Hasty traduction Turc

W.C. Irvine, Hasty Pudding.

W.C. Irvine.

Participei no Hasty Pudding Show algumas vezes, para desanuviar.

Ben de kendimi tutamayıp Aaçtım ağzımı yumdum gözümü.

Hasty, há outra maneira?

Hasty, bunun başka yolu yok mu?

Nada, Hasty.

Sorun yok Hasty.

Esse número está errado, Hasty.

Yanlış hesap Hasty.

- Agradeço-lhe isso, Hasty.

- Teşekkür ederim Hasty.

Bem, é o que o Hasty está a usar.

Hasty öyle giyinir.

Sou polícia, Hasty.

Ben polisim Hasty.

Disse ao Hasty Hathaway que o Capitão Healey, esteve no meu gabinete há uns dias?

Komiser Healey'nin geçen gün ofisime geldiğini... Hasty Hathaway'e sen mi söyledin?

Acho que ele anda a dormir com a mulher do Hasty.

Bence Hasty'nin karısını fikfikliyor.

Então, porque é que o Hasty é um sacana?

Hasty'ye neden ifrit oluyorsun?

O Hasty obrigou-o.

Hasty onu zorladı.

Há um ano, o Hasty passava o tempo aqui.

Yaklaşık bir yıl önce Hasty buraya istediği gibi girip çıkıyordu.

O Hasty é um empresário.

Hasty bir memur.

Então, como está a mulher do Hasty?

Hasty'nin karısı nasıl?

- Olá, Hasty.

- Selam Hasty.

Ouça, Hasty, sei que estou em dívida para consigo, mas isto...

Bak Hasty, sana çok şey borçluyum ama...

- Jesse, é o Hasty.

- Jesse, benim Hasty.

Tens alguma coisa para me contar, Hasty?

Bana söylemek istediğin bir şey var mı Hasty?

Hasty.

Ah Hasty.

O que está a fazer, Hasty?

Ne yapacaksın Hasty?

Isto é demais para si, Hasty.

Başından büyük işlere kalkıyorsun Hasty.

Não se mexa, Hasty.

Sakın kıpırdama Hasty.

Pois, Eu vou ser o próximo Shelley Hasty.

Doğru, ben geleceğin Shelley Hasty'siyim.

As duas fêmeas são a Hasty Matilda e a Something Royal.

İki kısrak da Hasty Matilda ve Somethingroyal.

Hasty Matilda têm oito anos.

Hasty Matilda sekiz yaşında.

Eles dizem que ele quer a cria da Hasty Matilda.

Hasty Matilda'nın yavrusunu alacağını düşünüyorlar.

O vencedor escolhe a cria das éguas do senhor. Chenery. Hasty Matilda ou Something Royal.

Kazanan Bay Chenery'nin kısrakları olan Hasty Matilda ve Somethingroyal'in yavrularından birini seçme hakkı kazanacak.

Fico com a Hasty Matilda.

Hasty Matilda'yı alacağım.

Ficou com a Hasty Matilda.

Hasty Matilda'yı aldı.

- O juiz Myles Hasty.

- Yargıç Myles Hasty.

- Porque o assassino é o Juiz Hasty.

Çünkü onu öldüren Yargıç Hasty.

Para tipos influentes, como o Juiz Hasty.

Nüfuzlu kişiler falan, içlerinde Yargıç Hasty de vardı.

Acham que a Gemma Arrington foi perseguida pelo Juiz Hasty?

Gemma Harrington'un Yargıç Hasty tarafından kovalandığını mı düşünüyorsun?

Caroline, só preciso de um mandado para deter o juiz.

Caroline, tek ihtiyacım olan Yargıç Hasty'yi tutuklayabilmek için mahkeme emri.

Eu sou uma promotora e o Hasty é um juiz federal importante.

Ben düşük bir savcıyım, ama Hasty ağır toplardan.

Obrigado por ter vindo, Juiz Hasty.

Buraya kadar geldiğiniz için çok teşekkürler, Yargıç Hasty.

- Com sorte, o Hasty só a processa a ela.

- Eğer şanslıysak sadece onu dava eder, bizi değil.

São provas de que o Juiz Myles Hasty matou a Gemma Arrington.

Bu, Federal Yargıç Myles Hasty'nin Gemma Harrington'u öldürdüğünü gösteren kanıttır.

Juiz Hasty, está preso!

Yargıç Hasty, tutuklusun, ahbap.

Porque é que o Hasty a perseguiu?

Yani, neden Hasty onu tiyatro'ya kadar kovalamıştı?

O Juiz Hasty pode pedir a liberdade condicional em 10 anos.

Yargıç Hasty, şartlı tahliyeye 10 yıl sonra uygun olacak.

Olá, Hasty.

Merhaba Hasty.

Não faço idéia, Hasty.

- Hiç bir fikrim yok Hasty. - Peki Molly nerede?

Hasty, você acabou de voltar.

Hasty, yeni geri döndün.

Sei disto, Hasty.

- Bunu biliyorum Hasty.

Você não é um policia, Hasty.

- Sen polis değilsin Hasty.

Bem, Hasty já sabia, então decidimos ir lá juntos.

Hasty zaten biliyordu, oraya birlikte gitmeye karar verdik.

Hasty contou-me que a Câmara Municipal sentiu que ambos foram contaminados por mim.

Hasty'nin dediğine göre belediye meclisindekiler kendilerini bozduğumu hissediyorlarmış.

E você chamou Hasty.

Sen de Hasty'yi aradın.

Eu não faria isso, Hasty.

Ben bunu yapmazdım, Hasty.