Translate.vc / Portugais → Turc / Hee
Hee traduction Turc
595 traduction parallèle
Deixe-nos ouvi-lo a rezar, Sansão. Haw de Hee, haw do hee!
Dua et de duyalım Samson.
Oh, grande skull, ouve-me. Haw de Hee.
Ey koca kafa, duy beni!
Haw de Hee! Deixa-os ver o teu poder, meu deus.
Onlara gücünü göster Tanrım!
Então mandaram vir uma bruxa com um terrível tremor para saber o meu futuro ela olhou-me e só fez hee hee...
Bu yüzden geleceğimin annemi nasıl etkilediğini sormak için bir cadıyı getirttiler. Cadı bana bir göz attı ve ağladı... hee hee hee..
- Hee!
- Deh!
Ah, o Cavanaugh.
- Hee, Cavanaugh!
O Mike "relincho" morreu em S.Francisco, baleado por desconhecidos.
Hee-haw Mike Frisco'da trene bindi. Bilinmeyen biri tarafından da delik deşik edildi.
O velho Mike "relincho" nunca te ensinou a viajar de comboio? Anda.
Yaşlı Hee-haw Mike sana trenlere nasıl binileceğini öğretmedi, değil mi?
Tee Hee estava à espera.
Tee Hee beklemekteydi.
Tee Hee...
Tee Hee...
Tee Hee.
Tee Hee.
- Exacto!
- Hee.
Quando é que eu tenho de gritar?
Nerede "hee-ya" diye bağıracağım?
Não te preocupes, todos passamos por isso.
Hee, o mu? Endişe etme. Hepimiz o yollardan geçtik.
Craig!
Hee, Craig!
- Onde está a tabela?
- Ha-ha, tee-hee. Nerede?
Hee hee hee!
Anne!
Hee hee.
Oooh! Aaooh!
Aah! - Waah!
Hee hee.
Apagar as luzes e dá-me as miúdas da série "Hee Haw".
Şu ışıkları kapat ve "hii haa" kızlar ver bana.
- boa ideia cara de caralho.
- Hee.
Seu pequeno...
Seni küçük... Hee, hee.
Hee hee. Hey, espere!
Bekle.
Nem uma gargalhada, nem uma ameaça, nem um "hihihi".
Gülümsemedi bile, Küçük bir kahkaha bile, tee-hee bile yapmadı.
Não... obrigado.
Is-to ko-hee-nis. Hayır. Teşekkür ederim.
Bem, sempre me perguntei porque é o que meu pai via o Hee Haw, mas...
Babamın Hee Haw'u neden izlediğini hep merak etmişimdir.
Lee Bang Hee
Hee
Adeus. Já lá vão 6 meses desde que Hee passou á clandestinidade.
Hee ortadan kaybolalı neredeyse altı ay oldu.
Disse que tinha apanhado Hee.
Hee'yi yakaladığını söyledi.
É difícil encontrar qualquer relação entre Lim e Hee.
Lim ve Hee arasındaki bağlantıyı bulmak oldukça zor.
Temos de descobrir o que ela queria dele e porque ele nos contactou. O que lhe pediu Hee?
Ondan ne istediğini bulmak zorundayız ve Lim'in bizimle neden bağlantıya geçtiğini.
Qual a informação que Lim tentou passar-nos?
Hee ondan ne istedi?
Vocês os dois são os melhores agentes que temos. Acabar com ela é a vossa primeira prioridade.
Hee'nin kimliğini teşhir ettiğimiz halde Kuzey Kore'nin onu yeniden kullandığı gerçeğine odaklanmalıyız.
Se tivesses de escolher entre mim e Hee, quem seria?
Hee ve ben birbirimize silah doğrultmuş olsak ve sen de birini seçecek olsaydın, bu kim olurdu?
Será Mike 1 a parar na área de serviço de Dongsan.
Sera Mike I konuşuyor, Dongsan servis bölgesinde bekleyin. Hee ortaya çıkacak mı?
Hee pediu a Lee o CTX e Lim subornou o cientista para o entregar. Mas quando perceberam que era impossível, planearam interceptá-lo na estrada.
Hee, Lim'den CTX'i istedi ve Lim de araştırmacıya onu teslim etmesi için rüşvet verdi.
Ainda não. Apenas uma suposição de que estão envolvidos com Hee.
Bu işin Hee ile bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum.
Pronto! Hee e Park...
Hee ve Park.
Hee é a chave de tudo isto.
Hee, tüm bunların anahtarı.
Hee pode estar bem perto.
- Hee yakınlarda olabilir.
Lim, Kim, Ho... Hee está muito perto.
Lim, Kim ve Ho.
Deve haver uma fuga.
Hee çok yakınlarda.
Desiludido com o fracasso de Hee.
Hee'nin ıskalaması seni şaşırttı mı? Boş ver.
Contactou-me um tipo que sabe tudo sobre o CTX. É o informador de Hee e quer propor um acordo.
CTX hakkında her şeyi bildiğini söyleyen biri benimle temasa geçti.
- Lembra-se do Mike "relincho"?
- Hee-haw Mike'yi tanırsın, değil mi?
Mãe!
Hee hee hee!
Perdoa.
Hee-hee. Pardon.
Tarzan!
Hee-hee.
Hee, claro.
Hee, tabi ki.
Hee vai aparecer?
CTX'i istiyor.
- Onde estás?
Hee'nin muhbiri ve anlaşma yapmak istiyor.