Translate.vc / Portugais → Turc / Euston
Euston traduction Turc
28 traduction parallèle
Vamos a Lower Euston Road Nº. 22.
Şimdi Lower Euston Yolu, numara 22.
- Lower Euston, Sir?
Lower Euston Yolu mu efendim?
Estou num restaurante em "Euston Station", no final do bar.
Şu anda Euston İstasyonu'ndaki barın diğer ucunda bekliyorum.
Deu-me um ultimato, esteja em Euston Station em 30 minutos.
Bana ültimatom veriyor. Euston İstasyonu, 30 dakika sonra.
Euston Station, onde você imagina?
Euston İstasyonu'na. Nereye gittiğimizi sanıyorsun?
Às 8 : 12, o Sr. E a Srª Ashdown, e o seu criado, o John, chegam a Euston Station e apanham o Highland Express para Inverness.
Saat 8.12'de, Ashdown'lar ve yardımcıları John, Euston İstasyonu'na gidecekler ve Inverness'e giden Highland Express'e binecekler.
Apanha o comboio das 7 : 45 em New Street, e o seu motorista irá ter consigo à plataforma 7, em Euston.
New Street'ten 7 : 45 trenine bineceksiniz Bakanım şoförünüz de sizi Euston'dan alacak. - Güzel.
Tive de ir a pé até Euston.
Euston'a kadar yayan geldim.
A que horas chega a Euston?
Ne zaman Euston'da olur?
Aconselhe-me o que fazer com o Sir Henry Baskerville, que chega à estação de Euston daqui a 50 minutos.
Sir Henry Baskerville hakkında ne yapacağıma, yardım etmenizi istiyorum, 50 dk. içinde Euston İstasyonu'nda olacak.
Então recomendo que prossiga para Euston para encontrar o Sir Henry.
İstasyona gidip Sir Henry ile buluşmanızı öneririm.
Encontraram a Agatha na Estação Euston.
Agatha'yı Euston İstasyonu'nda bulmuşlar.
Conheci-a na estação de Euston.
Onunla Euston İstasyonu'nda tanıştık.
Isto é o que resta do autocarro número 10, que atravessava Tavistock Square junto à estação de Euston, quando uma explosão fez voar o piso superior.
Bu yaklaşık 10 otobüs Bu Tavistock Meydanı'na geçti Euston istasyonu yakınlarında... bir patlama, yukarı uçtu.
Só sobrou isto do autocarro 10, que passava por Tavistock Square, perto da estação de Euston.
10 Numaralı otobüsten geri kalanlar bunlar. Euston İstasyonu'nun yanından Tavistock Meydanı'na gidiyordu.
Sim, meti-me num táxi em Euston.
- Evet, Euston'da siyah bir taksiye atladım.
Tive três trabalhos, um eu limpava WC's em Euston,
Üç işte birden çalışıyordum, bunlardan biri de Euston'da tuvaletleri temizlemekti.
Há um comboio dos Correios noturno, de Glasgow para Euston.
Glasgow'dan Londra Euston'a giden bir ekspres posta treni var.
Sai de Glasgow às 18h50, faz sete paragens pelo caminho e chega a Euston às 4h.
Yol boyunca yedi durak var. Euston'a öğlen 4'te varıyor.
Quando sair de Rugby, a última paragem antes de chegar a Euston, levará 60 ou 70 sacos.
Şimdiye Rugby'den ayrılmıştır, yani Euston'a gelmeden son durağını da geçti, 60-70 civarı çuval var herhâlde.
Em Euston, não pode ser.
- Euston olmaz, orada polis...
E se for quando estiver a abrandar, à chegada a Euston?
- Ya Euston'a giderken yavaşlarsa? - İşe yaramaz.
Analisei a rota do comboio, de Euston até Rugby.
Euston'dan Rugby'ye giden bir trenin rotası üstüne çalıştım.
O Roy foi a Euston, fazendo-se passar por professor. Está a informar-se de como funciona.
Euston'da öğretmen numarası yapan Roy adında biri işlerin nasıl işlediğini soruyor.
Quando chegares a Euston estarás cheio de fome.
Sonra Euston'a kadar acıkıyorsun yine.
Esta composição vai até à Estação Euston.
Bu trenin son durağı Neasden'dır.
Acaba de virar na Euston road na direcção da Estação de St.
Euston Yolu'na girip, St. Pancras İstasyonu'na yöneldi.
- Lower Euston Road.
Lower Euston Yolu.