Translate.vc / Portugais → Turc / Edíficio
Edíficio traduction Turc
39 traduction parallèle
Quando entro no quintal, porque não conhecia o edíficio. Não sabia de nada. Não podia sair.
Dışarı avluya çıkınca, binayı da tanımıyorum hiçbir yeri tanımıyorum.
Como sabe, aqui em Nova Iorque moro num velho edíficio há algum tempo.
Senin de bildiğin gibi, New York'ta, oldukça eski bir evde yaşıyorum...
Apanho-a daqui a vinte minutos na frente do edíficio. É um carrinha castanha.
Yirmi dakika sonra sizi gazeteden alırım.
- Para onde, amigo? - O edíficio das Nações Unidas.
- Ne tarafa dostum?
Edíficio das N.U. Que piada.
Birleşmiş Milletler Binası'na mı? Komik.
Tem plantas venenosas neste edíficio.
Bu binada zehirli bitkiler de var.
'Alguns acreditam que o velho santuário ainda existe algures... " fechado dentro deste edíficio maligno.
Bazıları eski tapınağın hala bir yerlerde olduğuna bu şeytani yapının içinde hapsolduğuna inanıyor.
Adivinha com quem é que eu o fiz ontem à noite. Roger do edíficio de cima?
- Yazı işlerinden Roger mı?
Tu disseste. Disseste ontem, e eu cito, Eu tenho um encontro com o Roger do edíficio de cima, e vou fazê-lo com ele!
Bu gece yazı işlerinden Roger ile çıkacağım ve onunla birlikte olacağım.
Não quero ir ao outro edíficio.
Öbür binaya gitmek istemem.
Buck, não me posso pronunciar pelos animais mas certamente, que qualquer pessoa neste edíficio está tão emocionada quanto eu.
Hayvanlar adına konuşamam elbette ama buradaki her insan benim kadar heyecanlı olmalı.
Anna gravou a conversa inteira com um microfone da porta do edíficio à frente.
Anna konuşmamızı parabolik bir mikrofonla yandaki binadan kaydetti.
Ele invadiu o edíficio principal, sem ser anunciado.
Hiç habersiz aniden ana binaya girdi...
Nós temos uma brecha no edíficio.
- Binaya girmemiz gerekiyor.
Apartamentos Saewoon em Eung am, edíficio 8.
Saewoon Apartmanları Eung caddesi 8 Nolu bina
Então fui buscar a minha pistola ele escorrega no chão e, bem... Agora tinha que pensar depressa. Podia entrar em detalhes, mas digamos que ele deixou o edíficio.
Atlayıp silahımı aldım adam o sırada yerde kaydı ve doğruyu söylemek gerekirse adam binayı terketti.
Mesmo o nome do edíficio parecia ter sido escolhido para mim.
Okulun ismi tam da benim için verilmiş gibiydi.
Tinhamos inimigos num edíficio junto à base.
Merkez kamptan beş nokta uzaklıktaki bir binada düşman vardı.
Mandei a summer dar uma volta de relaxamento à volta do edíficio.
Summer'ı sakinleşmesi için binada dolaşmaya yolladım.
Preciso da arquitectura do edíficio e de uma grelha de localização dos agentes.
Binanın planlarına erişmeye ve ajanslararası yerleşme koordinatlarına ihtiyacım olacak.
Então o Jack estava no edíficio de onde foi disparado o tiro na mesma altura em que o Presidente Palmer foi assassinado.
O halde Jack, Başkan Palmer suikaste uğradığı sırada, sniper'ın ateşlendiği binadaydı.
É dono do edíficio no 217 de Franklin, logo a seguir à curva, ocupado actualmente pela loja de Aves Domésticas Caputo.
Franklin 217'de köşenin başındaki, Caputo Tavukçuluk tarafından kiralanmış binanın sahibisiniz.
Registos públicos mostram que o edíficio têm 1,800 metros quadrados.
Belediyenin kayıtlarına göre bine 1800 metrekare.
Além disso, a maioria das vezes as pessoas nem usavam as lareiras, por isso eu limpava algumas lareiras, corria pelo edíficio rapidamente e depois deitava-me e dormia durante umas horas ou via televisão.
Genelde insanlar şöminelerini kullanmazlardı bile, böylece ben, çok az şömine temizlerdim hızlıca bitirir ve yatar, bir kaç saat uyurdum bir de televizyon izlerdim.
É aquele edíficio de arenito pardo onde o Kirk morreu.
Bu Kirk'ün öldüğü bina.
O gerente residente trata do dia a dia dos apartamentos do Edíficio Drake. Trata da contabilidade, recebe o dinheiro do aluger, trata da manutenção e da conservação do prédio.
Yönetici Drake Apartmanı'nın günlük işleyişi ile ilgilenir hesapları yönetir, kiraları toplar, genel bakım ve onarım işlerini düzenler.
Bem, o Edíficio Drake foi construído em 1923, certo?
Drake 1923 yılında inşa edildi, değil mi?
O Edíficio Drake tem 12 andares, com a penthouse dos Dorans no 13º andar, tem 203 apartamentos, alguns reformados e outros não.
Drake'te Doranların 13. kattaki çatı katı hariç 12 kat var. 203 dairesi dolu. Bazıları yenilendi, bazıları yenilenmedi.
Sou apenas eu ou parece o edíficio Flatiron?
Ben mi yanlış görüyorum yoksa bu Flatiron Binası mı?
Eles fazem parte do Edíficio Drake.
Onlar Drake'in bir parçasıdır.
Uma boa noite de descanso no Edíficio Drake, e as dores dela desapareceram.
Drake'e dönüp bir gece dinlendikten sonra tüm ağrıları birden kesildi sanki.
Eu não deveria ter te enviado ao edíficio de apartamentos do meu pai.
Babamın apartman dairesini kullanmana izin vermemeliydim.
Qual edíficio?
Ne tür bir bina?
DEPARTAMENTO DE ONCOLOGIA - EDÍFICIO 12
ONKOLOJİ BÖLÜMÜ
- Eu e todos os agentes no edíficio.
- Ben ve binadaki tüm ajanlar biliyor.
Dentro de poucos minutos, metade dos agentes federais de Washington terão esse edíficio cercado.
Birkaç dakika içerisinde Washingtondaki tüm ajanlarin yarisi, bu binayi kusatacaklar.
Um armazém, um edíficio em algum lugar que ninguém olharia.
Depo, bina, kimsenin bakmayacağı bir yer.
Se este edíficio fica sobre um túnel... e vamos admitir que é um poderoso e grande "se"... como sugeres que entremos, ou até mesmo saber onde estamos?
Şahane. Eğer yerleşke bu tünellerin üzerindeyse... ve bunu büyük bir "eğer" olarak kabul edelim... içeri nasıl girmemizi öneriyorsunuz, girsek bile yolumuzu nasıl bulacağız?
O edíficio.
Tüm binayı.