English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Diz

Diz traduction Turc

141,294 traduction parallèle
O Geon diz que a cafeína deixa-me agitada.
Geon kafeinin beni asabi yaptığını söyledi.
As vezes ele diz que podiam ser maiores, sabe.
Bazen daha büyük olmasını istediğini söylüyor.
O Geon diz que gosta deles carnudos.
Geon şişkin olmasını istermiş.
E a sua falta de reacção diz-me que é perfeitamente capaz de fazer algo assim.
Ve tepki vermemen de bunu yapacak kapasitede olduğunu gösteriyor.
E ele assumiu a Lauren, uma dependente com baixa auto-estima que atribui todo o valor próprio ao homem que nunca ia negar o que diz.
Ve Lauren gibi kendine güvenmeyen ve tüm özsaygısını kendisine bağlamış birinin karşı gelmeyeceğini düşündü.
Diz-lhe para largar a faca ou vai levar um tiro.
Bıçağı atmazsa vurulacağını söyle.
Não me diz como chegou lá.
Oraya nasıl gittiğini söylemedi bana.
Tenho uma questão que diz respeito ao município.
Belediyeyle alakalı bir sorum var da.
- Diz-me que não acreditas.
Buna inanmadığını söyle.
Diz-me como foi.
Ne olduğunu söyle.
- Se ele levar a dele avante, estes monstros, que ele diz não existirem, vão descer à Terra e destruir-vos a todos.
- İstediğini yaptırırsa biraz önce var olmadıklarını söylediği o canavarlar buraya gelip her birinizi tek tek yok edecekler.
Mas o homem que está a falar, que diz que devemos ficar sentados enquanto somos arrastados pelo dilúvio, não é o homem com que casei.
Ama şu an konuşan adam bu tufanın bizi devirmesine izin verip öylece bekleyeceğimizi söyleyen adam evlendiğim adam değil bu.
Diz-me que estás a mentir.
Yalan söylediğini söyle.
Pensei comprar uma mota, mas a minha miúda diz que é perigoso.
Ben de bir motor almayı düşünüyorum ama kız arkadaşım çok tehlikeli diyor.
Joelho!
Diz!
- Diz-me. O que aconteceu?
- Söyle Benny, ne oldu?
Diz-lhe como te sentes, sê honesto.
Ne hissediyorsan dürüstçe söyle.
- Sim diz, por favor!
- Evet, lütfen söyle.
Ele diz que me vai deixar trabalhar.
Tüm kapılar kilitli, alarm devrede.
Carson fará o que Laurie Ann lhe diz.
Carson, Laurie Ann'in söylediklerini yapacak.
Diz o nome dele.
Onun adını söyle.
Diz o nome do teu filho.
Oğlunun adını söyle.
Diz-lhe o que queres.
Ne istiyorsan ona söyle.
Ou lá como se diz.
Hanginiz şeklisin Bunu telaffuz etmesi gerekiyordu.
E agora é que me diz isto?
Üzgünüm. Bunu şimdi mi söylüyorsun?
A Margo diz : "Liberta-te."
Margo özgürce diyor.
O Penny diz : "Liberta-te!"
Penny serbest diyor.
Diz isso a todas antes de as violar, matar e de lhes comer o coração.
Bahse girerim bunu bütün kızlara söylersiniz Onları tecavüz etmeden hemen önce, Onları öldür ve yüreklerini ye.
Mr. Axelrod, o senhor diz que o Procurador o importunou, foi além dos limites do seu Gabinete.
Bay Axelrod, savcının sizi rahatsız ettiğini ve yetkilerinin sınırını aştığını düşünüyorsunuz.
Diz-me lá.
Anlat bakalım.
Sabe o que o Dr. Sarno diz dessas dores...
Doktor Sarno'nun bu tür acılar hakkında ne söylediğini biliyorsunuz.
- Diz que Mr. Rhoades o importunou.
Bay Rhoades'ın sizi rahatsız ettiğini...
Diz que os danos derivaram das ações de Mr.
Bay Rhoades'ın davranışları yüzünden gerçekleşen olası zararlardan bahsediyoruz.
Por isso... diz que o Chuck o magoou mentalmente ou emocionalmente?
Yani Chuck'ın size zihinsel açıdan mı yoksa duygusal açıdan mı zarar verdiğini söylüyorsunuz?
- O FBI não diz nada.
- FBI yorum yapmıyor.
- O instinto diz-me que são nossas.
Kazanacağımızı hissediyorum.
Diz que somos como eles?
Onlardan farkımız olmadığını mı söylüyorsun?
Como diz Taleb :
Taleb'in dediği gibi :
Diz-me, o que faria ele se aqui estivesse?
Peki, söyle bana, eğer burada olsaydı o ne yapardı?
A Raven diz que o foguetão está intacto.
Raven dedi ki roket hala çalışır durumda.
Preferia ter mais combustível, mas, desde que lhe demos o que temos, diz que conseguem voltar sãs e salvas.
Biraz daha yakıt olsa iyi olurdu dedi ama elimizde ne varsa ona götürdüğümüzde dedi ki oraya çıkıp güvenlice geri dönebilirlermiş. Bak, denememiz lazım.
Diz alguma coisa.
Bir şeyler söyle.
Também puseram o Lincoln de joelhos.
Lincoln'e burada diz çöktürmüşlerdi.
Diz à Claire para aquecer o frango que está no frigorífico.
Claire dolaptaki tavuğu ısıtsın.
Diz-me outra vez como estás preparado para tudo.
Hala her şeye hazır olduğunu söylecek misin?
Diz-me, pai, quem é a Diana Thomas?
Öyleyse söyle, baba, Diana Thomas kim?
Diz-me, porque não sofreste pela Abigail Mills?
Bana şunu söyle. Neden Abigail Mills'e yas tutmadın?
- O Declan diz que não posso ir. Onde?
- Declan artık gidemeyeceğimi söylüyor.
O Quentin diz : "Liberta-te."
Quentin özgür dedi.
Ninguém diz "ovelha".
Kimse kuzu demez.
- Diz você ou digo eu?
Ona söyleyecek misin, ya da söylemeli miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]