Translate.vc / Portugais → Turc / Fernand
Fernand traduction Turc
55 traduction parallèle
Fernand, vai para casa.
Fernand, eve git.
Para o tio Fernand.
Fernand amcanın.
Tio Fernand, já lhe expliquei.
Fernand amca, açıkladım.
Oh, sim, tio Fernand.
Oh, evet, Fernand amca.
Fernand Ledoux, Akim Tamiroff, Elsa Martinelli...
Fernand Ledoux, Akim Tamiroff, Elsa Martinelli, Thomas Holtzmann...
- Fecha isso, Fernand!
- Şimdi görevdeyiz, olmaz.
- Fernand, despacha-te.
- Fernaud, elini çabuk tut biraz. - Tamam, geliyorum.
Esse jovem tenente, seu primo Fernand Mondego...
- Genç Teğmen kuzenin Fernando Mondego
Fernand é um joven ousado, é espanhol.
- Fernando ateşli genç bir İspanyol
Fernand, o que acontece?
- Fernando? Neler oldu?
- Com o Fernand Mondego.
- Evet Fernando'yla
Quem não ouviu falar do grande general Fernand Mondego?
- Büyük General Fernando Mondego'nun adını kim duymaz ki!
Fernand Mondego.
- Fernando Mondego.
Fernand Mondego não abandona os amigos perante um perigo suicída estúpido.
Fernand Mondego, arkadaşlarının hayatı tehlikedeyken onları yüz üstü bırakmaz.
Este é o representante do dono da embarcação. O Sr. Fernando Mondego.
Bu da geminin sahibi, Mösyö Fernand Mondego'nun temsilcisi.
Filho do Conde de Mondego.
Fernand Mondego, Kont Mondego'nun oğludur.
- Eu sei o que queres, Fernand.
- Fernand, senin ne istediğini biliyorum.
Estava com o filho do Conde Mondego, Fernand. Quase todo o tempo. Conhece Fernand?
Neredeyse tüm vaktimi, Kont Mondego'nun oğlu Fernand'la geçirdim.
Sim, conheci-o recentemente.
- Fernand'ı tanıyor musun? - O tanınan biridir, evet tanıyorum.
Fernand!
Fernand!
Não tenho tempo para isto.
Dur, Fernand.
Sou Fernand Mondego. Filho do Conde Mondego.
Ben Fernand Mondego, Kont Modego'nun oğluyum.
É impossível!
- Bunu Fernand'a bırakalım. O ilgilenebilir. - Mümkün değil.
E com a morte do seu pai e irmão na guerra Fernand tornou-se Conde Mondego.
- Evet, doğru. Babası ve kardeşi savaşta ölünce, Fernand, Kont Mondego oldu.
Danglars, Villefort Fernand e Mercedes.
Danglars'tan, Villefort'tan,
Não te gabes, Fernand.
- Kendine yağ çekme.
Fernand.
Fernand. Fernand!
Fernand! O brinde!
Kadeh kaldırıyoruz!
Acho que o beneficiado foi Fernand, Conde Mondego.
- Bundan fayda sağlayan tek kişi... sanırım Mondego Kontu, Fernand.
Fernand, suplico-te!
Fernand, sana yalvarıyorum.
Piedade, Fernand.
Merhamet, Fernand.
O Fernand não é um imbecil?
Fernand aptalın biri, öyle değil mi?
"O Fernand é um grande imbecil."
Fernand şişman bir aptal.
Os alemães capturaram civis, incluindo Fernand Scohier, para uma tarefa especial.
Almanlar, Fernand Scohier'in de içinde oldugu sivilleri özel bir görev için çembere aldi.
Fernand, vai por trás. - E tem cuidado! - Certo, Capitão.
Arkaya dolaş Fred ve dikkatli ol.
Escuta, posso ter uma pista. Um homem com o nome de Fernand Zadir, um árabe francês.
Seni Nansedil adında biriyle tanıştırabilirim.
Este é o Fernand Zadir. Ele tem metade da polícia local no seu bolso.
Yerel polisin yarısı onun cebinde.
Bem, escuta, já ouviste falar de um sujeito chamado Fernand Zadir?
Fernan Zadir adında birini hiç duydun mu?
O Fitch mentiu-te sobre o Fernand Zadir.
Fitch Fernan Zadir konusunda sana yalan söyledi.
Temos que encontrar aquele tipo, o Fernand.
Fernan'ı bulmalıyız.
O Fernand Zadir encontrou-se com o Hopper.
Fernan Harper'la buluşacak.
O Fernand usa este lugar quando as remessas chegam à cidade pelo rio.
Tekne nehirden şehre geldiğinde Fernand burayı kullanır.
Permita-me convidá-lo para jantar, meu caro Fernand.
İzninizle sizi bu akşamki yemeğe davet etmek istiyorum.
Fernand, prenderam-me por traição!
- Herşey yolunda. Burada. Fernand!
Pára, Fernand.
Güzel.
- Fernand? - Sim, esse mesmo.
- Fernand.
Certo.
Fernand ve Mercedes'ten.
Ouça-me, verme sou Albert, filho de Fernand, Conde Mondego.
Dinle beni, haşarat.
E riram-se de mim pela última vez.
Adım Albert, Mondego Kontu Fernand'ın oğluyum, ve bunlar sizin son kahkahalarınız olacak.
Não vou contigo, Fernand.
Seninle gelmiyorum, Fernand.
O rei és tu, Fernand.
Kral sende, Fernand.