Translate.vc / Portugais → Turc / Fiero
Fiero traduction Turc
43 traduction parallèle
O senhor Fiero diz que tem que ir agora.
Senyor Fiero hemen gitmeni istiyor.
- Não, Don Fiero.
- Hayır, Don Fiero.
Pelos espiritos que me servem... pelas forças do inferno, estás morto, Don Fiero.
Bana hizmet eden ruhlar adına cehennemin güçleri adına, sen öldün Don Fiero.
Mais do que o meu Fiero amarelo.
Benim sarı Fiero'dan daha fazla yardımı olurdu.
- Isto é um Fiero?
Bu bir Fiero araba mı?
- Sim, o velho Fiero.
Evet, eski model Fiero.
O "Hummer" ia na direcção errada numa estrada de sentido único. Ia em direcção ao gajo do Fiero.
Neyse, Hummer araç tek yönlü yolda yanlış yönden geliyormuş.
Duchess County e trocar um pneu no Fiero do Marshall? O quê?
Taksiyle Duchess County'e gelip Marshall'ın arabasının patlak lastiğini değiştirir misin?
Relaxa, homem.
Merak etme, dostum. Fiero'ya binip gelirim.
Vou levar o Fiero.
Hayır, hayır, hayır.
O teu bebé Fiero passou a ser um idoso Fiero.
Bebek Fiero'n artık ihtiyar bir Fiero'ya dönüşüyor.
HIMYM Temporada 2 Episódio 17 "Arrivederci, Fiero"
Bölüm Arrivederci, Fiero Çevirmen : Albus
A lembrança do Marshall não era tão pequena assim, mas quanto mais ele se via a ser empurrado para o mundo empresarial e para longe do seu sonho de salvar o Ambiente, com mais força se agarrava àquele Fiero.
Marshall'ın yadigarı o kadar da küçük değildi. Ama şirketleştirilmiş bir dünyanın içine itildikçe ve çevresini kurtarma hayalinden uzaklaştıkça o Fiero'ya daha da sıkı tutundu.
Como está o Fiero?
Fiero nasıl?
O Fiero é teu.
Fiero artık senindir.
E essa é a origem da regra maluca do Marshall, "Sem comida ou bebidas no Fiero, nem sequer as compras".
Ve işte bu da Marshall'ın manyak "Fiero'dayken yemek, içmek hatta gıda malzemesi bile yok" kuralının çıkış noktası.
- O Fiero-asco.
- Ah, Fiero-asko.
- O Fiero-asco?
- Fiero-asko mu?
Vou levar o meu Fiero de volta.
Fiero'yu aradan önce geri götürüyorum.
Sem comida ou bebidas no Fiero
- Ne? ! Fiero'da yiyecek ve içecek yasaktır.
Sei que é muito dinheiro, mas é o meu Fiero sabes?
Bunun çok para olduğunu biliyorum ama bu benim Fiero'm.
Estou prestes a formar-me e a ter um trabalho em que tenho de estar fechado numa sala de uma corporação, e sem aquele Fiero, vou ser apenas outro tipo de terno.
Artık mezun olmak üzereyim ve şirketen birkaç hukuk işi almak üzereyim ve Fiero olmadan, sadece takım elbise giyinmiş biri olacağım.
Podíamos pegar no Fiero, mas o Marshall tem essa regra maluca de nada de comida dentro dele.
Keşke Fiero'yu alabilseydik, ama Marshall'ın şu yiyecek yok kuralı var.
É o teu Fiero.
Bu senin Fiero'n.
Este Fiero significou muito para todos nós.
Bu Fiero'nun anlamı bizim için çok büyük.
E o meu Fiero não é um Fiero que percorreu 320 000 km.
Ve Fiero'mda 200,000 mil yol katetmiş bir Fiero değil.
Este Fiero, afectou todas as nossas vidas.
Bu Fiero, hepmizin yaşamını etkiledi.
Este Fiero devia ter chegado ao 320 000 km.
Bu Fiero 200,000'i görmeli.
Então o Marshall disse adeus ao seu Fiero.
Ve böylece Marshall Fiero'suna elveda dedi.
Arrivederci, Fiero!
Güle güle, Fiero!
- Vou comprar um Fiero.
- Bir Fiero alacağım.
- Ou um Fiero de 1986.
Bir diğeri otomobil bakım seti.
Neste Fiero, infeliz, e sem airbag.
Fiero'da ne yazık ki hava yastığı yok.
Esteban Fierro, ataque de gang naquele clube de salsa.
Esteban Fiero, Salsa kulübünde çete vurmuş.
Esteban Fierro é primo de Paco Fierro.
Esteban Fiero, Paco Fiero'nun kuzeni.
António, liga para a detenção, diz-lhes que estamos a caminho para falar com Paco Fierro.
Antonio. Nezareti arayıp Paco Fiero ile konuşmaya geldiğimizi söyle.
Um tipo grande, conduz um Fiero amarelo.
- İri yarı, sarı bir Fiero kullanıyor.
Grande realizador a guiar o rabo num Fiero com bancos do Scooby-Doo!
Scooby-Doo koltuklu Pontiac süren büyük yönetmen!
Disse : "Se vais ignorar os pormenores, porque não usas um Fiero, ou algo do género?"
"Detayları savsaklayacaksan, neden bir" "Fiero falan kullanmıyorsun?" diyorum kendime.
O Fiero.
- Şu Fiero'yu diyorsun.
Sem comida ou bebidas no F...?
Fiero'da yiyeyecek içicek yasak mı...?
Mas continua na marmelada contigo, não está a deixar o teu Fiero... Significa que o quer mesmo.
Biliyor musun?
- Não é o mesmo sem o Fiero.
Evet.