English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Encontre

Encontre traduction Turc

4,014 traduction parallèle
Encontre o Shelby antes de qualquer outra pessoa, ou pode dizer adeus ao seu sonho de destronar aquele seu primo.
Şimdi, herkesten önce Shelby'yi bul yoksa kuzeninin yerine geçme hayaline veda edersin.
Apenas encontre o Jackar.
Sadece Jackar'ı bul.
Por favor, encontre-o.
Lütfen bulun onu.
Esperamos que a sua mágica encontre o punhal primeiro.
- Büyünüzün daha önce bulmasını umuyoruz. Lütfen baş rahibe.
Talvez alguém que o ame o encontre.
Belki onu seven biri, onu bulur.
Mas... agora que o tenho... não posso arriscar que mais ninguém o encontre.
Ama madem artık bende, seni başka kimsenin bulmasına müsaade edemem.
Ouça, o casamento do Jimmy é amanhã. Precisamos que encontre o certificado.
Jimmy'nin düğünü yarın yapılacak bu yüzden o ölüm raporunu bulmalıyız.
Mando um sinal para que se encontre comigo nas próximas 24 horas.
Tamam, benimle 24 saat içinde buluşması için bir mesaj bırakırım.
Encontre-se com a sua rapariga e agora.
O kızla görüşüyorsun. Onunla derhal görüşüyorsun.
Agora usa isso para a perseguir, antes que ela encontre o meu filho.
Şimdi git ve o, oğlumu bulmadan önce sen onun işini bitir.
Temos de tirar o Batouala da festa e recuperar a lista antes que ele encontre os russos.
Batouala'yı oyun dışı edip Ruslarla buluşmadan önce listeyi ele geçirmemiz lazım.
Ela vai fazer sermos presos a menos que a encontre.
Onunla tanışmazsam ikimizin de peşine düşecek. Yalnız gitmeliyim.
O Sr. Tonin quer que encontre o Drew Thompson.
Bay Tonin... -... Drew Thompson'ı senin bulmanı istiyor.
Tenho o Presidente da Câmara em cima de mim, exigindo que encontre o pedófilo que agora tem uma alcunha. Graças ao vosso chulo.
Belediye başkanı kavalcıyı bulmam için tepeme biniyor evet artık bir lakabı var pezevenginiz sayesinde.
Mataste-o para evitar que eu encontre a Katherine, para me impedires de encontrar a cura.
Onu Katherine'i bulamayıp, beni tedaviden uzak tutmak için yaptın.
Nada do que encontre será útil a alguém se todos morrerem de patogenia cadavérica pelo ar.
Havadan kadavra mikrobu kapıp ölürsek bulduğum şeyler kimsenin işine yaramaz.
Então encontre-nos os responsáveis.
O zaman sorumluları bizim için bul.
Vou analisar esta amostra através da base de dados do FBI para pedidos de resgate pode ser que encontre algo semelhante em casos desse tipo, mas vai demorar algum tempo.
Örneği olası eşler ve benzer davalar için FBI'nın Fidye ve İstekler veri tabanında aratıyorum. Ama biraz zaman alır.
Seja o que for que encontre... deixe o meu nome fora disso.
Ne bulursan bul benim adımı bu işe karıştırma.
Espero ver o meu supervisor para a semana, talvez ele me encontre um emprego melhor.
Gelecek hafta şartlı tahliye memurumla görüşmeyi umuyorum. Daha iyi bir iş bulabilir mi diye soracağım.
Que encontre a paz no final.
- Belki orada huzuru bulursun.
Bem, eu digo à Katya para fazer a mala e mudamo-nos para o Alaska ou algum sítio com neve, onde não nos encontre!
Katya'ya söyleyeyim de valizini hazırlasın. Alaska'ya veya bizi bulamayacağı karlı bir yere taşınacağız!
O escudo do Mundo de Guerra impede que a Caixa Materna, encontre a localização exacta do Superboy da Terra, mas pode abrir um tubo de explosão... a poucos quilómetros dele.
Savaş Dünyası'nın kalkanı Baba kutusunu Dünya'dan Superboy'un tam yerini belirlemesini engelliyor fakat o sizi iletim tüpüyle onun bir kaç mil yakınına götürebilir.
E eu espero... que um dia talvez, encontre uma forma de perdoar ao polícia Hopkins.
Ve ben umarım ki... Memur Hopkins'i affetmek için belki bir yol bulabilirim.
Encontre um canhão livre.
Git kendine bir makinalı bul o zaman.
Temos de encontrar aquela prova antes que a Katrina a encontre.
Neye mal olursa olsun umurumda değil. - O açık delili Katrina'dan önce bulmamız gerek.
Este táxi está ocupado, encontre outro para si.
Bu taksi dolu. Kendine başka bir araç bul.
Leve-o para longe, algures onde a Polícia o encontre.
Uzaklara götür. Polislerin bulabileceği bir yere.
Quero que leve o Joey e encontre um local seguro para ele.
Joey'i alıp güvenli bir yere götürmeni istiyorum.
Garcia, preciso que encontre tudo o que puder sobre a segunda vítima, Sandy Larson.
Garcia, ikinci kurbanımız Sandy Larson hakkında ulaşabileceğin her şeyi bulmanı istiyorum.
Preciso que vá ao ViCAP e encontre tudo que puder sobre homicídios envolvendo enfermeiras.
Bağlantı bu. SARP'a girmeni ve hemşirelerin dahil olduğu cinayetler hakkında her şeyi bulmanı istiyorum.
Garcia, encontre tudo sobre Donnie Bidwell.
Garcia, Donnie Bidwell hakkında her şeyi bul.
Sr. Callen, interrogue o terrorista que sobreviveu e encontre o nosso amigo do telefone por satélite.
Bay Callen, kurtulan teröristi sorgula uydu telefonundaki arkadaşı bul.
Tal como esperas que a Katherine encontre o dela?
Katherine'nin kendine gelmesini umduğun gibi mi?
McGee, traz o Cameron Dean para aqui antes que a polícia o encontre.
McGee, Metropolitan Polisi bulmadan önce Cameron Dean'i buraya getir.
Encontre-a.
Bulun onu.
Encontre a minha menina, por favor.
Küçük kızımı bulun.
- Encontre-a.
- Bul onu!
Não fale comigo até que saiba o que é, ou encontre uma pessoa que saiba!
Ya ne olduğunu öğrenene kadar benimle bir daha konuşma ya da bana bir şey bilen birini getir!
A probabilidade estatística... de que, eventualmente, qualquer um deles... encontre um meio de acabar com a vida no Universo, existe.
Onlardan biri er ya da geç sonuçta evrendeki yaşamı sonlandırmak için bir yol bulacaktır.
Quer que eu encontre a Callie Burrell sozinha?
Benden Callie Burrell'i tek başıma bulmamı mı istiyorsun?
Jake, eu sei que queres que encontre este homem.
Jake, bu adamı bulmamı istediğini biliyorum.
Ele quer que encontre este homem.
Bu adamı bulmamı istiyor.
- Agora... localizamos os piores dez criminosos de Londres e vigiamo-los, procurando o Marwood antes que ele os encontre.
- Yani, Londra'daki çok küçük düşmüş on pisliği bulalım onları bir ekibe takip ettirelim. Onlara ulaşmadan önce biz Marwood'a ulaşacak mıyız görelim.
Leve-o a concordar que se encontre com os funcionários dos impostos e depois traga-lhe o melhor negócio que eles possam oferecer.
Vergi tahsildarlarıyla seninle birlikte görüşmeye onu ikna et. Sonra onların sunabileceği en iyi teklifi hatırlat.
Dirija, encontre com Sidorov e Vaziri.
Gidecek, Sidorov ve Veziri'yle buluşacaksın.
Espero que a encontre.
Umarım onu bulursun.
Preciso que encontre provas.
- Daha fazla zamanım kalmadı.
Encontre o meu menino!
Bulun oğlumu!
Encontre a morada correcta, agora!
Adresi bul hemen!
Pensando bem, talvez encontre outra maneira de sair daqui.
Bir daha düşündüm de, belki de bu adadan başka bir çıkış yolu bulurum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]