English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Def

Def traduction Turc

846 traduction parallèle
Manda-os embora.
Def et onları.
Cale-se e saia daqui!
Kes sesini ve def ol!
Então... vruum, estou em Africa, a entreter os soldados que expulsaram o Rommel.
Sonra Afrika'dayım, Rommel'i def eden askerleri eğlendiriyorum.
- Como a tumba de Grant, por exemplo? - Mas "def."
- Başkan Grant'in anıt mezarı gibi mi mesela?
- Desaparece.
- Def ol.
Vai embora.
- Def ol. Çık dışarı.
Rua! Fora daqui!
Def ol buradan!
Bem, vocês dois caiam fora daqui e me deixem sozinho.
Neden ikiniz de def olup, beni rahat bırakmıyorsunuz?
Embora da minha casa!
Def ol git gözüm görmesin seni! Yetti artık tamam gidiyorum işte gidiyorum!
Essa é uma das coisas que tenho esquecida ou que, pelo menos tirei da minha mente.
Unuttuğum ya da aklımdan def ettiğim şeylerden biri.
- Desaparece.
- Def ol başımdan.
- Uma volta? - Não lhe dês bola.
- Def ol, kokuşmuş.
Por sorte até vivem nas árvores logo que perderam suas caudas... de outro modo já nos tinham expulsados!
Neyse ki hala ağaçlarda yaşıyorlar ve kuyruklarını yeni kaybettiler yoksa bizi çoktan def ederlerdi.
Detivemos 500 índios das planícies durante nove dias.
500 Kızılderiliyi sadece 9 gün içinde def ettik.
Vou fazer uma investigação.
Def edin şunları!
"Saí para fora da sala escura... para a rua, onde o sol queimava sem compaixão... e Bent gritava : " Sai cá para fora, Kid Shelleen! Vou acabar contigo e irás direito ao inferno. "
"Karanlık meyhaneden dışarı adımımı attım güneşin acımasızca yaktığı sokağa ve Bent haykırdı,'Çık dışarı, Kid Shelleen seni Tombstone'dan def edip cehenneme yollayacağım!"'
Emergência. Sair todos da rua.
Herkes def caddeden.
Sair todos da rua!
- Herkes def caddeden. -.. den!
Matemo-los todos e vamos embora daqui.
Hepsini öldürelim ve def olalım.
Se sussurrares uma palavra que seja sobre o ouro a estes tipos dou-te um enxerto de porrada tão grande que nunca mais o esqueces.
Eğer çocuklara altınla ilgili tek kelime edersen seni bu bölükten öyle hızlı def ederim ki ne olduğunu anlamazsın.
Então, se não se importa... um... dois... três... vaza!
Ve çatıma ihtiyacım var! Yani sakıncası yoksa bir, iki, üç, def ol!
Para afugentar o medo.
Bu küpe korkuları def eder.
- Um anel de prata afugenta o medo.
Korkuyu def etmek için gümüş bir küpe.
- Que afugenta o medo.
Ne dedi? Korkusunu def etmek için gümüş bir küpe dedi.
Eu dei-lhe abrigo numa cabana em Dead Wolf Creek e acabei por a trocar por um rifle Hawkin!
Bir Hawkin tüfeğine karşılık, Dead Wolf Creek'de başımdan def ettim.
Se formos juntos, Verringer não agirá como agiu comigo.
Pekala, eğer benimle buraya gelirseniz bu Doktor Verringer bana yaptığı gibi sizi başından def edemeyecektir.
Fora daqui!
Def ol git! - Siktir!
Desaparece, amigo.
Def ol, dostum.
Penso que foi uma grande ajuda para a derrota da Alemanha.
Aksine bunun, Almanya'nın def edilmesinde temel katkıyı oluşturduğunu düşünüyorum.
Primeiro trocas-me pelo Eddie, e depois... manda-lo fora como um casaco velho pelo Rocky!
Önce beni Eddie yüzünden def ediyor, sonra onu Rocky için eski bir palto gibi atıyorsun.
Vamos embora daqui, malta!
Hey millet, hadi buradan def olup gidelim.
Quero-o fora daqui.
Burayı terketmenizi istiyorum. Şimdi def...
- Põe-te a milhas.
- Def ol git. Ben eve gidiyorum.
Sim, com o Ministerio da Def...
Sen sivilsin.
Rua! Fora da minha casa!
Evimden def ol git!
Fora da minha vida!
- Hayatımdan def ol!
Tive de usar toda a minha potência para o combater.
Onu def etmek için her yolu denedim.
- Desaparece!
- Def ol!
Desaparece daqui!
- Def ol buradan!
Desaparece daqui!
Def ol buradan!
Fora!
Def ol!
Ponham-se a milhas!
Def olun gidin buradan!
Desapareçam!
- Haydi def olun!
É melhor que ponhas esse cu daqui para fora.
Buradan def olup gitsen iyi edersin.
Quando descobri, mandei-os passear.
Bunu öğrendiğimde onları def olmalarını söyledim.
Estão-se a retirar.
Sanırım def oluyorlar.
E você, a livrar-se de todos os que não lhe lambem o cu!
Sen de her kim sana yalakalık yapmak için yararlı bir iş çıkarmazsa, onu def ediyorsun.
Se ninguém ousa dizê-lo, eu digo!
Def ol!
Porque não tenta tirar-me daqui.
Neden kendin def etmeyi denemiyorsun?
Def...
Savunma...
Vai para a selva!
Def olun gidin buradan!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]