Translate.vc / Portugais → Turc / Harriet
Harriet traduction Turc
689 traduction parallèle
Harriot.
Harriet.
Primeiro nome Hilda ou Helen ou Harriet, talvez.
İlk adınız da Hilda, Helen ya da Harriet'tır belki.
Harriet, venha cá.
Harriet, buraya gel.
- Harriet!
Harriet!
Não falem muito alto.
- Haydi Harriet. - Sessiz ol.
A Harriet, uma, a Valerie, duas e agora, três.
Bir Harriet, iki Valerie. Şimdi üç ettiler.
Sim, acabou-se a escola!
Evet, bitti Harriet. Artık okul yok.
Esta é a Harriet, da Casa Grande.
- Ve bu da Harriet, büyük evden.
Desculpem, agora tenho de ir.
- Merhaba Harriet. Özür dilerim, şimdi gitmek zorundayım.
Não, Harriet, não podes raptar assim o capitão.
- Hayır, hayır Harriet. Yüzbaşıyı böyle kaçıramazsın.
Dance comigo, Harriet, não aguento ficar de fora.
Dans et benimle Harriet. Dışarıda kalmaya tahammülüm yok.
Todas crescemos, Harriet, a bem ou a mal.
Hepimiz buna mecburuz Harriet.
- São lindos, Harriet.
- Çok iyiler Harriet.
Não, não gosto.
Hayır, sevmiyorum Harriet.
Muito bem, Harriet, continua.
Oh, çok hoş Harriet, devam et.
Cuidado, Harriet, se ela for assim tão bela, não lhe arranjas marido.
Dikkat et Harriet, eğer bu kadar iyi ise O'na bir koca bulamayacaksın.
Por favor, ao menos uma flor delicada.
Yapma Harriet, "Hassas bir çiçek", lütfen...
Calma, Harriet.
Harriet, nazik ol.
Elizabeth, Harriet e Nan, a chefe, claro.
Harriet, Elizabeth. Elbette ki elebaşları Nan.
- Claro. Quando tinha a idade da Harriet, foi o Byron.
Harriet'in yaşındayken Byron vardı.
Harriet!
Harriet.
Harriet, o que sabes da vida?
Harriet, hayat hakkında ne biliyorsun?
Dentro de poucas semanas, terei o nosso bebé.
Aynı aşk gibi. Birkaç haftaya kalmaz bebeğimiz olacak Harriet.
Como sabes, quando crescemos, o nosso corpo modifica-se para se preparar para isso.
Ve senin de bildiğin gibi Harriet, büyüyorken... vücudun buna hazırlanmak için değişir.
- Sim, Harriet.
- Evet Harriet.
Harriet, acho que está na altura de ires brincar com o Bogey.
Senin yerinde olsaydım Harriet, gidip Bogey'le bir güzel oynardım.
A Harriet desapareceu.
Harriet gitmiş.
Dá-me lume, como uma boa menina.
İyi bir kız olup sigaramı yakmama yardım eder misin Harriet?
Já pensaste, Harriet, um dos teus poemas ainda pode ser lido no ano 4000 depois de Cristo.
Sadece düşün Harriet... Milattan sonra 4000 yılında şiirlerinden biri hâlâ yaşıyor olabilir.
Único filho de John e Harriet Shafer dos laboratórios Shafer.
Kimya zengini John ve Harriet Shafer'ın tek çocuğu.
É de uma dama americana, Harriet Beecher Stowe.
Amerikalı bir kadın yazmış, Harriet Beecher Stowe.
Digo o que Harriet Beecher Stowe disse que Topsy disse :
Harriet Beecher Stowe'un kaleminden Topsy'nin sözleri :
- Está bem, Harriet.
- Sen ne dersen Hariet.
- Harriet!
- Harriet!
Não me posso demorar, a tia Harriet ficou lá em baixo.
Kalmayacağım, Harriet teyzen bekliyor.
A tia Harriet ajudou na escolha.
Harriet teyzen seçmeme yardım etti.
Eu disse " Para quê, Harriet?
" Neden, Harriet? Dedim.
Deve ser a tia Harriet.
Bu Harriet Teyzen olmalı.
É a tia Harriet.
Harriet Teyze.
Eu não tenho nenhuma tia Harriet.
Harriet Teyzem yok benim.
Tia Harriet?
Harriet Teyze?
Olá, tia Harriet.
Merhaba Harriet Teyze.
Não se aflija, tia Harriet, eu quando souber telefono-lhe.
Harriet Teyze, endişe etme, haberim olunca seni ararım.
A tia Harriet não vai acreditar nisto.
Harriet Teyze olanların hiç birine inanmayacak.
- A tia Harriet.
- Harriet Hala.
Tia Harriet!
Harriet Hala!
Harriet, vem cá!
Buraya gel.
Tenta comer um pouco.
Kendini zorla ve biraz ye Harriet.
Não precisamos de guardar coisas, Harriet.
Bunları saklamamıza gerek yok, Harriet.
Harriet!
Harriet,
Harriet Beecher Stowe
Ev, Kentucky Krallığındadır.