Translate.vc / Portugais → Turc / Foster
Foster traduction Turc
1,550 traduction parallèle
Três adolescentes enfeitiçados por um rapaz chamado Kevin Foster.
Kevin Foster adında bir çocuktan etkilenen üç gençten oluşuyordu.
E ele é Robert Foster, promotor público.
Ve bu da Robert Foster, Bölge Başsavcı Yardımcısı.
O Sr. Foster reúne argumentos que a condenem.
Bay Foster'ın, işi size karşı dava açmak.
Sr. Foster, encontraram drogas na Menina Roberts quando foi presa?
Bay Foster, tutuklandığında Bayan Robert'ta uyuşturucu bulundu mu?
Sr. Foster, poderia falar um minuto sós consigo?
Bayan Foster, sizinle bir dakika yalnız konuşabilir miyim, lütfen?
Menina Roberts, apesar do o Sr. Foster ter provas fortes contra si. e dado que os seus antecedentes estão relativamente limpos, e dada a natureza... E dadas as idades e necessidades das suas filhas.
Bayan Roberts, Bay Foster davasının güçlü olduğuna inanmasına rağmen, sicilinizin temiz olması sebebiyle doğanın gereği olarak ve yaşınız, çocuklarınızın size ihtiyacı olması göz önüne alındığından dolayı, size bir anlaşma teklifinde bulunuyor.
Fica com a do John Foster Dulles.
John Foster Dulles'in masasını al.
Sou o Dean Foster e na verdade, tudo o que a Tierney faz... é da minha conta.
Ben Dean Foster ve aslında, Tierney'nin yaptığı herşey benim işim.
Dean Foster. E ele tem mais de onde esta veio.
Dean Foster ve elinde bundan daha çok var.
O Grant comprou-a a um paparazzi chamado Dean Foster.
Grant onu Dean Foster ismindeki bir paparazziden almış.
O que me sabem dizer sobre o Dean Foster?
Dean Foster hakkında bana ne anlatabilirsin? iz
Um cheque de cinquenta mil dólares para o Dean Foster?
Dean Foster için 50.000'lik çek.
Dean Foster. Um paparazzi com um interesse pouco saudável pela Tierney.
Dean Foster, Tierney'le hastalık derecesinde...
Há cinco anos atrás, uma actriz pediu uma ordem de restrição contra o Foster, que ele acabou por violar com grande despreocupação.
Bak, 5 yıl önce, bir aktris Foster'in kendisinden uzak durması için karar aldırmıştı. Adam kendinden geçmişçesine ileri gidiyordu.
A administração ameaçou, mas o Foster não parava.
Tehdit müdürlüğü olaya dahil oldu, fakat Foster geri adım atmadı.
A actriz acabou por se mudar para Londres, e o Foster continuou com alguém novo.
Sonunda aktris Londra'ya taşındı ve Foster yeni birine yöneldi.
Na verdade, estou aqui para falar sobre um pagamento que a Tierney fez ao Dean Foster
Aslında, Tierney'nin Dean Foster'a yaptığı ödeme hakkında...
Dean Foster.
Dean Foster.
Que queres que faça quanto a este Foster?
Eee, bu Foster karakteriyle ilgili ne yapmamı istiyorsun?
Para contrabalançar a Jodie Foster.
Jodie Foster'a rağmen uyum yaratacak bir şey.
Hotch? Esta é a Melissa Foster.
Hotch, bu Melissa Foster.
Talvez seja esse namorado, mas acho que tem a ver com o primeiro incêndio, sabe, como um miúdo adoptado.
Ama genede ben bunun ilk yangınla bir alakası olduğuna inanıyorum Foster'ların çocukları gibi mi?
E o irmão adoptivo.
Foster kardeşler.....
Então gostas do, David Foster Wallace?
David Foster Wallace'ı seviyorsun demek?
David Foster Wallace!
David Foster Wallace!
Olhando para um edifício daqueles, um palácio...
Peder Reginald Foster - Vatikan Rahibi Boyle bir binaya baktiginizda, yani devasa bir saraya.
A sério? Estou no ramo das imobiliárias. Na Lawn e Foster.
Ben de emlak işindeyim, Long Foster'da çalışıyorum.
Talvez tente a Lawn e Foster, parecem simpáticos.
Belki Long Foster'a bir bakarım. İyiye benziyorlar.
Bess Foster.
Bess Foster.
Lady Elizabeth Foster.
Leydi Elizabeth Foster.
Meu marido, o Sr. Foster, está desfrutando da sua amante em Bournemouth, e eu queria alguma distração.
Kocam Bay Foster, Bournemouth'ta metresiyle gününü gün ediyor. Ben de oyalanacak birşeyler olsun istedim.
O Sr. Foster?
Bay Foster mı?
A lei apoia o Sr. Foster.
Yasalar Bay Foster'ın yanında.
- Sr. Fox, Lady Elizabeth Foster.
- Bay Fox, Leydi Elizabeth Foster.
Permite-me que lhe apresente Lady Elizabeth Foster?
Sizi Leydi Elizabeth Foster ile tanıştırabilir miyim?
O Duque e a Duquesa de Devonshire e Lady Elizabeth Foster.
Devonshire Dükü ve Düşesi ve Leydi Elizabeth Foster.
Gildner! Foster!
Haydi, gelin buraya!
Foster!
Haydi!
Podias ter dito que eu era o Agente Foster.
AJAN FOSTER'IN KILIĞINA GİRDİĞİMİ SÖYLEYEBİLİRDİN.
O problema é que se o Bennet tivesse alvejado o Foster, ele estaria morto.
BENNET GİDİP FOSTER'I VURSAYDI, FOSTER ÇOKTAN ÖLMÜŞ OLURDU.
50 anos mais tarde, com os nossos negócios com as Tyson Farms e as Foster Farms, quantas mortes há a lamentar?
50 yıI sonra Tyson Farms, Foster Farms'la işlerimizde ölü sayısı kaç?
Max Foster foi preso em 15 de Julho de 1980 por vários crimes sexuais na jurisdição de Northfields.
"Max Forster 15 Temmuz 1980'de çeşitli seks suçlarından dolayı Northfields bölgesinde tutuklandı."
Aviso para o Sr. Foster.
Bay Foster!
Há uma chamada para o Sr. Foster.
Bay Foster'a telefon var!
Há uma chamada para o Sr. Foster na recepção.
Bay Foster resepsiyona lütfen!
Agradável e bom! Oh, Molly. Molly Foster?
#.. bundan daha anlamlı olduğunu. # # Bunu aşkla ne ilgisi var?
Foster, Matthews e Jennings, há um castelo no lado norte da colina.
Foster, Matthews ve Jennings... Tepenin kuzey tarafında bir kale var.
Wonky Ron ou Simon Foster?
Wonky Ron ya da Simon Foster'a ne dersin?
Tenho ao meu lado Simon Foster, Ministro do Desenvolvimento Internacional.
Bana eşlik eden Simon Foster Uluslararası Kalkınma Bakanı.
Sam, tenho de ir ao Ministério do Desenvolvimento Internacional arrancar os cabelos ao Simon Foster.
Sam, Uluslararası Kalkınmaya gidip Simon Foster'un saçını çekmek zorunda kalacağım.
!
Molly Foster mı?