Translate.vc / Portugais → Turc / Gillespie
Gillespie traduction Turc
163 traduction parallèle
Sou o Tenente Cooler, da policia local. Este é o sargento Gillespie.
- Dr. Brulov, ben Merkez Karakolu'ndan Teğmen Cooley, bu da Çavuş Gillespie.
Conhecem o tenente Cooley e o sargento Gillespie de Rochester?
Rochester'dan Teğmen Cooley ve Çavuş Gillespie'yi hatırlıyor musunuz?
Se a Sra. Gillespie é realmente uma femme fatale, você vai precisar de protecção.
Ne için? Şey, ieğer bizim Bayan Gillespie böylesine tehlikeli bir kadınsa, korumaya ihtiyacın olacak.
A Sra. Gillespie mora em Oxport há pouco mais de um ano. - Estou a ver...
Bayan Gillespie bir yıldan daha az bir süredir Oxpot'ta yaşıyor.
- Não compreendo.
Gillespie kadını hakkında görevliden laf almaya çalışıyordu.
- A proprietária é a Sra. Gillespie.
Bayan Gillespie'ye ait.
- Queria falar com a Sra. Gillespie.
Tünaydın, efendim. Bayan Gillespie'yi görmek istiyorum, lütfen.
- Eu chamo-me Marguerite Gillespie.
Joe Rogers. Ve ben Marguerite Gillespie.
A Sra. Gillespie estava a dizer-me o quanto adora a casa... É verdade.
Bayan Gillespie biraz önce bana evi ne kadar sevdiğini anlatıyor ve ben de...
- Manter-nos-emos em contacto.
İrtibat kuracağız. Hoşça kal, Bayan Gillespie.
Acredita que não tenciono proteger a Marguerite Gillespie.
Çok korumacı. Şey, Marguerite Gillespie hakkında korumacı hissetmiyorum, bunu sana söyleyebilirim.
É o jovem que estava interessado na casa da Sra. Gillespie.
Oh, evet. Kuşkusuz. Sen Bayan Gillespie'nin eviyle ilgilenen genç adamsın.
A Sra. Gillespie disse-me que também já foi casada uma vez.
Bayan Gillespie dün bize daha önce de bir kez evlenmiş olduğunu anlatıyordu.
- Onde está a Sra. Gillespie?
Bayan Gillespie nerede?
mas... eu...
Evet efendim, ben bir polisim, onlar da öyle ama... Alo, ben Gillespie! Evet efendim.
deixa de chatear o Gillespie.
Tom, Gillespie'nin yakasından düş!
- Aqui Gillespie.
- Gillespie konuşuyor!
O Gillespie anda aí.
Gillespie koku almış gibi etrafta dolanıyor.
Os homicídios do Dr. Gillespie.
Evet, ünlü bir katil.
Onde está o Gillespie?
Gillespie nerede?
O Gillespie está a sair da cidade.
Gillespie kasabadan ayrıldı.
Era do Gillespie e do Coots.
Gillespie ve Coots idi.
Ninguém teria notado excepto, talvez, o Dizzy Gillespie.
Bunu, Dizzy Gillespie dışında kimse fark etmezdi.
Mas o Dizzy Gillespie está algures numa tournée, pelo que sei.
Ama Dizzy Gillespie bildiğim kadarıyla bir yerlerde yolda.
É o Dizzy Gillespie a fazer publicidade.
Bu Dizzy Gillespie, bilinen şeyleri çalıyor.
Gillespie, meu irmão de armas é a isto que chamo um paradoxo.
Bay Gillespie, benim silah arkadaşım ben buna çelişki derim.
DIZZY GILLESPIE continua à frente do jazz moderno.
DIZZY GILLESPIE bugün modern cazın öncüleri arasında.
Deste ângulo, pareces mesmo o Dizzy Gillespie.
Dizzy Gillespie gibi görünüyorsun.
Dizzie Gillespie.
Dizzy Gillespie.
Vejo que está à procura de uma vivenda com três quartos, Sr. Gillespie.
Görüyorum ki üç odalı bir yer arıyorsunuz, Bay Gillespie.
Muito obrigado, Sr. Gillespie.
Çok teşekkürler, Bay Gillespie.
Que tens a dizer ao Sr. Gillespie, Kenny?
Bay Gillespie'ye ne diyeceksin, Kenny?
- George Gillespie.
- George Gillespie.
Eu Dizzy Gillespie Harrison.
Dizzy Gillespie Harrison.
Eu chego perto de uma vaca e o meu traseiro incha como o Dizzy Gillespie.
Bir ineğe yaklaşmaya göreyim Dizzy Gillespie gibi patlar kıçım.
Count Basie, Dizzy Gillespie, Thelonius Monk, Sonny Rollins Art Blakey, Max Kaminsky.
Count Basie, Dizzy Gillespie, Thelonious Monk, Sonny Rollins, Art Blakey, Max Kaminsky.
Ele meteu-se com o Justin Gillespie na semana passada.
Geçen hafta Justin Gillespie'yle takışmıştı.
Com o andamento, a nossa vítima teve um problema com um dos seus estudantes, Justin Gillespie.
Kurbanın öğrenciniz Justin Gillespie'yle tartışma yaşadığı ortaya çıktı.
Justin Gillespie.
Justin Gillespie.
Martin Gillespie, um dos melhores advogados de defesa de Miami.
Martin Gillespie, Miami'nin en iyi avukatlarındandır.
Eles descobriam que a areia do campo de golfe coincide com a da casa do Gillespie.
Ne oldu? Golf sahasındaki kumla Gillespie'lerdeki kumun birbirini tuttuğunu belirlemişler.
Gillespie, está despedido.
Kovuldunuz Bay Gillespie.
- E o Sr. Gillespie.
Bay Gillespie.
- Têm a trompete do Dizzy Gillespie.
Vaay, orda Dizzy Gillespie'in trompeti var.
A última pessoa a ver o Lionel foi uma mulher que limpava o escritório.
A, bir de Lionel'ı son gören kişi ofis temizlikçisi, Ivy Gillespie.
Ivy Gillespie.
( Ivy : sarmaşık, ç.n. )
Ivy Gillespie.
Ivy Gillespie.
- Ivy Gillespie pode não estar viva.
Ivy Gillespie hayatta bile olmayabilir.
O nome Arthur Gillespie diz-lhe alguma coisa?
Arthur Gillespie adı sana bir şey ifade ediyor mu?
E está a investigar o mesmo caso. Fez perguntas sobre a Gillespie.
Bu kadar da değil, aynı dava üzerinde.
Sou a Sra. Gillespie.
Ben Bayan Gillespie.