Translate.vc / Portugais → Turc / Entrá
Entrá traduction Turc
20,387 traduction parallèle
Apenas... entra ali de uma vez.
- Zaten onlar da ne demek olduğunu bilmiyor.
Entra.
İçeri gel.
Digo a mim mesma que nada entra em mim.
Kendime, hiçbir şeyin bana dokunamayacağını söylerim.
E depois, este... estranho entra na nossa festa sem ser convidado, dás-lhe um murro, e, é a Jessie que o ajuda a levantar-se.
Sonra da yabancının teki partimize geliyor, onu yumrukluyorsun ve sonra da Jessie çıkıp onu götürmeye geliyor.
Entra.
İçeri gelsenize.
Como é que podemos dar uma volta se não entra no carro?
Sen arabaya binmezsen nasıl gezeceğiz?
Entra.
- İçeri gel.
Entra.
Gir içeri!
Entra.
İçeri gir!
Entra.
Bin hadi arabaya.
Entra no carro, Lenny!
Bin şu arabaya be Lenny!
- Olá, entra.
- Selam. - Selam.
Entra.
Önden buyur.
- Entra. esta tudo bem.
- Hadi, sorun yok.
Entra no carro.
Atla arabaya.
Entra.
Gir hadi.
Um estrondoso aplauso para Geeta enquanto entra.
Geeta'nın girişini izleyiciler büyük bir alkış ile karşılıyor.
Angelina Watson entra no estádio.
Ve Angelina Watson, stada giriyor.
Entra.
- Gir.
Entra com um pedido de acusação vingativa e prepara atenuantes para o caso de perdermos.
Cezai kovuşturma için istekte bulun kaybetmemize karşın da hafifletme kanıtı hazırla.
Entra.
Girsene.
Entra.
Gir.
Entra. Chip!
Gelsene.
- Entra para o carro.
- Gir arabaya.
- Entra...
- Gir...
- Entra, depressa.
- Gir içeri.
Vamos, entra!
Atla hadi!
Vou dar-te alguns minutos. Entra.
Sana birkaç dakika zaman tanıyacağım.
- Entra, a água está óptima.
Hadi gelsene. Su bir harika.
- Entra na carrinha!
- Minibüse bin!
Barry entra, ligamos, só isto?
Barry içine girecek, çalıştıracağız sonra her şey tamam mı?
- Não faz mal. Entra.
- Gelebilirsin.
- Sim, sim, entra.
İçeri gel.
Entra ai dentro.
Gir şuraya.
- Entra e senta-te.
- Gel otur.
É aí que entra a LaKeisha.
Tam da LaKeisha'nın olaya dahil olduğu yer burası.
Entra.
Gidelim.
Entra, não estava de saída.
Sen gir içeri ben de tam çıkıyordum.
Entra no carro!
Arabaya bin.!
Entra! Entra! Entra!
Bin, bin, bin!
Sim, entra.
Evet, gelin.
Entra, Winnie.
- Gel buyur Winnie.
Entra. Idiota.
Gir içeri geri zekalı.
Bem-vindo, entra.
- Selam. Hoşgeldin. İçeri gel.
Entra.
Gir içeriye ya.
Sim, a Elizabeth não está em casa, mas entra.
Elizabeth evde değil ama geç içeri.
É aí que entra o cimento epóxi.
Epoksi harcı burada devreye giriyor.
Quero dizer, não só ela entra num carro com um estranho, mas ela senta-se no banco de trás.
Yabancı birinin arabasına binmekle kalmıyor, bir de arka koltuğa oturuyor.
Entra.
Atlasana.
- Fixe. - Entra.
- Güzelmiş.
Entra.
Buyursana.