Translate.vc / Portugais → Turc / Dusseldorf
Dusseldorf traduction Turc
59 traduction parallèle
Eu nasci em Dusseldorf, e por isso chamam-me Rolf.
Doğum yerim Düsseldorf Bana o yüzden derler Rolf
- Dusseldorf.
- Düsseldorf gibi.
Já não vou a Dusseldorf há três anos.
Üç yıldır Düsseldorf'a gitmedim.
A falar de coisas tontas como Dusseldorf.
Düsseldorf gibi aptal şeylerden bahsediyorum.
Aquele órgão ali veio de Dusseldorf.
O küçük org, buraya ta Düsseldorf'tan geldi.
Von Ribbentrop nasceu em Dusseldorf, Oeste 8.
Von Ribbentrop doğmuş Düsseldorf, Batı 8'de.
Acham que nós dormimos, em Dusseldorf?
Dusseldorf'ta uyuduğumuzu mu sandın?
Mandamos montá-los em Dusseldorf.
Düsseldorf'ta, bu gerçek bir değer!
- Do Dagwood Dusseldorf, o responsável pelo moral das tropas cá da vizinhança.
- Dagwood Dusseldorf, bizim dost canlısı moral kaynağı komşumuz
Vamos ter que cancelar Dusseldorf.
Dusseldorf'u iptal etmeliyiz.
Corrige-me então, se eu tiver percebido mal, mas queres que o Trevanny estrangule um chefe da máfia ucraniana no comboio expresso de Berlim para Dusseldorf com um pedaço de fio dental?
Yani Trevanny'nin Ukraynalı bir mafya babasını Berlin'de Dusseldorf ekspresinde bir dişçi hortumuyla boğmasını mı istiyorsun?
Se ele não voltar depressa, talvez só possamos actuar depois de Dusseldorf, mas espero que não.
Birazdan gelmezse Dusseldorf'a dek beklememiz gerekecek.
O Dr. Wagner foi para Düsseldorf.
Doktor Wagner, Dusseldorf'a gitti.
Morreu em Dusseldorf no dia 14 de Abril de 1997.
14 Nisan 1997'de Dusseldorf'ta öldü.
Dusseldorf, Alemanha.
Düsseldorf, Almanya
Nasci em Dusseldorf É por isso que me chamam Rolf
Doğduğum yer Düsseldorf O yüzden derler bana Rolf
Você foi àquele bar fixe em Dusseldorf?
Düsseldorf'taki o süper bara gittin mi?
Sim, ainda gosto mais do que de Dusseldorf.
Dusseldorf'tan sonra tabi.
Adoro Dusseldorf.
Ben Dusseldorf'a bayılırım.
Estou a brincar, nunca fui a Dusseldorf.
Sadece şaka yapıyorum, Hiç Düsseldorf'a gitmedim.
Quando a mulher engravida, é como inaugurar uma estação nova em Dusseldorf.
Hamile kaldığında, Dusseldorf'ta yeni bir istasyon açılmış gibi olur.
Nós continuamos a empurrar os alemães em direcção a Dusseldorf, mas a maioria dos homens agora têm caras novas.
Onları, Düseldorf üzerinden Almanya'ya itmeye devam ettik. Ama insanların çoğunun artık yeni yüzleri vardı.
O Vaticano expressa o seu pesar à família da vítima de assalto, um turista de Dusseldorf, que teve morte confirmada.
Vatikan kurbanın ailesine baş sağlığı diliyor. Duesseldorf'lu bir turistin öldürüldüğü doğrulandı.
É um novo procedimento escrito pelo Dr. Von Schmekel... da Universidade de Dusseldorf.
Dr. Von Schmekel'in yazdığı yeni bir prosedür Dusseldorf üniversitesi hocası.
Peter Kurten. O Vampiro de Dusseldorf.
Peter Kurten Dusseldorf'un Vampiri.
Voarei para Taiwan terça-feira e depois volto para Dusseldorf.
Salı günü Tayvan'a uçuyorum. Oradan da Dusseldorf'a.
O meu pai fazia os melhores fatos em Dusseldorf.
Dusseldorf'taki en güzel takımları hep babam dikmiştir.
Os meus pais eram de Dusseldorf.
Benimkiler de Dusseldorflu.
Uma lembrança do seu amigo bonitão de Dusseldorf.
Dusseldorflu yakışıklı dostundan hatıra olsun.
Porque a minha personagem seria um rico de Dusseldorf, que estava em Greenville a tentar entrar nas lutas "mandingo", e a tua personagem seria o especialista que eu contratei.
Çünkü benim rolüm Düsseldorf'lu bir zengin olacak... Greenville'e mandingo dövüşüne yatırım yapmaya geleceğim,... senin karakterin ise bana yardımcı olması için tuttuğum mandingo uzmanı olacak.
Mas... Lara Lee, o Dr. Schultz é de Dusseldorf, eles lá não têm pretos.
Ama, Lara Lee, Dr. Schultz Düsseldorf'lu, orada hiç zenci görmemiştir.
Um avião despenhou-se em Dusseldorf, ontem.
Dün Dusseldorf'da bir uçak düştü.
Nós viajamos para Dusseldorf, Genebra...
Düseldorf, Genevreye seyahat ettik.
Há um mês, um milionário morreu devido a um misterioso vírus. Em Dusseldorf.
Bir ay önce, Dusseldorf'ta bir milyoner gizemli bir virüsten dolayı vefat etmiş.
Em Neuss, perto de Dusseldorf.
Dusseldorf'un yakınlarında, Neuss'da.
Estamos em Dusseldorf.
Düsseldorf'dayız.
A primeira vez que foi visto depois de ter fugido do internato foi em Dusseldorf.
Yatılı okuldan kaçtıktan sonra ilk görüldüğü yer Düsseldorf'tu.
Trabalhas para os Von Kesslers e queres saber o que raios se passou em Dusseldorf.
Von Kessler'lar için çalışıyorsun ve Düsseldorf'ta ne olduğunu bilmek istiyorsun.
O que aconteceu em Dusseldorf?
- Düsseldorf'ta ne oldu?
- O que aconteceu em Dusseldorf?
- Düsseldorf'ta ne oldu? - Hiçbir şey.
Já passou algum tempo desde Dusseldorf.
Düsseldorf'tan beri çok zaman geçti.
Pela última vez, Dusseldorf.
Son kez soruyorum, Düsseldorf.
Dusseldorf!
- Dusseldorf!
Dusseldorf, Hamburgo, Lamaburgo, Vomitdorf.
Düsseldorf, Hamburg, Çamurburg, Kusmukdorf.
Se ele é esperto, Mattias está a caminho de Dusseldorf.
Eğer Mattias zeki adamsa şimdiye Dusseldorf'un yolunu yarılamıştır.
Tive um 73 na escala de Feinberg / Dusseldorf ou lá o que é.
Hey, ben Feinberg / Dusseldorf ölçeğinde 73 puan aldım.
Tinha estudado na Academia de Artes em Dusseldorf e ontem inaugurava a sua nova exposição : "Pai 2".
Düsseldorf'da güzel sanat eğitimi almıştı. Yeni sergisi olan Baba : 2'in açılışını daha dün gerçekleştirmişti ve...
DÜSSELDORF ALEMANHA OCIDENTAL
Dusseldorf, Batı Almanya
Dusseldorf.
Düsseldorf'ta.
Podemos fazer o que se passou em Dusseldorf desaparecer.
Düsseldorf sorununu ortadan kaldırabiliriz.
- Nada aconteceu em Dusseldorf!
- Hiçbir şey olmadı Düsseldorf'ta.