Translate.vc / Portugais → Turc / Han
Han traduction Turc
29,865 traduction parallèle
Dra. Delaney.
Bizimle gelmeniz gerekiyor, hanımefendi.
Como tal, está sob a alçada da conduta militar e será interrogada.
Çavuş! Bunu şimdilik almam gerek hanımefendi.
É grátis para mulheres se tirarem o sutiã.
Eğer hanımlar sütyenlerini çıkartırlarsa onlara bedavaydı.
Lembra-te que ainda estás em liberdade condicional.
Hey, küçük hanım, unutma ki halen gözetim altındasın.
Menina, por favor.
- Hanımefendi lütfen.
Lembra-te sempre, menina, a polícia é tua amiga.
Şunu sakın unutma küçük hanım : Polisler dosttur.
A menina aqui disse que a conheço há dez anos.
Bu küçük hanım beni 10 yıldır tanıdığını söylüyor.
Vamos lá, menina.
Hadi bakalım küçük hanım.
Quantos trocos quer, minha senhora?
Ne kadar bozukluk lazım küçük hanım?
Bem-vinda ao DOE, Sra. Presidente.
DEO'ya hoş geldiniz Başkan Hanım.
- Não, Sra. Presidente.
- Maalesef hayır Başkan Hanım.
Sra. Presidente.
- Başkan Hanım.
Foi uma honra, Sra. Presidente.
Bizim için bir şerefti Başkan Hanım.
Sra. Presidente, ainda estou algo receoso relativamente à sua política.
Başkan Hanım, hala politikalarınız hakkında şüphelerim var.
Sim, senhora.
Peki hanımefendi.
Não, senhora.
Hayır hanımefendi.
- Não, senhora.
- Hayır hanımefendi.
Bem, obrigado, senhora com o cabelo de colmeia.
Teşekkür ederim, arı kovanı saçlı hanım.
O cocktail é para ela.
- Diğer içecek hanımefendinin.
Essa senhora escreveu um artigo sobre mim e incluiu nele uma transcrição do número, escreveu tudo o que eu disse.
Bir hanım hakkımda bir yazı yazmış ve yazıda espriyi aynen aktarmış her kelimemi yazmış.
A senhora anda por ali e diz : "É um cueiro bem posto."
Hanım sınıfta dolaşıp "İyi olmuş" diyor.
Senhoras e senhores, muito obrigado.
Hanımlar ve beyler, teşekkür ederim.
- Queres ser uma dona de casa?
Yoksa gerçek bir ev hanımı mı?
Ligue para o 112, chame a polícia!
911'i arayın hanımefendi! Polis çağırın!
Obrigado, senhoras e senhores.
Sağ olun hanımlar ve beyler.
Desculpe, senhora.
Affedersiniz hanımefendi.
É um pouco difícil aceder a esse pedido... De dentro desta cela, senhora.
Bu da bu hücreden yerine getirilmesi zor bir iş, hanımım.
E que tal deixarmos as mulheres a sós?
Hanımları yalnız bırakalım olur mu?
Todos adoram o Han Solo...
- Han Solo'yu herkes sever.
Nathanson, senhora.
Nathanson hanımefendi.
Sem querer ofendê-la, Miss Brown.
Ben bunlara pek inanamıyorum. Alınmayın lütfen, Brown Hanım.
Mostrei a fotografia do Langford à Miss Mitsu, que confirmou a presença dele na festa.
Neyse, Mitsu Hanım'ın verdiği Langford'un fotoğrafını arattım... ve onun da partide olduğu ortaya çıkmış oldu.
- Miss Brown, que surpresa.
Brown Hanım, bu ne güzel bir sürpriz böyle
- Claro.
Kesinlikle, hanımefendi.
Esta menina precisa da beber um copo.
Bu hanımın içmesi gerekiyor.
Olá senhoras e senhor.
Selam hanımlar ve bey.
Mas dez minutos mais tarde, uma senhora amável levou-a aos seguranças.
Ama on dakika sonra kibar bir hanımefendi Lexy'yi güvenliğe bıraktı.
Senhora.
Hanımefendi.
É um assunto particular, senhora.
Özel bir mesele, hanımefendi.
Há uma jovem cuja vida depende da minha conversa com ela.
Genç bir hanımefendi var. Hayatı benim Başrahibe ile olan görüşmeme bağlı.
E há... uma jovem com uma presença... mais sofisticada do que já vi...
Bir de şey genç bir hanımefendiye musallat olan muttali bir varlık mevcut ve bir süredir- -
O Han também é uma bruxa!
Han da bir cadı!
Devias ter tido auas de condução online, mas, não, o Han queria conhecer pessoas.
İnternetteki trafik okuluna gitmem gerekirdi. Ama yok, Han birileriyle tanışmak istedi illa ki.
O Han deixou outro bilhete a dizer para não pormos as nossas coisas com as coisas dele.
Han yine not bırakmış. Onunkilerin üstüne bizimkileri koymamamızı söylüyor.
Estamos gozando do Han. Vamos manter o foco.
Han ile dalga geçiyoruz.
- Veja num dicionário, significa "não".
Hanımefendi üzgünüm olarak hayırı kabul etmeye yetkim yok.
Evacuem de imediato ou apresentem-se na vossa área....
Geciktiniz, hanımefendi.
- Menina.
- Hanımefendi!
Minha querida menina...
Sevgili genç hanım.
Mas ela está a usar calções!
Ama hanımefendide şort var!
Mas o lado do Han está vazio.
Han'ın tarafı boş ama.