Translate.vc / Portugais → Turc / Hae
Hae traduction Turc
102 traduction parallèle
Passa o telefone à Hae-mi.
Hae-mi'yi ver bana.
Oh, Hai-mi, é o pai.
Hae-mi, benim baban.
Chamo-me Ji-hae e o meu tipo sanguíneo é O.
İsmim Ji-hae, kan grubum "0".
Ji-hae?
Ji-hae?
Conheces a Ji-hae, certo?
Ji-hae'yi tanıyorsun değil mi?
Olá, Ji-hae.
Selam, Ji-hae.
A Ji-hae disse que vai embora.
Ji-hae gidiyormuş.
A Ji-hae nunca muda de ideias.
Tatlım, Ji-hae fikrini asla değiştirmez.
Não é, Ji-hae?
Ji-hae, doğru değil mi bu?
Ji-hae!
Ji-hae!
Ji-hae...
Ji-hae!
Ji-hae, sabes o que é isto?
Ji-hae, bunun ne olduğunu biliyor musun?
Chamo-me Ji-hae.
İsmim Ji-hae.
Sim, sou a PARK Hae-mi, escultora.
Evet, benim adım PARK Hae-mi ve heykeltıraşım.
O segundo quarto é para a menina Hae-mi. E o ultimo para a menina Young-ha.
İkinci oda Bayan Hae-mi'e ait ve son oda ise Bayan Young-ha'nın.
Nunca tiveste uma amiga assim, Hae-mi?
Hiç böyle bir arkadaşın olmadı mı, Hae-mi?
"PARK Hae-mi"
"PARK Hae-mi"
Eu sou Hae-mi, PARK Hae-mi, e tu?
Benim adım PARK Hae-mi, senin adın ne?
Hae-mi, é a primeira vez que estás cá?
Hae-mi,... buraya ilk defa mı geliyorsun?
Menina Hae-mi...
Bayan Hae-mi...
Hae-mi, porque é que a tua foto está aqui...?
Hae-mi, fotoğrafın burada ne arıyor?
Estás tão generosa depois de tudo isto, Hae-mi.
Olanlardan sonra, bu çok cömertçe bir davranış, Hae-mi.
Hae-mi, não era suposto ires ver a Srª Im?
Hae-mi, sizin Bayan Im'i görmeniz gerekmiyor mu?
Ainda não encontraste Hae-mi?
Hae-mi'yi hala bulamadın mı?
Hae-mi, não se lembra dela,... a sua amiga?
Hae-mi,... o senin arkadaşındı, hatırlamıyor musun?
Não te preocupes, Hae-mi, ela vai lembra-se... desde que sejas uma amiga, de quem ela goste muito.
Merak etme, Hae-mi, o seni hatırlayacak çünkü ilk arkadaş olduğunuz andan beri seni çok seviyor.
Hae-mi...
Hae-mi!
Hae-mi!
Hae-mi!
Sim, PARK Hae-mi é a suspeita!
Evet, PARK Hae-mi, cinayetleri onun işlediğinden şüpheleniyorum!
Assim concluiu que a Hae-mi é a assassina baseando-se apenas nessa fotografia, não foi?
Hae-mi'nin katil olduğu sonucuna sadece resme bakarak karar verdiniz, öyle mi?
LEE Sun-young, e PARK Hae-mi são todos os seus descendentes!
LEE Sun-young ve PARK Hae-mi, o dört adamın soyundan geliyor.
Você está tão louca como a Hae-mi, que acredita em bonecas com alma!
Sen de, en az Hae-mi kadar kaçıksın!
E tu PARK Hae-mi, era melhor para ti morreres agora,... a tua família e parentes vão morrer de horror!
Ve sen PARK Hae-mi burada ölmek senin için daha iyi çünkü ailen ve akrabaların dehşet içinde ölecekler!
Não fiques assustada, Hae-mi...
Korkma Hae-mi.
Hae-mi, porque me abandonas?
Hae-mi Neden beni yalnız bıraktın?
Tu lembras-te da, Hae-young?
Hae-young'ı hatırlıyor musun?
Kim Hae-young Concerto de boas-vindas
Kim Hae-young Mezuniyet Günü Konseri
A Hae-young pediu-me para te dar disto.
Hae-young bunu sana vermemi istemişti.
Kim Hae-young Concerto de Boas Vindas
Kim Hae-young MEZUNLAR GÜNÜ KONSERİ
Kwon Hae-gab
Kwon Hae-gab
A mãe da Hae-ra disse que lamenta imenso.
Hae-ra'nın annesi, gerçekten üzgün olduğunu iletmemi istedi.
- A Hae-ra está muito nervosa.
- Hae-ra'nın sinirleri gergin.
Quase de certeza que foi a Hae-ra quem o fez.
Muhtemelen bunu yapan Hae-ra'ydı.
Cha Hae-Joon?
Hae Joon...
Cha Hae-Joon.
Cha Hae Joon!
Cha Hae-Joon!
Hae Joon!
Cha Hae-Joon.
Hae Joon!
Visto que é a Cha Hae-Joon, que está mal humorada, eu vou tentar criar um bom ambiente.
Madem Cha Hae Joon kimseden utanmıyor ben de eksik kalmayayım.
Aposto que a Cha Hae-Joon ganha!
Hae Joon'un kazanacağına bahse girerim!
Se a Cha Hae-Joon me der o dinheiro, eu beijo-te em nome dela.
Dong Soo, Hae Joon'dan ödünç para alabilirim. Onun yerine ben öpsem?
Cha Hae-Joon.
Cha Hae Joon...