Eran traduction Turc

2º e 3º foram Craig e Aaron e Lemonora.

İkinci ve üçüncü : Craig-an-Eran ve Lemonora.

Eram luzes na água...

Eran luces en el agua? Suda ışıklar?

Eran tempos difíceis.

- Zor zamanlardı.

Um filme de Eran Kolirin

Bir Eran Kolirin Filmi

Escrito e Realizado por Eran Kolirin

Yazan ve yöneten Eran Kolirin

É claro que na verdade as Hipóteses eran de 50 / 50 de dar certo.

Tabii doğru çıkma ihtimali yarı yarıyaydı.

- Eran.

- Eran.

Quem é que te alvejou, Eran?

Kim vurdu seni Eran?

Temos que levar o Eran ao hospital.

Tamam, Eran'ı hastaneye götürmeliyiz.

Olha para mim, Eran.

Yüzüme bak Eran, bak bana.

Esta manhã, o que é que aconteceu esta manhã, Eran?

Bu sabah mesela. Bu sabah ne oldu Eran?

E se ele disse a estes tipos para irem atrás do Eran, não vão parar enquanto ele não estiver morto.

Eran'ın arkasından adamları o gönderdiyse öldürmeden bırakmazlar.

Eran.

Eran.

- O Eran é...

- Eran...

O que é que isso tem a ver com o Eran?

- Bunun Eran'la ne ilgisi var?

Tudo. Eran...

- Her şey onunla ilgili.

O que é que estás a fazer, Eran?

Ne yapıyorsun Eran?

O que quer que tenhas feito, não pode ser assim tão mau?

- Eran! Yaptığın şey o kadar kötü mü? Gerçekten kötü bir şey olduğunu mu düşünüyorsun?

Não o faças! - Larga a arma.

Yapma Eran, yapma bunu!

Ajude a colocar um ponto final no sofrimento das famílias das vítimas do Eran.

Kurbanların aileleri için de kapansın.

Preciso que me mostre aquilo que encontrou, que lhe indicou que o Eran fez o que fez.

- Kanıta ihtiyacım var. Eran'ın yaptıklarını gösteren şeyleri bana vermelisin.

Eran?

- Eran?

O Eran não parece muito bem, meu.

Eran iyi görünmüyor dostum.

- O que é que fizeste? - Eran!

- Ne yaptın sen?

Não faças isso, Eran!

Tekneye falan binmem!