Translate.vc / Portugais → Turc / Explorer
Explorer traduction Turc
119 traduction parallèle
Lancha a Explorer.
Keşif Teknesine
Wilson a Explorer.
Wilson'dan Explorer'e
Explorer Benthic, Salvor Um a descer. Escuto.
Benthic Kâşifi, Kurtarıcı 1 iniyor, tamam!
Entendi, Salvor Um. Daqui Explorer Benthic.
Anlaşıldı, Kurtarıcı 1, burası Benthic Kâşifi.
Explorer, daqui Cab 3.
Kâşif, burası Kabin 3.
Explorer, daqui Cab 3.
Kâşif, Kabin 3 konuşuyor.
Olha, aquele é o Explorer!
Hey, işte Kâşif!
Explorer Benthic, Explorer Benthic.
Benthic Kâşifi, Benthic Kâşifi.
Explorer Benthic.
Benthic Kâşifi, Benthic Kâşifi.
Daqui Explorer Benthic.
Burası Benthic Kâşifi, tamam.
Daqui Explorer Benthic. Escuto.
Burası Benthic Kâşifi, tamam.
Fico com todos, fora o Explorer.
Tamam, hepsini alıyorum. Ama cip hariç.
O que tem o Explorer?
Jipin nesi var?
Fica com o Explorer.
Cip senin.
O Explorer da agente Scully apareceu num Park Ride a 30 km da US 81.
Ajan Scully'nin arabasını bulduk. 81 numaralı yola 30km mesafede bir dinlenme alanında terk edilmiş.
Um agente da Ford ofereceu-me um bom negócio com um Explorer.
Bana Explorer modelinde indirim yapan Ford satıcısını tanıyorum.
Gastou dinheiro dos contribuintes para comprar e exportar um Ford Explorer para a filha adolescente de um coronel russo?
Vergi mükelleflerinin parasını, bir Ford Explorer alıp onu 8000 mil uzağa bir Rus albayın genç kızına göndermek için mi kullandınız?
- Gosta do Ford Explorer? - Temos de ir.
- Ford Explorerları beğenir misiniz?
Devemos levar o Explorer.
Explorer'ı almalıyız.
Durante o tempo em que comandou uma nave da classe Explorer... você encontrou mais formas de vida extraterrestres novas... do que qualquer outra pessoa na frota.
komutalığınızdaki bir araştırma sınıfı gemi ile.. .. diğerlerinden daha fazla uzaylı yaşam formu getirirsin
Existem meia dúzia de Capitães... a mandar nas naves da classe Explorer.
Araştırma gemisi kullanan yarım düzine yüzbaşı var.
É um Ford Explorer castanho.
- Kahverengi Ford Explorer.
Abra o explorer...
ExpIorer'ın log'unu aç...
E a Netscape recorreu ao código aberto essencialmente para lutar contra a Microsoft, que estava dando de graça o Internet Explorer, mas não permitindo a mais ninguém ter o código fonte, não permitindo companhias colaborarem.
Ve Netscape Microsoftu dövmek için bir yol olarak açık kaynağa geldi aslında Internet Explorer'a rakipti, ama kimsenin kaynak kodları almasına izin yok firmaların işbirliği yapmasına izin yok
O pneu é de um Ford Explorer.
Lastik, bir Ford Explorer'a ait.
O que é um homem com sangue azul, piolhos e um Ford Explorer?
Mavi noktalı kanı olan, bitli ve Ford Explorer sahibi bir adama ne denir?
Belo Expo ( Ford Explorer ).
Güzel makine.
- Tem um Ford Explorer.
Ford explorer.
Um Ford Explorer preto de 98.
'98 model siyah Ford Explorer.
Ford Explorer, pintado de vermelho.
Ford Explorer. Kırmızıya boyanmış.
Ele quer usar o artigo do Oceanographic Explorer.
Oceanographic Explorer'da olay bir makale yazmak istiyor.
Repórter da Oceanographic Explorer. Ah, pois.
Oceanographic Explorer muhabiriyim.
Deviam estar. - Mas têm muita informação acerca da " Dora, The Explorer
- Evet olmalı.
Um Explorer vermelho.
Kırmızı bir Explorer.
Além disso, só porque o carro estava nos dois lugares... talvez haja 20.000 Explorers vermelhos no Estado.
Kesinlikle. Ayrıca, araba iki yerde birden görüldü ama eyalette belki 20.000 kırmızı Explorer vardır.
um Explorer vermelho e... - uma BMW preta.
Kırmızı explorer ve siyah BMW.
- Explorer, com janelas pintadas.
- Pencereleri karartılmış bir Ford Explorer
- Os Explorers agradam mais às mulheres.
- Explorer'lara ilgi kadınlar arasında daha fazla.
Dentro desses parâmetros, isolem os Accord, os Taurus, os Camry e os Explorer.
Sonra bulduklarından Accord, Taurus, Camry ve Explorer'ları ayıkla.
Don tem uma Ford Explorer verde-escura... e passa muito tempo no parque.
Haberleri seyrettim, bilirsiniz işte. Düşünüyordum da...
Ele parou uma Ford Explorer verde-escura na garagem.
Komşusu kesinlikle içeride olduğunu söylüyor.
Um Explorer verde dobrou a esquina, e começaram a disparar contra ele, quando ele saiu do restaurante.
- Güzel parçaymış.
Ligámos para a "Scientific Explorer" e disseram-nos que não trabalham lá.
Merhaba, nasılsınız? Yani biz "Scientific Explorer'ı" aradık. Orada çalışmadığınızı söylediler.
- Porque somos freelancers e a "Scientific Explorer" está muito interessada no artigo.
Çünkü serbest çalışıyoruz. Ve açıkçası, "Scientific Explorer" bununla yakından ilgileniyor.
Não, a transmissão avariou no Explorer, por isso passei a manhã a tratar disso.
Hayır, arabanın vites kutusunda bir arıza çıktı da. Onunla uğraşmak zorunda kaldım.
- Tem um Ford Explorer de 1998?
- 1998 model bir Ford Explorer'ınız var mı?
Alan Collins, na guitarra Explorer.
Onu keşfeden Alan Collins'tir.
Lembras-te daquele tipo que queria o Explorer?
Şu Explorer'ı isteyen adam vardı ya hani?
A tinta é de uma Ford Explorer do início dos anos 90.
Boya, 90'ların başından Ford Explorer'unmuş.
Nenhum conduz uma Ford Explorer e todos têm álibis.
Hiçbiri Ford Explorer sürmüyor ve hepsinin mazereti var.
Por ali...
Lokantadan çıkarken yeşil bir Explorer'dan ateş edilmiş. O tarafta olmalı.