English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Haz

Haz traduction Turc

129,105 traduction parallèle
E se ela fosse assim tão incrível como dizes, já estava empregada.
Eğer dediğin kadar iyiyse hali hazırda stajyerliği vardır muhtemelen.
"que cresça algo novo no seu lugar, só estás a atrasar o colapso inevitável."
Bırak, orada yeni bir şeyler gelişsin. Hazırlıklı ol çünkü yalnızca kaçınılmaz çöküşü erteliyorsun.
O jantar está servido.
Yemek hazır.
Estás pronto?
Hazır mısın?
- Preparar para o impacto.
Çarpışmaya hazır olun.
Por falar nisso, começas sempre com o indicador de combustível a 75 %.
Hazır konu tazeyken, benzin hacmini % 75 yapıyorsun.
- Está tudo pronto?
Hazır mıyız? Hazır ve nazırız.
Preparar para o impacto.
Çarpışmaya hazırlanın.
Fartei-me de trabalhar para preparar esta nave para resistir à radiação.
Radyasyona hazır olması için, parmaklarımdan kan gelene kadar çalıştım.
Os Trikru queimam os mortos.
Trikru doğuştan ölüme hazır.
Preparar para o impacto.
Çarpışmaya hazır olun.
Achas que ela está pronta para isso?
Sence o buna hazır mı?
Mas agora estou preparado para qualquer coisa.
Ama şu anda, her şeye hazırım.
Diz-me outra vez como estás preparado para tudo.
Hala her şeye hazır olduğunu söylecek misin?
- Trataste dos preparativos?
Konuştuğumuz diğer hazırlıkları yaptın mı?
Pronto para a radiografia
- Röntgen için hazır mısın?
Estive a pensar, tanto treino... para o que se preparam os homens?
Merak ediyordum da... Tüm bu eğitimler, adamlarının hazırlandığı nedir?
A escolta para o conclave aguarda-nos.
Toplantıya götürecek muhafızımız bekliyor. Hazır mısın?
Marquei a cirurgia. Prepararam uma sala para nós.
Ameliyathaneyi aradım, bizim için hazırlıyorlar.
Sempre pensei que quando a hora chegasse eu estaria pronta.
Zamanı geldiğinde buna hazır olacağımı düşünürdüm.
Tens de estar preparado para o caso...
- Hazır olman gerek. Olur da...
Na escola tínhamos todos os dias simulações de ataques aéreos porque, nessa altura, qualquer criança marciana sabia que a frota da Terra estava pronta para nos atacar. Para destruir-nos.
Her gün okulda eğitim saldırıları düzenlendiğini anımsarım çünkü o zamanlar her Marslı çocuk Dünya'nın filosunun hazır olduğunu ve bize saldırıp yok etmeyi beklediğini bilirdi.
Todos os indicadores a verde. Estamos prontos.
Ateşe hazırız.
Passaram a MCRM 1.
Hazır. MKCD'den biri temizlendi.
A família está fragilizada pela pressão financeira que lhe impusemos e acho que a filha mais velha, Clarissa, está pronta a ceder.
Bütün ailesi koyduğumuz maddi baskıların altında sersemlemiş durumda ve en büyük kızı Clarissa'nın patlamaya hazır olduğunu düşünüyorum.
Muito bem, querida. Aperta o cinto.
Pekâlâ sevgilim, eyerler hazırlansın.
Seja qual for a razão para isso, não está preparado para a saber.
Sebebi ne olursa olsun bunu öğrenmeye hazır değil.
Devia preparar-se para isso.
Buna kendini hazırlamalısın.
Numa demonstração não-ensaiada no campo de batalha, uma só Versão 1 do Híbrido, desarmada, derrotou facilmente seis fuzileiros das NU e, depois, quatro fuzileiros marcianos equipados com a última armadura Goliath Mark IV.
Hazırlıksız bir savaş tatbikatında silahsız tek bir Sürüm 1 Hibrit altı BM askerini kolayca yenip sonra son model Goliath Mark IV zırhıyla donatılan dört Mars askerini öldürdü.
Está disposta a um depoimento?
Sorguya hazır mısın?
Não, mas estou pronto para lutar pela minha filha.
- Hayır ama kızım için savaşmaya hazırım.
Espera.
Hazırda bekle.
Vou voltar e garantir que a Somnambulist está a funcionar e ajudar a Melissa a retirar daqui o máximo de gente possível daqui antes que a Estação morra.
Uyurgezer'e geri gidip gemiyi hazırlayıp çalıştırarak istasyon ölmeden önce mümkün olduğu kadar insanı buradan götürmesi için Melissa'ya yardım edeceğim.
Chama-me quando estiverem prontos a partir.
Uçuşa hazır olunca haber ver.
Vistam os fatos.
Hazırlan.
Equipem-se.
Hazırlayın.
Prepara os canhões.
Hazır PDC'ler.
Todos os passageiros : preparar para a descolagem.
Tüm eller kaldırmaya hazırlanıyor.
A preencher relatórios escondido atrás da secretária?
Raporlar hazırlıyor ve bir masanın arkasına saklanıyor musun, ha?
Naomi, prepara-te para sair.
Naomi, bastırmaya hazırlanın.
Estaremos prontos a partir da Estação em poucos minutos.
İstasyondan ayrılmaya hazır olmalıyız Birkaç dakika içinde.
Cortamos a madeira e preparamo-la.
Odunu keseriz ve hazırlarız.
Portanto, é um grelhador pronto a usar.
Yani kullanıma hazır tam tekmil bir ızgara setidir.
Está pronto a usar.
Kullanıma hazır.
É esse conceito de pronto a usar.
"Kullanıma hazır" konsepti.
Está pronto?
Hazır mı?
Antes de estarem prontos, quando prova pela primeira vez os khorovats, bebe-o junto ao fogo com os seus amigos, e é o momento mais divertido e saboroso.
Tam hazır olmadan önce khorovats'ı ilk kez tadarken ateşin yanında dostlarınızla içersiniz ve bu en keyifli ve lezzetli andır.
Quero respeitar ao máximo o animal quando o preparo e não o faço com ligeireza.
O hayvanı hazırlarken elimden geldiğince saygı gösteriyorum, bunu hiç hafife almıyorum.
Agora que estou aqui, quero dizer umas palavras a todas as mulheres que vão ver isto.
Hazır başlamışken bunu izleyecek kadınlar için bir şeyler söyleyeceğim.
Muito bem...
Peki yüzleşmeye hazır mısın? - Onları parmağımda oynatacağım.
Mas parece que nunca estamos prontos.
Görünüşe göre, hiçbir zaman buna hazır olunmuyormuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]