Haagen traduction Turc

Não concordo com o que diz sobre o "Rum Raisin" da Häagen-Dazs.

İtiraf etmeliyim, Haagen-Dazs Romlu Kuru Üzüm konusunda size katılmıyorum.

Podemos ir à "Haagen-Dazs"?

Häagen-Dazs'a gidebilir miyiz?

Envie-me um litro de sorvete de rum com passas e uma Pepsi de dieta.

Bana 100 gr Haagen-Dazs dondurması, kuru üzümlü rom ve diyet Pepsi getirebilirsiniz değil mi?

Traz uns gelados Haagen Dazs.

Haagen Dazs dondurmasından al.

Eu trouxe-te umas Haagen-Dazs.

Sana dondurma getirdim.

Eu não mereço Haagen-Dazs. Eu-

Dondurmayı hak etmiyorum ben.

Retirou-se em 1978, com uma verticolite. Tem uma distribuidora da Haagen-Dazs em Cocoa Beach e três netos.

1978'de emekli olduğumuzda bir dostum Coco Beach'de bir güzellik merkezi açtı.

Aposto que está muito entusiasmada com a vossa viagem a Haagen-Daagen.

Eminim ki, Haagen-Daagen'a olan seyahatiniz için çok heyecanlısındır.

- Gelado de noz Häagen-Dazs.

- Haagen-Dazs fındıklı dondurma.

Vou só estar sentada em cima do meu cu, provavelmente, comer uma embalagem inteira de Haagen-Dazs. enquanto vejo o Blind Date.

Aslında, sadece kıçımın üstünde oturacağım, muhtemelen'Blind Date'izlerken... büyükçe bir'Haagen-Dazs'yiyor olacağım.

Gelado de gengibre e de líchias da Haagen Daz?

Häagen Dazs'ın zencefilli dondurması?

Os teus dias Haagen ( vicio ) acabaram.

Haagen günlerin sona erdi.

Comer Haagen-Dazs e ver "O Amor Acontece", até que o teu período se sincronize.

Bütün zamanını, elinde Magnum dondurmayla, "Aşk Her Yerde" yi izleyerek mi geçirmek?

Haagen-Dazs?

Haagen-Dazs?

- Temos de parar numa Haagen-Dazs. Haagen-Dazs!

- Hagen Dazs da durmamız lazım.

Haagen-Dazs, muito Haagen-Dazs.

Häagen-Dazs. Bol bol Häagen-Dazs.

Tirei o raio de um gelado do congelador.

Bir lanet aldı Dondurucu üzerinden Haagen-Dazs bar

Quando as pessoas vão ao supermercado precisam de algo para que olhar antes que escolham Haagen-Dazs.

İnsanların süpermarkete gittiklerinde Haagen-Dazs almadan önce bakacakları bir şeye ihtiyacı var.

Este dia tem Haagen-Dazs escrito em todo o lado.

Bugün, "Haagen-Dazs" yemek için biçilmiş kaftan!

Se servir de consolo, comi um litro inteiro de Haagen-Dazs na noite passada.

Seni rahatlatacaksa, geçen gece yarım litre Haagen-Dazs içtim.

Sr. Riley. Detective Constable Haagen.

Bay Riley, ben dedektif polis memuru Haagen.

Desculpe.

Pardon. Haagen.

- Haagen. - Alguma pista sobre o pescador?

Dedektifler balıkçıların izini bulabilmişler mi?

Rika Van Häagen-Dazs?

Rika Van Häagen-Dazs.

Frios que nem Häagen-Dazs!

Dondurma kadar soğuktular!

O Hãagen-Dazs é inventado.

Häagen-Dazs uydurma.

George, o Hãagen-Dazs é dinamarquês?

George, Häagen-Dazs Danimarka'dan mı?

Ela saca de uma embalagem de Häagen-Dazs e comeca a comê-lo directamente da embalagem, ali em pé.

Yarım kilo dondurma çıkardı ve ayaktayken yemeye başladı, dondurma kabından.

Vamos lançar as cartas de tarot, ler a sina, jogar Twister, fazer um batido de gelado de chocolate da Häagen-Dazs.

Tarot kartlarını çıkarıp fal bakarız. Twister oynarız. Çikolata parçalı milkshake yaparız.

Grandes gastos. Para ti, Häagen-Dazs.

Yiyebildiğin kadar Häagen-Dazs, bebek.

Häagen-Dazs ( gelado ) é a resposta para tudo certo?

Häagen-Dazs her şeye olan cevabım, değil mi?

- Haagen.

- Haagen.