English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Harold

Harold traduction Turc

3,520 traduction parallèle
Acha que não me importo com as pessoas, Harold?
İnsanlara değer vermediğimi mi düşünüyorsun Harold?
Não sei nada sobre esse número, Harold.
- Merak ettim de... - Numaran hakkında bir şey bilmiyorum, Harold.
- Tente "Habur Gate", Harold.
- "Habur Gate" i dene Harold.
Não é bom ficar aqui todo o dia sozinho, Harold. Já pensou arranjar um cão?
Bütün gün burada tek başına olmak senin için hiç iyi değil Harold.
Quem são vocês? Pode chamar-me Harold.
- Bana Harold diyebilirsin.
O que estamos a enfrentar, Harold?
- Ne ile karşı karşıyayız Harold?
Harold, devo-lhe a minha vida.
Harold, sana hayatımı borçluyum.
Porque você é uma pessoa muito reservada, Harold.
Çünkü mahremiyetine önem veren bir insansın Harold.
O que é que quer, Harold?
Elbette. Ne istiyorsun Harold?
Mas se ele saiu mesmo, o Harold saberia disso.
Ama eğer dışarıya çıktıysa, bunu bilse bilse Harold bilir.
- Harold?
- Harold mı?
- Harold Leone.
- Harold Leone.
O Vince não escovava os dentes sem falar com o Harold.
Vince, Harold'a sormadan dişlerini bile fırçalamazdı.
Sim, é bem possível, mas quem é o Harold Leone?
Evet, büyük ihtimalle öyle, ama kim bu Harold Leone?
Mas, depois que o Vince desapareceu, o Harold ficou fora de órbita.
- Evet ama Vince kaybolduğundan beri Harold dünyadan koptu gitti.
Estamos à procura do Harold Leone.
Harold Leone'a bakmıştık.
Sou a Yvonne. Cuido do Harold.
- Ben Yvonne, Harold'a göz kulak oluyorum.
O melhor amigo do Harold desapareceu em 1978 e ele nunca superou isso.
Harold'ın en yakın arkadaşı 78'de ortadan kaybolduğunda, Harold bunu atlatamadı.
Desculpe, está a dizer que o Harold acha que estamos nos anos 70? Sim.
- Bir saniye, Harold'ın kendini 1970'lerde sandığını mı söylüyorsunuz.
Sinto muito, Harold, mas isso é impossível.
- Üzgünüm Harold, ama bu imkansız.
- Harold...
- Harold- -
Temos um corpo para o Harold.
Harold'a göstermek için bir ceset.
Esse tipo, o Harold pode ser a única hipótese de resolver o caso.
Harold denen adam belki de bu davayı çözmemizdeki son şansımız olabilir.
Harold?
- Harold?
Harold, sabemos que isto é difícil.
Harold, bunun zor olduğunu biliyoruz.
Já estamos a tratar disso, mas o que precisamos é que o Harold nos diga o que sabe.
Çoktan gönderdik ama bizim asıl ihtiyacımız olan, Harold'ın bildiklerini bize anlatması.
Harold, estamos a fazer todos os possíveis para encontrar o atirador.
- Harold, tetikçiyi bulmak için her şeyi yapıyoruz.
Porque no momento em que o Harold entrar aqui, a pequena bolha dos anos 70 dele vai rebentar.
Çünkü Harold buraya ikinci kez ayak basarsa yaşadığı 70'ler büyüsü uçup gider.
Tentaram matar o Harold porque ele sabe quem matou o Vince.
İnsanlar Vince'in katilini biliyor diye Harold'ı öldürmeye çalıştı.
Redecoramos a Esquadra só pelo tempo necessário em que o Harold estará aqui, deixá-lo reviver a onda dos anos 70 e depois prestar um depoimento.
Sadece ana merkezdekileri giydireceğiz belli bir süre, Harold içeri girdiğinde ortamdaki 70'ler havasına inanacak, sonra da bize ifadesini verecek.
O Harold está pronto e já estou a esgotar as desculpas.
Harold çoktan hazır, bahanelerim tükeniyor.
Mãe, tudo o que precisamos é de entrar com o Harold na Esquadra e levá-lo para interrogatório.
Anne tek ihtiyacımız olay şey, Harold'ın karakola girip sorgu odasına geçmesi.
Harold, deveríamos...
- Harold, biz gitsek- - - Aman Tanrım.
Harold, o que acha de prestar o seu depoimento?
Harold, ifade vermeye gidelim mi artık?
Snookie e Ray, levem o Harold para interrogatório.
Snookie, Ray, Harold'ı sorgu odasına götürün.
O Harold vai perceber que isto é tudo falso!
Harold bütün bunların sahte olduğunu anlayacak!
Sim, isso é porreiro, Harold, mas vamos falar do Vince e de quem o matou.
Evet, bu çok karışık bir hikaye, Harold onun yerine neden Vince'den ve onu kimin öldürdüğünden bahsetmiyoruz?
Ora bem, Harold. Eis o que interessa, irmão.
Pekâlâ, Harold, işin aslı şöyle, kardeşim.
Sim, Harold, estava a falar-nos sobre o Glitterati.
Evet Harold, Glitterati hakkında konuşuyordun.
- O que quer dizer, Harold?
- Ne demek istiyorsun, Harold?
Senhora, dada a sua fixação pelos anos 70, achamos que seria uma oportunidade para fazer o Harold Leone dizer o que sabia sobre a morte do Vince Bianchi.
Efendim, onun 70'lere takılı kalmasını fırsat bilip, böyle bir dümenin yaparak Harold Leone'un bilincini açığa çıkarıp Vincent Bianchi cinayeti ile ilgili... -... bildiklerini öğrenmek istedik.
Eles levaram o Harold a uma... uma disco.
Harold'ı diskoya götürdüler.
Lembrou-se de alguma coisa, Harold?
- Tanıdık gelen bir şey var mı, Harold?
Bem, aqui está você com o seu disfarce, depois de tentar matar o Harold Leone na morgue.
- Al işte bu da senin kostümün morgda Harold Leone'u öldürmeye çalıştıktan sonra giydiğin.
- Onde está o Harold?
- Harold nerede?
Harold!
- Harold!
Largue a arma, Harold!
At silahını, Harold!
Olá, Harold.
Merhaba, Harold.
Obrigado pelo trabalho, Harold.
Sizi öldürürler. İş için teşekkürler Harold.
Harold?
Harold?
- E o Harold?
- Harold nasıl?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]