Translate.vc / Portugais → Turc / Frye
Frye traduction Turc
201 traduction parallèle
Lembra-te do que o Dr. Frye te disse sobre o teu coração.
Doktor Frye'in kalbin için neler söyledigini unutma.
Meu Deus!
Aman Tanrım, Frye!
Frye?
Frye?
Cameron Frye, esta é para ti.
Cameron Frye, bu şarkı senin için.
cumprimentem o Dusty Frye.
Dusty Frye'a merhaba deyin.
- Karla Frye, Gerente-adjunto.
Charles Bronson aile dostumuz olur.
E pelo menos metade dos retiros tem uma vista para um campo de golfe de 9 buracos desenhado pelo Taylor Frye.
Ve villaların en az yarısı bir Taylor Frye tasarımı olan... dokuz delikli golf sahasına bakıyor.
General Hummel! Capitães Frye e Darrow apresentam-se!
General Hummel, Yüzbaşı Frye ve Darrow, emirlerinize hazırız.
Frye e Darrow, é a primeira vez que trabalhamos juntos, e sei que não me vou arrepender de o fazer.
Yüzbaşı Frye, Yüzbaşı Darrow, bu benim siz ve adamlarınızla ilk operasyonumuz olacak. Ve söylemeliyim ki, şu ana kadar yaptıklarınız hakkınızda duyduklarımı doğruluyor. - Sağolun, General.
Frye, Darrow, despachem-se! Temos mais companhia!
Morgda buluşuruz.
Com o Pete Frye devo ter perdido 10 mil em mais de 18 meses.
Pete Frye denen bir herife en kaba tabirle on sekiz ayda on bin kaybettim.
Entras e perguntas pelo Sean Frye. E és convidado.
İçeri girersin Sean Frye'ı sorarsın ve oyuna oturursun.
- Falta dinheiro à escola Small Frye.
- Small Frye Okuluna nakit gerekli.
- SmallFrye School.
- Small Frye Okulu.
Fraude ou não, Madame Stravinski... conhecida da Polícia de S. Francisco e Los Angeles como Cora Frye... mudou a vida de Ellen Rimbauer numa noite de Agosto de 1914.
Üçkağıtçı olsun olmasın, San Francisco ve Los Angeles polisinin Cora Frye adıyla tanınan Madame Stravinski 1914 Ağustos'unda bir gecede Ellen Rimbauer'in hayatını değiştirdi.
Protagonizada pela famosa cigana médium, Cora Frye?
- Medyum Cora Frye'ın olduğu seans mı?
Senhorita Kaywinnit Lee Frye e acompanhante.
Bayan Kaywinnit Lee Frye ve kavalyeleri.
Abel Frye!
- Abel Frye.
Estou farto deste assunto, Abel Frye.
- Şu Abel Frye işinden sıkıldım artık.
Diz ao Abel Frye que está lixado.
Şu Abel Frye işi bitti artık.
- Abel Frye era um estúpido e um chato.
- Abel Frye sinir bozucu salağın tekiydi.
Bem, onde é que é exactamente o sítio desse Abel Frai?
- Abel Frye'in tuzağı tam olarak nerede?
A única ligação é Abel Frye.
Tek bağlantı Abel Frye.
Abel Frye tornou-se uma legenda.
Abel Frye bir efsane oldu.
Ainda não encontrei outros Frye.
Başka Frye bulamadım.
Olhe, miss...
- Bakın, Bayan... - Frye!
Como em Abel Frye?
Abel Frye gibi mi?
Não estamos a falar de Abel Frye, estamos a falar de ti.
Abel Frye'dan değil, senden bahsediyoruz.
Abel Frye. Não.
- Abel Frye!
Abel Frye.
Abel Frye
Quem começou esta coisa do Abel Frye?
Bütün bu Abel Frye saçmalığını kim başlattı?
... e Abel Frye.
- ve Abel Frye'dan son haykırış
Elisha! - Não temerei o caminho.
Frye'dan korkmuyorum.
Ele anda a fazer grandes contribuições dos dois lados e o Jack Frye anda a mover influências em Washington.
İki partiye de cömert bağışlarda bulunuyor. Ve Jack Frye şu anda lobi oluşturuyor.
A impostora era uma miúda chamada Mia Frye, com 23 anos, de Glendale.
Taklitçi 23 yaşında, Glendale'den Mia Frye adında bir kızmış.
- Tony Frye?
- Tony Frye?
Eu seria mais cuidadoso, Sr. Frye.
Ufak bir nezaket dersi vermek isterdim, Bay Frye.
É o dinheiro que escondo na bota Frye.
Onu Frye çizmelerime saklayacağım. - Çizmene mi?
Ganhou o caso Frye pondo o filho do Juiz Kranepool em Berkeley.
Frye davasını yargıcın oğlunu Berkeley'e sokarak kazandı.
- É uma atitude à Cameron Frye.
- Cameron Frye gibisin.
O advogado do rapaz da piscina apresentou uma moção para uma rápida audiência de Frye neste caso.
Havuzcunun avukatı bu dosya için Frye duruşması talep etmiş.
Há ainda um outro pormenor numa audiência de Frye.
Frye Duruşması'nın başka bir bölümü daha var.
Dan Frye.
Dan Frye.
Sr... "Frye," se sair daqui sem uma resposta credível, vou prender o seu cliente por homicídio.
Bay... "Frye" eğer buradan inanılır bir yanıt almadan çıkarsam, müvekkilinizi cinayet suçundan tutuklayacağım.
- Miss Frye, esteve com ela onde? - Em minha casa.
- Bayan Frye, beraber neredeydiniz?
A senhora pode passar pelo nosso gabinete amanhã - para responder a mais questões?
Bayan Frye, sabah ofisimize gelip bir kaç soruyu daha detaylı cevaplayabilir misiniz?
- A Kristina Frye.
Kristina Frye mı?
Procuro o Sean Frye.
- Yardım edebilir miyim?
- Sean Frye?
Gidelim. - Sean Frye mi?
- Abel Frye é um de nós.
Abel bizden biriydi.
- Chamo-me Kristina Frye.
Adım, Kristina Frye.