Translate.vc / Portugais → Turc / Fairchild
Fairchild traduction Turc
171 traduction parallèle
Agente 323, é o C. O mesmo, na Fairchild.
323, sen C'sin. Sen de Fairchild'a paralel sür.
C, apanhe-a na Fairchild.
C, Fairchild Caddesi'nde sen peşine düş.
Eu apanho-a quando atravessar a Fairchild.
Fairchild'ı geçerken ben peşine düşeceğim.
A e C, sigam para a Fairchild.
A, C, Fairchild'a gelin.
Havia também na propriedade um motorista chamado Fairchild, importado de Inglaterra há anos, juntamente com um Rolls-Royce novo.
Malikanede ayrıca yıllar önce İngiltere'den ithal edilen..... Rolls-Royce ile birlikte gelen Fairchild adlı... bir şoför vardı.
Fairchild era um óptimo motorista, de verniz considerável, tal como os oito carros de que se ocupava.
Fairchild pırlanta gibi iyi bir şofördü..... baktığı sekiz otomobil gibi.
FairchiId!
Fairchild!
- Bom dia, FairchiId.
- Günaydın, Fairchild.
Quero dizer, FairchiId.
Yani Fairchild.
- Mãe, é a Menina FairchiId.
- Anne, bu Bn. Fairchild.
Respeito Fairchild demasiado para me meter na sua vida.
Fairchild'a saygım çok. Kişisel hayatına karışmam.
Despedimos o FairchiId.
Fairchild'ı işten atarız.
- FairchiId, preciso de si á noite.
- Fairchild, bu akşam bana lazımsın.
Há algo de errado, FairchiId?
Sorun mu var, Fairchild?
FairchiId, não tinha percebido, mas é um terrível snobe.
Fairchild, hiç farketmemiştim, ne kadar snobsun.
Uma em nome de Sabrina FairchiId.
Biri Sabrina Fairchild adına.
Menina McCardIe, quero flores na cabina da menina FairchiId.
Bn. McCardle, Bn. Fairchild'ın kamarası için çiçek istiyorum.
Transfira 1.000 acções ordinárias para Thomas FairchiId 1.000?
Thomas Fairchild'a 1.000 tane Larrabee adi hissesi aktarın.
- A menina Fairchild para si.
- Bn. Fairchild sizi arıyor.
Quer que envie os presentes para a cabina da Menina FairchiId?
O hediyeleri Bn. Fairchild'ın kamarasına göndereyim mi?
"Linus Larrabee", que és tu, não és? ... "e Sabrina Fairchild", que é ela, não é?
Diyor ki, Linus Larrabee, yani sen..... ve Sabrina Fairchild, yani o..... bugün kalkan Liberté vapurunda yanyana yerler ayırtmışsınız.
Menina Fairchild? Há um cavalheiro a bordo que gostaria que a menina lhe desse um jeito no chapéu.
Vapurda bir centilmen var..... şapkasını düzeltmenizi rica ediyor.
O meu nome é Lady Mary Fairchild.
Adım Leydi Mary Fairchild.
O meu nome é coronel Fairchild.
Ben, Albay Fairchild.
Mas o Governador Fairchild...
- Ama Bakan Fairchild...
Especialmente, com o Governador Fairchild.
- Özellikle de Bakan Fairchild'ı.
Tenciono ver esse Governador Fairchild ser julgado por assassínio.
Bakanala cinayet duruşması İçin görüşecektim.
Onde está o Fairchild?
Fairchild nerede?
Fairchild!
Fairchild!
Só queríamos interroga-lo, mas ele tentou fugir.
Dr. Fairchild, onu sadece rutin bir sorgulama için istedik ama o dedektiflerden kaçmaya çalıştı.
Se calhar, mas acho que foi ele que matou a Robin Hammond.
Belki öyle Dr. Fairchild ama ben Robin Hammond'ı onun öldürdüğüne inanıyorum.
Ouvi dizer que estás a tratar da fusão da Fairchild Foods, e que talvez não aconteça.
Fairchild Yiyecekleri'nin birleşimiyle ilgilendiğini duydum ve bu gerçekleşmeyebilir.
a Morgan Fairchild.
Morgan Fairchild.
Vai encontrar-se com Mr. Fairchild, o diretor, e a Dra. Sinita Brahmachari.
Genel müdür Fairchild ile görüşeceksiniz ve Dr. Sinita Brahmachari ile.
Lembra-se quando a Fujitsu tentou comprar a Fairchild Semiconductor?
Fucitsu'nun Fairchild'ı işlemlerini hatırladınız mı?
Mais tarde a Fairchild foi vendida a uma empresa francesa.
Sonra da kalkıp bir Fransız şirketine sattılar.
O Gerry Fairchild quer jantar contigo.
Gerry Fairchild buluşmak istiyor.
Morgan Fairchild, "Proposta Final", a corajosa vitória duma mulher sobre a bulímia, na altura do canibalismo dos Donner.
Morgan Fairchild, "Son Teklif". Cesur ve öncü bir kadının bulimiayı yenme öyküsü, olay Donner Partisi töreninde geçiyor.
Miss FairchiId, preciso desses memorandos hoje às 15 : 00.
Bayan Fairchild, bu kayıtların bugün 3 : 00'dan önce ellerimde olmaları lazım.
E por cima da garagem vivia um motorista chamado Fairchild, importado há anos de Inglaterra juntamente com um Rolls Royce e uma filha, chamada Sabrina.
Ve garajın orada Fairchild soyadlı bir şoför yaşıyordu, yıllar önce İngiltere'den getirtilmişti, bir Rolls Royce ve Sabrina adındaki kızıyla birlikte.
- Fairchild.
- Fairchild.
- Uma bebida, Sra. Fairchild?
- İçecek bir şey, Bayan Fairchild?
Reserva duas passagens para Paris, para mim e para a Sabrina Fairchild.
Paris'e iki bilet almanı istiyorum, biri benim, biri de Sabrina Fairchild için.
Pouco a pouco, as nossas audiências melhoraram, e pouco depois, consegui entrevistar a primeira celebridade semi-famosa, a estrela de filmes "B" Brittany Fairchild.
Yavaş yavaş dinlenme oranı arttı ve kısa bir süre sonra da ilk gerçek yarı ünlü bir yıldız ile canlı yayın yaptık. B film yıldızı Brittany Fairchild.
Agradeço à Brittany Fairchild por me ter levado e ao Fred ao novo filme dela. Foi mesmo bom. Fred, o que achaste do filme?
Brittany Fairchild'a teşekkür ederim, beni ve Fred'i ağırladığı için, bizi yeni filmine davet ettiği için.
Mostra-me a Morgan Fairchild no profundo qualquer coisa.
Hadi bana derin birşeyler giymiş Morgan Fairchild'ı göster.
Sr. Crichton, meu nome é Dra. Bettina Fairchild, não Aeryn.
Bay Crichton. Benim Adım Doktor Bettina Fairchild. Aeryn değil.
Dra. Fairchild disse que você está bem.
Doktor Fairchild, bedenen iyi olduğunu söylüyor.
Esta é Dra. Bettina Fairchild.
Doktor Bettina Fairchild ile tanış.
Você deve ter visto a Dra. Fairchild.
Doktor Fairchild'in bir bakışını yakalamış olabilirsin.
Venho fazer a revisão.
Nasılsınız? Morgan Fairchild muhasebe.