Translate.vc / Portugais → Turc / Fuhrer
Fuhrer traduction Turc
337 traduction parallèle
Cada um de vós no cumprimento do seu dever está a ajudar a realizar o grande plano do nosso Fuhrer.
Her birinizin, yerine getirmesi gereken görevi liderimizin büyük planını tamamlanmasına yardımcı olmaktır
São as próprias palavras do Fuhrer no " Mein Kampf'.
Bunlar liderimizin sözleri, Mein Kampf'tan
Mas deve saber que depois da guerra, o Fuhrer tenciona libertar o seu povo da tirania britânica.
Ama savaştan sonra liderimiz halkınızı İngiliz zulmünden kurtarmayı düşünüyor.
Talvez o seu Fuhrer não seja tão esperto como ele pensa.
Belki de, lideriniz o kadar da akıllı değildir.
Peço que se juntem a mim para prestarmos homenagem ao nosso glorioso Fuhrer!
Bana katılarak büyük liderimize saygıyla bağlanmanızı istiyorum.
Mas todas encontraram aqui no Canadá a segurança, a paz, a tolerância, a compreensão de que o vosso Fuhrer se orgulha de ter destruído na Europa!
Ama biz Kanada'da... güvenliği... barışı ve hoşgörüyü ve anlayışı bulduk... Lideriniz Avrupa'da... bunları engellemekten durur duyuyor.
Mataram o meu pai por ele dizer que o vosso Fuhrer era o Anti-Cristo.
Liderinize Hıristiyan düşmanı dediği için... babamı öldürdünüz.
A sentença será cumprida imediatamente... em nome do Fuhrer.
Liderimiz adına hükmü hemen uygulayacağım.
O Fuhrer nunca admitiu a palavra "não posso", nem nós.
- Liderimiz "yapamayız" kelimesini asla kabul etmezdi. Bizde kabul etmemeliyiz.
Por ordem expressa do próprio Fuhrer, foi hoje investido com a Cruz de Ferro de Primeira Classe.
"ve büyük Alman halkının savunucusu olarak selamlıyorum. " Liderimizin kendi emiri ile... " bugün birinci sınıf demir haç ile donatılıyorsunuz.
Kaltenbrunner espera que ele não seja forçado a prescindir de Ribbentrop e leve o assunto directamente ao Fuhrer.
General Kaltenbrunner, Ribbentrop'u devre dışı bırakıp meseleyi doğrudan Führer'e taşımak zorunda bırakılmayacağını umuyor.
Meu fuhrer.
Führer'im.
Muito rápido... e muito indolor, meu fuhrer.
Çok hızlı ve çok acısızdır Führer'im.
O Fuhrer condecorar-me-á, pessoalmente.
Führer beni onurlandıracak.
Foi aqui que o ataque contra o Fuhrer aconteceu. Nesse lugar. Há três semanas atrás.
Burası Fuhrer'e karşı tam üç hafta önce saldırı yapılan yer.
Estava numa pasta. graças a Deus.
Bir evrak çantasının içinde. Doğal olarak herkesin öldüğü düşünüldü ama Tanrı'ya şükür Fuhrer'e bir şey olmamıştı.
O Fuhrer quer vê-lo imediatamente.
Fuhrer acil olarak sizinle görüşmek istiyor.
mein Führer.
Henüz değil Fuhrer'im.
mein Fuhrer.
Teşekkür ederim Fuhrer'im.
o Fuhrer ordenou a completa destruição da cidade. mas para o mundo.
Sonuç olarak Fuhrer bütün şehrin tamamen yok edilmesini emretti.
Esta é a maior de todas as tarefas que o Fuhrer já me encarregou. Destruir a cidade inteira.
Bu Fuhrer'in bana emanet ettiği en büyük görev.
e obedeço a ordens que me foram dadas pelo Fuhrer.
Ben ne yapabilirim? Ben bir askerim ve Fuhrer'in verdiği emirleri yerine getirmeliyim.
O vice ministro gostaria que a levássemos como um presente para o Fuhrer.
Yardımcı Bakan Fuhrer'e hediye olarak onu bize getirmenizi istiyor.
Todas as suas vitórias :
Fuhrer, Paris'i yakma işine başlamaya hazır olup olmadığınızı bilmek istiyor? Elbette, General Jodl, hazırız. Louvre Müzesi ve Eyfel Kulesinin altına dinamitler yerleştirildi.
O Fuhrer quer saber se está pronto para prosseguir com o incêndio de Paris?
Tam yıkım için emri ver.
Todas as cargas foram colocadas sobre o Louvre e a Torre Eiffel.
Bu daha önce yapılmalıydı! Fuhrer şehrin şimdi yakılmasını istiyor!
Vamos limpar o nome do Fuhrer.
Liderimizin adını temize çıkaracağız.
Sabem, muitas pessoas desconheciam mas o Fuhrer era um grande bailarino.
Beyler, bunu çok az kişi bilir. Ama liderimiz harika dans ederdi.
Bitte schõn, mein Fuhrer.
- Bir şey değil liderimiz.
O Fuhrer nunca disse "querido".
Liderimiz "bebek" demezdi.
Joseph... Está a fumar na presença do Fuhrer.
Joseph liderinin karşısında sigara içiyorsun.
O Fuhrer nunca disse "querido"!
Liderimiz asla "bebek" demezdi.
O Fuhrer era doce! O Fuhrer era amável! Era bom!
Liderimiz sevecendi, nazikti, iyiydi.
Estarei em breve com o meu Fuhrer. E Goering! E Goebbels!
Çok yakında liderimin, Goering'in, Goelbbel'ın ve Himmler'in yanında olacağım.
Todas as noites, as pessoas riem do seu amado Fuhrer.
İnsanlar her gece sevgili liderine gülüyor.
Uma declaração do quartel-general do Fuhrer.
Führer karargahından duyuru.
O Fuhrer ordenou a erradicação dos zeons da nossa gloriosa capital.
Führer görkemli başkentimizin Zeonlardan arınmasını emretti.
A sede do Fuhrer informa que reprimiu um ataque de Zeon.
Führer'in karargahları bir Zeon atağını bozguna uğrattığını rapor ediyor.
O Fuhrer adjunto Melakon entregou a Cruz de Ferro a Daras, heroína da pátria.
Führer'in Vekili Melakon vatan kahramanı Daras'a Demir Haç'ı sundu.
Viva o Fuhrer.
Uzun yaşa, Führer.
Se o John Gill é o Fuhrer, parece-me lógico.
John Gill Führer ise, bu mantıklı görünüyor.
- Viva o Fuhrer.
- Führer'e selam.
Temos assuntos urgentes com o Fuhrer.
Führer'le çok acil bir işimiz var.
Vieram matar o Fuhrer?
Buraya Führer'i öldürmek için gönderildiniz.
Eu digo ao seu Fuhrer tudo o que ele quiser saber.
Führer'ine duymak istediği her şeyi söylerim.
- Explico, quando vir o Fuhrer.
- Führer'i görünce açıklarım.
Bem, e agora, fuhrer?
Bu işe ne diyeceksiniz Führer?
mein Fuhrer.
... Fuhrer'imiz.
mein Führer.
Teşekkür ederim Fuhrer'im.
mein Führer.
Baş üstüne Fuhrer'im.
São todos uns traidores.
Fuhrer'i öldürmeye kalkıştıklarından beri generaller umurumda değil. Onlar hainler.