Frannie traduction Turc

Frannie. - Frannizinho Boo.

- Küçük Frannie Boo.

Fran, vou cancelar a excursão.

Frannie, turneyi iptal edeceğim.

Ei, pá... Procuras algo especial por aí?

- Frannie, aradığın özel biri var mı?

Ei, Franny!

Hey, Frannie!

Franny, os camiões estão aqui para nos levar de volta.

Frannie, kamyon bizi geri götürmeye geldi.

É bom que se mantenha na linha Franny.

Sarhoş olmadığına sevindim, Frannie.

As pessoas da ambulância não a levam. Só se ela estivesse a sangrar.

Frannie, kan kaybından ölecek gibi olmadıkça almazlar onu.

Eu sempre pensei que você era sábio.

Seni hep zeki bulmuşumdur, Frannie.

Pois, deve haver um deus que protege alguns vadios.

Frannie, bazı serserileri koruyan bir tanrı var herhâlde.

Quase me suicidei.

Frannie, kendimi öldüreceğim.

Franny...

Hey, Frannie?

Frannie.

Frannie.

Franny, não é excitante?

Frannie, ne heyecanlı, öyle değil mi? Asla bir partner bulamayacak sanmıştım!

Frannie e Zoey?

Franny ve Zooey'e?

Frannie, venha aqui.

Frannie, gel buraya.

- Do casamento da prima Frannie.

- Kuzen Frannie'nin düğününden.

Dos 7 aos 9 anos a Frannie e eu éramos inseparáveis.

7 ile 9 yaşlarımız boyunca Frannie'yle hiç ayrılmazdık.

Se calhar, desde os 9 anos ela já arranjou novos amigos.

Belki 9 yaşından sonra Frannie yeni arkadaşlar edinmiştir.

Liga-lhe e diz-lhe que quando éramos miúdos, a sua querida Frannie tentou despir-me várias vezes.

Onu arayıp de ki ; çocukken kıymetli Frannie'si beni soyundurmaya çalışıyordu.

- Trabalhei com a Frannie.

- Franni'yle çalışıyordum.

Está ali a Frannie.

Frannie geldi.

Foi a Frannie que mostrou as tuas Playboys à mãe.

Frannie anneme playboylarını göstermişti.

Olá, Frannie.

Selam, Frannie.

- E então, Frannie, Michelle?

- N'aber, Frannie, Michelle?

Frannie, é a Lucy Morgan, Revista de L.A.

Frannie. Ben Lucy Morgan. L.A. Magazine.

E, algo perturbada, a prima Frannie disse não poder vir, porque tem o Petey doente.

Kaçık kuzenim Franny ise, Petey'si hasta olduğu için gelemeyeceğini söyledi.

Frannie, é John Graham.

Frannie, ben John Graham.

Não disseste não, Frannie?

Hayır demedin, değil mi Frannie?

Frannie?

Frannie?

Frannie.

Frannie

Frannie, é Malloy.

Frannie, benim, Malloy.

Tenho de te fazer umas perguntas acerca da Pauline, Frannie.

Sana Pauline hakkında birkaç soru sormak gerek, Frannie.

Porque é que achas que saber, vai alterar algo, Frannie?

Bilmenin ne işe yarayacağını düşünüyorsun, Frannie?

Frannie, é Malloy.

Frannie. Benim, Malloy.

Frannie, abre a porta

Frannie, aç kapıyı.

Frannie, anda, acorda.

Frannie, hadi, kalk. Aç kapıyı

Frannie, anda!

Frannie, hadi.

Frannie, temos um problema aqui.

Frannie, bir sorunumuz var.

Oh, Frannie.

Oh, Frannie

Frannie, tira-me destas coisas agora!

Frannie, çıkar şu kahrolası şeyleri hemen.

Chega desta merda, Frannie.

Bu kadar oyun yeter, Frannie. Anahtarı bana ver.

- Conte-me o que aconteceu.

- Neler olduğunu anlat. - Frannie!

Tudo bem, ele já falou que ia pagar, e...

Tamam Frannie. Adam ödeyeceğini söyledi.

Ei, Frannie. Obrigado por vires tão tarde.

Selam Franny, bu saatte geldin, sağ ol.

Fran.

Frannie.

- É você, Franny?

- Sen misin Frannie?

- Frannie, hei.

- Frannie, merhaba.

Frannie!

Frannie!

Não estou a brincar, Frannie.

Şaka yapmıyorum, Frannie.

- Frannie!

- Sana zarar verdi mi?

Casas comigo, Frannie?

Benimle evlenir misin, Frannie?