Translate.vc / Portugais → Turc / Dbs
Dbs traduction Turc
74 traduction parallèle
- 180 dBs.
- Ne kadar yüksek?
Vai seguir o irmão e estudar na famosa DS.
Ağabeyini izleyip, meşhur DBS Lisesinde okuyacak.
- Ainda não ouço!
- Hâlâ duyamıyorum! - DBS!
- DBS! DBS Glorioso!
DBS zaferi!
DBS Glorioso!
DBS zaferi!
Mais alto!
- Daha yüksek! - DBS!
DBS!
DBS!
Então, o que preciso é do conforto do DB9... Junto com alguma potência do "apimentado" DBS.
O yüzden ihtiyacım olan şey, red-hot DBS'in gücünün DB9'un komforuyla harmanlanması.
Mas ele preenche a lacuna entre o DB9 e o DBS?
Fakat, DB9 ve DBS arasında boşluğu doldurabilecek mi?
Agora, o DBS tem 517 cavalos...
Şimdi, DBS 510 beygir.
O Virage usa o mesmo V12 de 6 litros que o DB9 e o DBS...
Virage, DB9 ve DBS tede bulabileceğiniz gibi aynı 6-litre V12 motoru kullanıyor.
Ele tem um ajuste diferente do motor do DBS.
DBS den farklı bir şekilde ayarlanmış.
Mas não tão agressivo quanto um DBS.
Fakat, DBS kadar agresif değil.
O DBS custa £ 170 mil
DBS 494 bin TL.
A questão é, a Aston já faz o DBS e o Vantage S para os fãs de Nurburgring...
Bak, Sorun şu ; Aston Nurburging hayranları için zaten DBS ve Vantage S yaptı.
Então, ele é apenas meio segundo mais lento que o DBS.
Bu demek oluyor ki, DBS ten sadece yarım saniye yavaş.
Pensei que a estimulação era o último recurso.
DBS'in son çare olduğunu sanıyordum.
A maioria dos neurocirurgiões ia estar animada em realizar uma estimulação cerebral, mas estou curioso.
Sanırım birçok beyin cerrahı DBS uygularken bayağı heyecanlanırdı fakat bir şeyi merak ediyorum.
Entre a pedra e a bola 8, a estimulação era a única opção viável.
Kapıdan bacaya kadar DBS tek uygun seçenekti.
A hipótese de realizar uma Estimulação Cerebral Profunda deve ter sido extremamente atraente.
DBS yapma şansı çok cezbedici bir şey olabilir.
Primeiro, um rápido parabéns ao Dr. Sung Park pela muito bem sucedida Estimulação Cerebral Profunda.
İlk olarak Dr.Sung Park'a başarılı bir DBS yaptığı için tebrik ediyoruz.
- Estimulação cerebral profunda.
- DBS için.
Se calhar a estimulação profunda mude integridade.
Belki DBS dürüstlüğü etkilemiştir.
Podem ter sido os efeitos colaterais do ECP dele.
- DBS'nin yan etkisi olabilir.
- ECP?
- DBS mi?
Ele teve que se reformar por causa da Parkinson, e, em seguida, mal o ECP foi implantado, ele pôde voltar a tocar outra vez.
Hasta olduğu için emekli olmak zorundaydı ama DBS takılınca tekrar çalmaya başladı.
Preciso que ponha o meu ECP a funcionar novamente.
O yüzden DBS'mi açmanız gerek.
Tess Williams da "Oscidyne", a empresa que fez o ECP do Sario.
Oscidyne'den Tess Williams. Sario'nun DBS'sini yapan şirket.
Ela tem um ECP para tremores essenciais.
Esansiyel Tremoru için DBS'si var.
Apresentando o revolucionário Oscidyne ECP 5.0.
Oscidyne'den devrim niteliğinde bir cihaz : DBS 5.0.
A nossa próxima geração de ECP's irá tratar, a obesidade, doença de Alzheimer e, muito mais.
Gelecek nesil DBS'miz Alzheimer'i, obeziteyi ve daha birçok hastalığı tedavi edebilecek.
Se eles admitem que os ECP's têm defeito, isso pode arruiná-los.
Eğer DBS'lerinin kusurlu olduğunu kabul ederlerse iflas edebilirler.
Os médicos podem aceder online e fazer os ajustes no ECP, em modo remoto.
Böylece doktorları internet üzerinden DBS'lerinin ayarlarını yapabiliyor.
Tenho vindo a fazer um trabalho interessante com ECP's para tratar a depressão.
DBS'yi depresyon tedavisinde kullanmak için bir çalışma yaptım.
Vou aplicá-lo no meu próximo ensaio clínico, que vai testar ECP's como tratamento para a esquizofrenia.
Bir sonraki klinik çalışmamı, DBS'le, şizofreni tedavisi üzerine yapmayı düşünüyorum.
Porque é que não podes ser mais aberta sobre o teu julgamento DBS?
Neden bu DBS çalışması hakkında biraz daha açık fikirli olmayı denemiyorsun?
O tratamento da esquizofrenia com DBS é, apenas, uma teoria.
DBS'eyle Şizofreniyi tedavi etmek sadece bir teori.
A minha DBS é apenas uma alucinação, mas, a Susan Vetter é... É real.
Benim DBS'm sadece bir halüsinasyon ama Susan Vetter'inki gerçek.
E, porque ela tem Tremores Essenciais, os eléctrodos da DBS estão na área sub-talâmica.
Esansiyel Tremor'u olduğu için de, DBS elektrotları Subtalamik bölgede.
Parecia que a minha DBS estava de volta.
Sanki DBS'm tekrar çalışıyormuş gibi hissettim.
O meu marido tinha-a desligado na noite anterior.
Çünkü kocam bir önceki gece DBS'mi kapamıştı.
Pensava que tinhas desligado o meu DBS.
- Sakın bana sakin ol deme. - DBS'mi kapadın sanıyordum.
Então, eu suponho que os níveis de DBS da Susan tenham disparado, tal como os do Sario.
Susan'ın DBS seviyesinin de Sario'nunki gibi arttığını düşünüyorum.
Quando a Susan chegou ao hospital, o DBS estava desligado.
Ama Susan hastaneye geldiği zaman DBS'si kapalıydı.
Estás a dizer que alguém elevou os níveis de DBS dela e, em seguida, voltou a baixá-los?
Birisinin DBS seviyelerini yükselttiğini sonra da tekrar düşürdüğünü mü söylüyorsun?
Depois, consegues explicar como é que ele desligou o DBS depois de estar morto.
Peki, öldüğü zaman DBS'yi nasıl kapattı o zaman?
Talvez ele a tenha electrocutado e, depois, falou contigo ao telefone, mudou de ideias, voltou para dentro de casa e, desligou o DBS.
Belki önce açmıştır, sonra telefonda seninle konuşunca fikrini değiştirmiş, eve geri gelmiş ve DBS'yi kapatmıştır.
Quer dizer, um indivíduo quer matar a esposa, ele sabe que pode fazê-lo estourando os limites do DBS dela.
Yani, adam karısını öldürmek istiyor. DBS seviyesini arttırarak öldürebileceğini de biliyor.
Bem, ainda podemos provar que o DBS foi manipulado.
Yine de Susan'ın DBS'siyle oynandığını ispatlayabiliriz.
DBS!
- DBS!
- DBS!
- DBS!