Heel traduction Turc

* Coloque yourhigh-heeI sapatos

# Put on your high-heel shoes

"Heel". Vamos...

Hadi bakalım.

Talvez, mas para mim sempre quis ser uma Tar Heel.

Belki ama benim için Tar Heel'den farkı olmazdı.

Fábrica de processamento de alimentos Smithfield Hog

Smithfield Domuz İşleme Tesisleri Tar Heel, Kuzey Carolina

A cidade onde a fábrica se encontra é uma pequena cidade chamada Tar Heel, no meio de uma área economicamente bastante deprimida.

Tesis, Tar Heel adında, çok fakir bir bölgede bulunan küçük bir kasabada yer alıyor.

Couldn't stay all my life down at heel

* Kalamazdım o kıyafetlerle tüm hayatım boyunca

Ele arregaça as mangas, coloca seu sanduíche na sua marmita e traz empregos para o Estado Tar Heel.

O kollarını sıvar, öğle yemeği için kutuya bir sandviç koyar ve işleri Tar Heel State'getirir.

Desisti da escola ka-heel.

- Kahil okulunu dondurdum.

- É um "Tar Heel"?

- Tar Heel mi?

É no Achilles'Heel.

Achilles Heel'da olacak.

Convidou-me para uma festa no Achilles'Heel, mais logo.

Beni şu Achilles Heel'daki olaya davet etti.

Das montanhas Great Smoky à baía do Pamlico, sei que uma consideração justa será oferecida a todos que colocarem os pés num tribunal deste Estado.

Smokey Dağlarından Pamlico'ya kadar biliyorum ki Tar Heel kürsüsüne gelen herkes adil bir yargılanmayla karşılaşacaktır.

- Se eu fizer um telefonema, arranjo o Shaun White, o Travis Pastrana, cinco dos amigos dele antes da meia-noite, a fazer heel clickers e lazy-boys das traseiras do prédio!

Ve motorla bir sürü numara yaparlar.