Translate.vc / Portugais → Turc / Dure
Dure traduction Turc
323 traduction parallèle
E quanto tempo espera que isto dure?
Bunun ne kadar süreceğini umuyorsunuz?
Duas semanas enquanto dure a lua-de-mel.
Sadece iki hafta, biz yokken. - Bilmiyorum.
Eu não quero que esta discussão dure horas.
Bu tartışmanın uzamasını istemiyorum.
É provável que já näo dure muito, e se me mandarem embora, sou capaz de ir antes do meu tempo.
Vadem zaten yakın beni gönderirlerse vademden çok daha önce ölürüm.
Não há nada que dure :
Aslında hiçbir şey sürmez.
Mas talvez isso não dure muito tempo para mim.
Benim için uzun sürmeyebilir.
Mesmo que dure alguns anos, digamos seis ou sete, já terei 60 anos.
Bir kaç yıl sürse bile, haydi altı yedi yıl, 60 yaşında olacağım.
Talvez dure centenas de anos, mas passará um dia.
Belki yüzlerce yıl içinde değil ama bir gün.
Pago-te o mesmo salário que o meu tio paga, até que o dinheiro me dure.
Param olduğu müddetçe sana amcamın verdiği maaşı vereceğim.
Não espero que dure.
Devam etmesini ummuyorum.
Não espere que dure muito.
Umduğunu bulamazsın.
Fazem-me sempre acreditar que nunca há nada que dure.
# Her zaman hüsranla biten bir aşk #
Eu amo-te e quero que isto dure muito tempo.
Seni gerçekten seviyorum, ve bunun sürmesini istiyorum.
Pode fazer com que dure muito tempo?
- Ne olur, ne olmaz. - Evet, efendim.
Pode fazer com que dure muito tempo?
Bunun uzun sürmesini sağlar misin?
Espero que dure.
Umarım daha sürer.
Suficiente dinheiro para que me dure toda a vida. Roupas que as mulheres gostam. Todas as mulheres que quiser.
Hayatım boyunca çok param olsun istedim senin gibi kadınlara giysi almak için kadınlara harcamak için ve tadını çıkaramadan öleceğim.
Quanto mais dure este engano, pior será o final para tí.
Ve bu sis ne kadar uzun sürerse sonuç senin için o kadar kötü olacak.
Quanto tempo queres que dure a separação?
Bu ayrılığın ne kadar sürmesini istiyorsun?
Talvez ele não dure muito mais depois do casamento.
Evlendikten sonra fazla yaşamaz belki.
Estava a pensar que não devo ser normal porque nunca consigo ter uma relação com uma mulher que dure mais que a do Hitler com a Eva Braun.
Bir sorunum olduğunu düşünüyordum, çünkü hiçbir bir kadınla, Hitler ve Eva Braun arasında süren ilişkiden daha uzun bir ilişkim olmadı.
Uma busca que dure algumas décadas custa menos que o orçamento, para um simples sistema de armamento num único ano.
Onyıllarca sürecek bir arama,... sadece bir yıllık ortalama bir silah üretimi bütçesinden daha az tutacaktır.
São precisas tantas coisas para fazer com que o amor dure.
Sevgiyi sürdürmek için çok şey gerekiyor.
Fazer com que dure para sempre
Sonsuza dek sürdürmeli
É fazer com que cada dia Dure e dure e dure
Mesele "her günü" Doya, doya, doya yaşamak
Vamos fazer com que a festa dure
Partiyi sonsuza kadar sürdürelim
Espero que dure mais no seu cargo que os seus antecessores.
Hizmeti seleflerinden uzun sürer umarım.
Eu quero que este momento dure para sempre.
Bu anın sonsuza dek sürmesini istiyorum.
Mas se quiseres que o casamento dure, tens de mudar algumas coisas em ti.
Evliliğinin uzun sürmesini istiyorsan kendinde bazı şeyleri değiştirmen lazım.
- Que dure muito tempo.
- Umarım uzun süre bitmez.
Quero que dure para sempre.
Bunun sonsuza kadar sürmesini istiyorum.
Tomara que dure muito tempo! Mamá!
Umut edelimde daha uzun sürmesin.
- Quero que tentes... fazer com que a luta dure mais do que 3 minutos. Poderias dar uns saltos, talvez fugir, ou algo assim.
Çok ayak izi yaparsan, kaçarsan ya da onun gibi bir şey.
É uma pena que não dure.
Bu aşkın bitecek olması yazık.
- Tomara que dure.
- Böyle devam et, tamam mı?
Não, querido, este ano quero uma coisa que dure mais do que três minutos. Quero um presente a sério.
Bu yıl, hayatım, üç dakikadan uzun süren bir şey istiyorum.
Que nosso amor dure para sempre.
- Aşkımız bir ömür boyu sürsün.
"Sei que me ama... "... e rezo para que esse amor dure.
Biliyorum beni seviyorsunuz ve aşkınızın sürmesi için dua ediyorum.
Esta é pela Allison e eu quero que dure para sempre.
Bu gözyaşı Allison için ve onun ebedi olmasını istiyorum.
Mas não se preocupe, não importa quanto isso dure, eu vou ficar e ajudar a família a ter o pai de volta!
Ama merak etme, sorun değil, uzun sürmez. Burada kalacağım ve aileye babalık edeceğim. Sen çok iyi bir arkadaşsın.
Queremos que ele dure para sempre para que o último a morrer possa ser enterrado com ele.
biz onu sonuna kadar saklamak istiyoruz ki bu şekilde içimizden hayatta kalan son kişi o kitapla beraber gömülebilsin.
Mas quando uma coisa é boa, não queres que dure para sempre?
Ama bir şey iyiyken sonsuza dek sürmesini istemez misin?
Mesmo que a greve dure meses. Eu empenhar-me-ei a fundo.
Grev aylarca sürebilir.
- pensa o Frank que isto dure?
- Bunun ne kadar süreceğini tahmin ediyor?
Já estou tão marado que posso escrever uma canção que dure para sempre e depois disso já não interessa.
Herşeyi yeterince bok ettim ama sonsuza dek hafızalarda kalacak bir şarkı yazabildim. Ama sonra bunun hiçbir önemi olmadı.
Faz só com que dure sete bobines de filme.
Sadece yedi bobin uzunluğunda olduğundan emin ol.
Como sabem, talvez não dure muito mais.
Sizin de bildiğiniz üzere artık çok vaktim kalmadı.
Posso fazer com isto dure para sempre.
Sonsuza kadar sürmesini sağlayabilirim.
Eu só espero que dure.
Umarım böyle devam etmez.
Talvez dure 20 minutos.
20 dakika kadar sürer.
Que dure pelo menos um ano.
Umarım en az bir yıl alır.