English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Edge

Edge traduction Turc

143 traduction parallèle
Foi Johnnie Edge...
Johnnie Edgecombe'dı.
Seu pessoal roubou o Banco da Cidade Margen.
Adamların Edge Şehir Bankasını soydu.
O que estamos atrás é tecnologia d eponta.
What we're after is cutting-edge.
Não há um hospital com esse nome em Edge City.
- Edge City'de öyle bir hastane yok.
Vou ligar para a Polícia de Edge City.
Edge City polisini arayacağım.
- Não fica em Edge City. Em Metropolis.
- Edge City'de değil, Metropolis'de.
Edge City.
Edge City.
Faz frio em Edge City, por isso pus uns blusões antigos do Clark na mala para vestires quando cresceres.
Eğer Edge City soğuk olursa diye, Clark'ın eski montlarını koydum... -... içlerine büyürsün artık.
Sim, conta-me. - Assim não... 4 horas...
Saat 4 de, Water's Edge'de?
Water's Edge?
Tamam, süper, birazdan görüşürüz.
Water's Edge?
Water's Edge'de?
Water's Edge, 9 da noite com uma garota.
Water's Edge'de, saat 9 da, bir kadınla. - Lütfen, oraya gitme!
Morgan Edge.
Morgan Edge.
Edge.
... Bay Edge.
Já ouviste falar de um homem chamado Morgan Edge?
Morgan Edge diye birini hiç duydun mu?
Um tipo, um tal, Morgan Edge, contratou-me para roubar isto.
Şu adam, Morgan Edge, Bunu çalmak için, beni kiraladı.
Era o Edge.
Arayan Edge'di.
Imagina a minha surpresa quando soube que o Lucas estava vivo, em Edge City.
Lucas'ın Edge City'de canlı olduğunu duyduğumdaki şaşkınlığımı düşün.
- Como os teus amigos de Edge City.
- Edge City'deki dostların gibi.
Tive uns negócios com ele em Edge City.
Onunla Edge City'de birkaç iş yapmıştım.
Edge City foi uma cilada.
Edge City sahnelenmiş bir oyunmuş.
Não concorda Mr. Edge?
Siz de aynı fikirde değil misiniz Bay Edge?
- Ou foi ele ou o Morgan Edge.
- Ya o olacaktı ya da Morgan Edge.
- O Morgan Edge.
- Morgan Edge.
Com o Morgan Edge?
Morgan Edge mi?
Sim, pensei que o Lex se pudesse interessar, mas não fazia ideia que ele tinha essa teoria do Edge e do Lionel lhe terem matado os avós.
Evet, Lex ilgilenir sanmıştım, ama Edge ve Lionel'ın birlikte büyükbabasını öldürmek gibi bir teori kurmaya çalıştığını bilmiyordum.
- Disse que o Morgan Edge está vivo. - O Morgan Edge...?
- Morgan Edge'in hala hayatta olduğunu söyledi.
O Morgan Edge sabe dos teus poderes.
Morgan Edge yeteneklerini biliyor.
Disse que o Morgan Edge fez uma plástica.
Dedi ki Morgan Edge yüz değiştirme ameliyatı geçirmiş.
Portanto, o Morgan Edge está vivo, e fez uma plástica.
Yani Morgan Edge hala hayatta ve yüz ameliyatı geçirdi.
Encontrar o Morgan Edge e provar que não estou louco.
Morgan Edge'i bulup deli olmadığımı kanıtlamaya.
- Não, o Edge estava aqui.
Hayır, Edge buradaydı.
O Morgan Edge?
Morgan Edge nerede?
O Edge?
Edge nerede?
Se o mundo acha que estou louco ninguém acreditará no que descobri sobre o meu pai e o Morgan Edge!
Eğer dünya benim deli olduğuma inanırsa hiç kimse babam ve Morgan Edge hakkında bir şey öğrenemez!
O salafrário que geria o prédio dos meus pais contratou o Edge para o fazer explodir e sacar o dinheiro ao seguro.
Ailemin apartmanının sahibi olan mafya babası sigorta parası için Edge'i binayı patlatması için tuttu.
Lex, o responsável por isto é o Morgan Edge.
Lex, bundan sorumlu olan kişi Morgan Edge.
- Diga-me onde está o Morgan Edge, já!
- Morgan Edge nerede söyle bana şimdi!
Dei-lhe uma oportunidade, Edge, mas você lixou tudo.
Sana bir şans verdim Edge, ama gerçekten berbat ettin.
Também traíste o Edge?
Edge'e de ihanet mi ettin?
Não consigo imaginar o Bono ou o The Edge a irem à rádio dizer... aquilo que vos estão a pedir a vocês.
Bono ya da Edge'in radyoya çıkıp sizden söylemenizi istenenleri söylediklerini hayal edemiyorum.
Contratou o Morgan Edge para fazer o serviço sujo.
Morgan Edge adındaki bir mafya babasını pis işlerini yapması için tuttu.
Conseguiste a gravação da confissão do Edge mas o teu querido pai conseguiu destruí-la.
Edge'in itirafını teybe almıştın, ama sevgili baban yok ettirdi.
Ordenou ao Morgan Edge para matar os seus pais?
Morgan Edge'e aileni öldürmesi için emir verdin mi?
"Sinceramente, Russell Edge".
"Saygılarımla, Russell Edge."
Ele estava a caçar o Rolls-Royce do Sr. Edge.
Bay Edge'in Rolls-Royce'unun peşindeymiş.
O agente do IRS que tratava do seu caso foi morto esta manhã, Sr. Edge, com uma 9mm.
Sizin dosyanızla görevli vergi memuru bu sabah 9mmlik tabancayla vuruldu.
'Cidade Margen'
Edge Şehri...
'Eletricidade da Cidade Margen''Serviço que Justifica a Espera'
EDGE ELEKTRİK KURUMU "Hizmet Beklemeye Değer"
- Onde?
- River's Edge.
Vamos ter uma simpática conversa de pai para filho. Está bem, senta-te.
Sen ve Morgan Edge'in büyükbabamları öldürtmeniz ve dünyaya benim deli olduğumu düşünmeleri için bana ilaç vermeniz hakkında.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]