Hightower traduction Turc

Robert Hightower.

Robert Hightower.

Aceita, Bob Hightower?

Olacaksın, öyle değil mi, Bob Hightower?

Vou-lhe chamar Robert... William Pedro... Hightower.

İsmi, Robert William Pedro Hightower olacak.

O seu nome é Robert William Pedro Hightower.

Onun adı Robert William Pedro Hightower.

Asseguro-te uma coisa, Bob Hightower, Não o podias deixar em melhores mãos... com o Perley e comigo.

Bir şeyden emin olabilirsin, Bob Hightower o küçük yavruyu asla ben ve Perley'den daha iyi birilerine emanet edemezdin.

Antes de pronunciar a sentença contra si, Robert Hightower Marmadukes...

Sana cezanı vermeden önce, Robert Marmaduke Hightower...

Robert Marmaduke Hightower, este tribunal tem o poder... de o condenar a uma pena de 20 anos na penitenciária.

Robert Marmaduke Hightower bu mahkemenin seni 20 yıl hapishaneye gönderme gücü ve yetkisi vardır.

- Sr. Hightower.

- Bay Hightower.

Posso-lhe escrever, sr. Hightower?

Size yazabilir miyim, Bay Hightower?

Hightower, leve o resto desta tralha para o quartel, está certo?

Hightower, kalan eşyaları emir subaylarının odasına götür, tamam mı?

" Homem, caucasiano, residente no no 11 de Hightower Road.

Erkek Çerkez, İkamet yeri 11 Hightower Road.

Porque é que estás na Academia?

Akademiye niye girdin Hightower?

Hightower, primeiro tu.

Hightower, ilk sensin.

Hightower?

Hightower.

Está bem, mas... são duas e meia da manhã.

Bu harika Hightower, ama... saat sabahın iki buçuğu.

Bravo!

İşte bu, Hightower!

Calma.

Sakin ol Hightower.

Nunca pensei que o Hightower não se safasse.

Herkesten çok Hightower bu işi becerir diye düşünüyordum.

Foi o Hightower...

Hayır, Hightower yaptı.

Os agentes Moses Hightower... e Carey Mahoney.

Memur Moses Hightower... ve Carey Mahoney.

Agente Hightower.

Memur Hightower.

- Hightower.

- Hightower.

- Pareceria o Hightower.

- Hightower'a benzer.

Hightower.

Selam, Hightower.

Hightower, não entres aí.

Hightower, girme.

Hightower!

Hightower!

Hightower.

Hightower.

Sgt. Hightower, responda.

Çavuş Hightower, cevap ver.

Hightower, livre-se das meias de nylon e apresente-se já na academia.

Hightower, külotlu çorabını çıkar da derhal akademiye gel.

- Hightower!

- Hightower!

- Obrigado, Hightower.

- Sağol Hightower.

- Que belo lance, Hightower.

- İyi atıştı Hightower.

Mantém essa ideia, Hightower.

Fikrini kendine sakla Hightower.

O Hightower está só a três quarteirões.

Hightower sadece birkaç blok ötede.

Hightower, há um bando a vaguear pela jurisdição de Gower.

Hightower, Gower bölgesinde dolaşan bir çete var.

Agente Hightower, vim juntar-me ao novo programa P.D.C.

Memur Hightower, yeni "Devriye" programına katılmaya geldim.

O Mahoney passa a bola ao Hightower.

Mahoney, Hightower'a pas veriyor.

E o Hightower...

Hightower ve smaç sayısı!

Sgt. Hightower.

Çavuş Hightower.

Hightower, vê isto.

Hightower, şuna bak.

Hightower, pronto, vamos. Vá lá.

Hightower, tamam, hadi bakalım.

Ali à frente, Hightower!

Tepene bak Hightower!

Vira-o, Hightower!

Yuvarla şunu Hightower!

É o Sgt. Moses Hightower.

Bu polisin adı Çavuş Moses Hightower.

Devido ao seu cadastro extraordinário, este departamento tem o prazer de promover o Sargento Hightower... a Tenente Hightower!

Başarılı sicilinden dolayı Çavuş Hightower'ın rütbesi yükseltilmiş Teğmen Hightower olmuştur!

Acho adequado que o Ten. Hightower... receba as divisas através do agente a quem salvou a vida :

Bence Teğmen Hightower'ın rütbesini hayatını kurtardığı polisin elinden alması uygun düşer.

Parabéns, Ten. Hightower!

Tebrikler Teğmen Hightower!

Fala Hightower.

Ben Teğmen Hightower.

O tenente Hightower persegue o criminoso nesta direcção!

Efendim Hightower suçluyu bize doğru kovalıyor!

Ouvi o Hightower no rádio.

Telsizdeki Hightower'dı.

Não.

Hayır Hightower.