English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Enigma

Enigma traduction Turc

928 traduction parallèle
- Bem, estava nevoeiro nesse dia. - Quero resolver este enigma.
Bu anlaşılmaz şeyi çözmek istiyorum.
Mas, mas é o seu enigma bobo.
Ama çok saçma bir bulmaca.
Que enigma...
Müthiş bir muamma.
Na prisão, seria um enigma.
Hapishanede, başa bela.
Nesse instante soube a resposta ao enigma do infinito.
O esnada ebediyetin muammasını anladığımı farkettim.
No entanto, só uma testemunha pode trazer nova luz... a este trágico enigma.
Ama sadece bir tek tanık bu trajik bulmacaya yeni bir ışık tutabilir.
Mas responda-me este pequeno enigma.
Küçük bir bilmecem var sana.
Se ultrapassei os limites, foi só para tentar resolver um enigma, que ainda permanece.
Eğer amacımı aştıysam, bunun tek nedeni hala bulanık olarak kalan bir noktayı çözmeğe çalışmamdır.
És um verdadeiro enigma.
- Bir bulmacadan da ötesin.
Neste momento exacto da história apenas Amélie detém a chave do enigma do estranho das fotomatons.
.. Amélie, fotograf kulübesindeki.. .. gizemli adam bilmecesini çözen tek kisidir.
Varios dos meus circuitos,... estão à procura da solução para o seu enigma.
Devrelerimin birkaçı bilmecenin çözümünü araştırıyor.
Como resolver o enigma Que é Maria?
Nasıl çözersiniz Maria gibi bir sorunu?
Como resolver o Enigma que é Maria?
Nasıl çözersiniz Maria gibi bir sorunu?
- É um enigma, é uma criança
- Çocuk, haşarı
a Resistência é um enigma. Soldados sem uniformes nem treino.
Almanlar için direniş bir muamma.
Ele tem a chave de um enigma na cabeça.
Onun kafasında bilmeceyi çözecek anahtar var.
Outro enigma?
Bu da mı bir bilmece?
Este lugar é, a nível biológico e cultural, um enigma.
Tüm bölge bir muamma, hem biyolojik hem de kültürel olarak.
O enigma do costume.
Alışıldık boş duvar.
E. V. Lambert de Homeleigh, The Burrows, Oswestry, ofereceu-nos um enigma.
Bay E. V. Lambert. Homeleigh, The Burrows, Oswestry'den. Bize bir şaşırtmaca sunuyor.
O Sr. E. W. Lambert de Homely, The Burrows. Oswald Street... apresenta-nos um enigma.
Homely, The Burrows Oswald Street'den Bay E. W. Lambert bize zorluk çıkarmışa benziyor.
- Isso é um enigma.
- Orası muamma.
Mas eu sou um enigma...
Ama ben bir muammayım.
E quero permanecer um enigma... Para sempre...
Ve sonsuza kadar muamma olmak istiyorum.
Um enigma.
Bir bilmece.
É realmente um enigma.
Tam bir bilmece, doğru.
O ENIGMA DE KASPAR HAUSER
HERKES KENDİ İÇİN YAŞAR VE TANRI HERKESE KARŞIDIR
Nosso próximo Enigma da Ciência - o jovem Mozart!
Genç Mozart!
O nosso seguinte Enigma, um autêntico espécie da antropologia é "Homenzinho".
Sıradaki Muamma'mız, insanbilimin canlı bir örneği ;.. ... Hombrecito.
E agora o último e maior enigma de todos!
Ve şimdi de sonuncu ve en büyük Muamma'mıza sıra geldi!
É e continuará a ser o maior Enigma do Continente Europeu!
Kendisi, Avrupa Kıtasının Muamması olarak kalacak!
Os seus companheiros eram um autêntico enigma.
Arkadaşlarının bütük bir bulmacası var.
... tudo parece elevar o enigma que envolve o próprio Sr. Newton.
... tüm bu muamma Bay Newton'un hevesini arttırmışa benziyor.
Um enigma gelado transforma-se em amor incandescente, quando uma jovem inglesa derrete o coração dum xeque cruel.
İnsanın kanını donduran soğukluk amansız bir aşka dönüşür ve genç İngiliz kızı, acımasız çöl şeyhine kalbini kaptırır.
Fazer amor com esta mulher profunda e hábil fez-me compreender como era vazia a experiência, como era bizarro o enigma do sexo com o meu marido. Por favor.
"Bu derin ve her dediğini yaptıran kadınla sevişmek kocamla yaptığım seksin, ne kadar boş bir tecrübe ve ne kadar tuhaf bir saçmalık olduğunu gösterdi bana."
A vida é um enigma, não acha?
Hayat bir bilmece. Öyle değil mi?
Não vai te deixar resolver o enigma.
Bulmacayı çözmemize izin vermez.
Tudo quanto sabemos é que é um enigma.
Tek bildiğimiz onun bir muamma olduğu.
Cada ilustração era um enigma colocado pelo passado, para o presente.
Tüm resimler geçmişten o güne açılan bilmecelerdi.
E em baixo, o que viria a ser a chave do enigma, Grego antigo.
Sorunun çözümlenmesinde anahtar rolünü gören üçüncü bölümse Yunancaydı.
Vem da mesma necessidade humana, de resolver o enigma cosmológico.
İnsanoğlunun kozmik bilmeceyi çözme içgüdüsünden geliyor.
- Só têm de resolver um enigma.
- Tek yapmaları gereken bilmece çözmek.
- Um enigma?
- Bilmece mi?
- O enigma muda para cada pretendente.
- Her talip için ayrı bir bilmece var.
Apresenta o teu enigma.
Bilmeceni sor.
E nas trevas do caos enganaram Crom e roubaram-lhe o enigma do aço.
Ve kargaşanın karanlığında Crom'u aldattılar ve ondan çeliğin sırrını aldılar.
Se eu morrer, terei de ir à sua presença ele perguntar-me-á, qual o enigma do aço?
Ölürsem, onun huzuruna çıkmak zorundayım. Bana çeliğin kuralını soracak.
O enigma do aço.
Çeliğin esrarı.
Tu é que és o enigma.
Tam bir bulmacasın.
E agora o primeiro Enigma :
Ve şimdi de ilk Muamma :..
O nosso próximo Enigma, senhoras e senhores...
Sıradaki Muamma'mız, bayanlar ve baylar sıradaki Bilim Muamma'mız ;

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]