Translate.vc / Portugais → Turc / Glory
Glory traduction Turc
279 traduction parallèle
# # Estas rosas rosas # Das cinzas do desastre crescem as rosas do sucesso
# # Every bursted bubble has a glory
O filme de sexta à noite será "The Glory Brigade".
Cuma gecesi gösterilecek film "Şanlı Tugay".
Helen Savage, ligue para o seu pai no hotel Glory, Woodridge.
Helen Savage, lütfen Woodridge'deki Glory otelindeki babanızı arayın.
Voltamos agora para o terraço Starlight do Hotel Glory com as cordas cheias de swing de Lazlo Gabor e seus Mallones. "
Şimdi sizleri Starlight Terrace, Hotel Glory in Scranton'deki... Laszlo Gabor ve Grubuyla başbaşa bırakıyoruz.
Why, Old Glory waves to show
* Eski Zaferlerin dalgaları gösteriyor bize *
Aqui está, eis a nossa grande glória!
Evet, işte o! Büyük Glory!
Uma nota de cem dólares a quem aguentar um round com o Big Glory.
Büyük Glory'ye bir raunt dayanabileceğini düşünen herhangi biri 100 Dolar kazanabilir.
Senhoras e senhores, hoje temos um novo lutador que acha que pode aguentar um round contra o nosso campeão... Big Glory!
Bayanlar ve baylar, bu akşam kulüp şampiyonumuz Büyük Glory'ye karşı ayakta durabileceğini düşünen budala bir rakip daha var!
E no outro canto, o mortífero destruidor, devastador ;
Ve uzak köşede... Ezen, parçalayan, kemik kıran şampiyonumuz Büyük Glory var!
- Queres o Big Glory? - Sim, onde está o Big Glory, amigo?
- Sen Büyük Glory'yi döven adam mısın?
Glory!
Hey! Glory?
Glory?
- Glory?
De certeza que o Glory não gasta o dinheiro em móveis, Vic.
Elbette öyle. Glory burada mobilyaya para harcamıyor, Vic.
Pelo que ganhas, de certeza que vivem bem noutro lugar.
Glory'nin kazandığı parayla, Grand Otelde yaşıyor olmalılar.
Temos de ir, Sr. Glory.
Gitmemiz gerek, Bay Glory.
Não é assim, Big Glory?
Öyle değil mi, Büyük Glory?
Eu não falo em notas de 5 ou 10, falo dos 100 que me roubaste, pois o Big Glory não estava na forma.
5 ve 10 dolardan söz etmiyorum. Benden çaldığın o 100 Dolardan söz ediyorum. Adamım formda değildi.
Não estás feliz por o Big Glory ir lutar hoje à noite?
Bu gece Büyük Glory'yi devirmeme sevinmedin mi?
Glory, que tal tu e eu comemorarmos o Natal hoje à noite?
Hey, Glory. Bu gece birlikte çıkıp biraz eğlenmeye ne dersin?
- Não me chames de campeão.
- Bana Büyük Glory demen gerekmez. - Peki neden?
O Gordo Glory é um nome engraçado!
- Ama Şişko Glory havalı bir isim değil!
Não entendo, Big Glory.
Seni anlamıyorum, Büyük Glory.
Olha, amigo, continuo sem te entender.
Hey, Glory. Yine de anlamış değilim.
Lembra-te, não se deve viver se não se tem um objectivo.
Unutma, eğer bir akılları olmasaydı bu dünyada kimse bir şey yapmazdı. - Hey, Glory.
Estás a olhar para a minha família!
- Aileme bakıyorsun. Glory, haydi.
Big Glory, o que estás a fazer?
Büyük Glory, ne yapıyorsun?
Um Knicker-Bocker Glory.
Knicker-Bocker Glory.
Há um bar de batedores em Gloria Hole.
İz sürücüler barı Glory Hole'de.
O Golden Glory... Muito em breve, exportará a nossa mercadoria para os Estados Unidos da América.
Golden Glory... kısa süre içince ortak servetimizi
Uma caixa de fósforos "England Glory", vazia.
England's Glory kibrit kutusu. Boş.
Chamo-me Glory.
Adım Zafer.
Ou $ 40.000 ou a Glory.
Ya 40.000 verirsin, ya da Zafer " i.
Glória. História. Alegoria.
Glory, story- -... allegory, Montessori.
Mas não suportava ser um empregado nos projetos de estúdio e partiu para Londres a fim de realizar Lolita.
"Paths of Glory" ve "Spartacus" te Kirk Douglas ile olan beraberliği onun sağlam bir yer edinmesini sağlamıştı ama o stüdyo projelerinin elemanı olarak kalamazdı.
Land of Hope and Glory, certo? ( Terra da Esperança e da Glória )
"Umudun ve Zaferin Toprakları" nı çalıyoruz.
- Glory.
- Glory.
Glory, vá lá.
- Glory, hadi.
Glory, tira as jarras e a louça.
Glory, vazoları ve bardakları indir.
Gelados Knickerbocker Glory.
New Yorklu'nun Gururu.
A Glory, por exemplo?
Glory'ye mesela.
Aposto que foi a Glory, a nossa habitante má.
Bahse varım, Glory'dir. Kasabamızın iblis çağırıcı sakini.
Porque estou a limpar a porcaria que a Glory faz.
Glory'nin pisliğini temizliyorum.
- A Mão de Glory tem grande poder.
Kurutulmuş eller çok güçIü.
Sim, Glory.
Peki Glory.
- Tenho de a parar antes que volte à Glory.
- O yıIanı Glory'ye dönmeden önce durdurmalıyım. - Glory'e mi?
Ei, o Big Glory está?
Büyük Glory içeride mi?
- ELEgGbw.
- Glory.
Vamos acabar com tudo, Cosmo Carbone e Big Glory! Cosmo!
Cosmo!
- Eu digo o mesmo, campeão.
- Ben de öyle, Büyük Glory.
- Glory!
- Yine ne var?
Grande e Maravilhosa Glorificus. Por favor, chama-me de Glory.
Lütfen, bana Glory de.