Filler traduction Turc

Lembras-te de te contar uma história sobre elefantes?

Filler hakkında anlattığım masalı anımsıyor musun?

Seremos pisados até à morte.

Filler bizi ezip geçer.

Os elefantes são amigos de Tarzan.

Filler Tarzan'ın dostu.

- Elefantes?

- Filler mi?

Agora, Peter, quero que me contes tudo sobre os elefantes, os tigres... e aquele gigante.

Şimdi, Peter... filler, kaplanlar ve o dev hakkında... her şeyi bana anlatmanı istiyorum.

Apresento-vos os elefantes!

Karşınızda filler.

Tu és um paquiderme e os paquidermes não choram!

Hey, sen bir filsin ve filler ağlamaz.

Cuidado! Cuidado! Elefantes cor-de-rosa Tem cuidado

Dikkat, dikkat, Pembe filler resmi geçitte

Eles estão aqui Eles estão ali Elefantes cor-de-rosa Por todo o lado

Buradalar ve de orada Pembe filler heryerde

Elefantes cor-de-rosa Tem cuidado!

Sıra-sıra Sıraya girdiler Pembe filler resmi geçitte

Mas paquidermes coloridos São demais para mim

Ama bu renkli filler benim için çok fazla

Vamos daqui Os elefantes tirar

Yadımın gerekiyor bu işte Pembe filler resmi geçitte

Elefantes cor-de-rosa Elefantes cor-de-rosa

- Hey, hey, hey - Pembe filler

Elefantes cor-de-rosa!

Pembe filler Pembe filler

Aqueles elefantes cor-de-rosa!

Ohh! Şu pembe filler.

Elefantes cor-de-rosa!

Ho! Pembe filler mi?

- Agora também ouço.

Filler duyuyor.

- Que mais podem fazer os elefantes?

- Filler başka ne yapıyor?

Elefantes desastrados. Arruinaram o meu cenário.

Sakar filler dekorumu mahvettiler.

Até os elefantes têm medo de mim.

Filler bile korkar benden.

- Da mesma forma que os elefantes.

- Filler gibi.

Não quer dizer pares de elefantes machos.

Erkek filler demek istemediniz sanırım.

Elefantes!

Filler!

E viste elefantes cor-de-rosa!

Pembe filler gördün!

Não, faça como os elefantes.

Hayir, filler gibi davranmak gerekir.

Escondemo-nos como os elefantes felizes.

Mutlu filler gibi saklaniyoruz.

- Elefantes e cabras não combinam.

- Filler ile keçiler birlikte olmaz.

Fizeram uma canção para si e para os elefantes.

Sen ve filler hakkında bir şarkı yapmışlar.

É a primeira maná que dormimos. Os elefantes...

Uyuyabileceğimiz ilk sabah ve filler...

Os elefantes que se ponham de pé.

Bırak filler yerlerinden kımıIdamasın.

Na verdade, estamos à procura de elefantes.

Aslında, biz filler ile ilgileniyoruz.

Pouco depois, quando passavamos pelas ruínas de uma aldeia... vimos um dos resultados do'jogo'da Elsa com os elefantes.

Birkaç dakika sonra, köy harabesini geçtiğimizde Elsa'nın filler ile oynamasının sonucunu gördük.

Se os elefantes pudessem nadar, seria um bom empurrão... e estaríamos de volta numa corrente do sul antes de...

Tabii filler yüzebilseydi. Tek bir iyi itiş ve biz bir anda güney akıntısına giriverirdik.

Ele disse que um elefante nunca se esquece.

Bir de filler asla unutmaz diyor.

E os elefantes... os elefantes sempre parecem tristes.

Filler daima üzgün görünür.

Os elefantes, a corda, o barulho da multidão...

Filler, kalabalıktan yükselen sesler.

Já não desenhamos mais elefantes!

Filler iptal.

- Hey, olha. Elefantes.

Filler.

Por que não haverá antes aranhas gigantes e elefantes cor de rosa?

Neden dev örümcekler yada pembe filler olamaz ki?

Eu também imaginaria... uma quantidade de tigres e de elefantes cor-de-rosa.

Bir sürü kaplanlar hayal ederim. Pembe filler de...

Eu trato das visitas reais, evidentemente, dos guardas de honra e do representante do papa, e tu podes tratar dos divertimentos.

Fevkalade turuncu filler vardı... Leydim, beni görmek istemişsiniz.

É perfeitamente possível para pessoas, cães, elefantes, bailarinas de cabaret.

Bu kesinlikle mümkün, insanlar için, ya da köpekler, filler, bando şefi kızlar için.

Se ficar cheirando isso, vai ver elefantes rosa.

Bunu içine çekme. Pembe filler görmeye başlarsın.

Estou de ressaca.

Kafamda filler tepişiyor.

Há elefantes, crocodilos e pigmeus.

Gündüz yağmur yağıyor. Filler, timsahlar, pigmeler var.

Sim. Morta pelos elefantes.

- Üstünden filler geçti.

Trago baleias, elefantes,

"Filler de"

Não, é ridículo!

Filler ağaca tırmanamaz, öyle değil mi? Yo, yo, bu çok saçma.

Todos os elefantes ouviram falar dele.

Buradaki bütün filler gibi.

Elefantes!

Filler.

- O quê, elefantes?

- Ne, filler mi?