Translate.vc / Portugais → Turc / Hill
Hill traduction Turc
3,000 traduction parallèle
E talvez o soldado Hill tenha suspeitado.
- Belki de Er Hill şüphelenmeye başladı.
Lindsey pode ter contratado alguém para apagá-lo, antes dele encontrar alguma coisa que a incriminasse.
Lindsey, Hill gerçekleri öğrenmesin diye onu öldürecek birini tutmuş olabilir.
encontramos o teu ADN na cena do crime, onde o Hill foi assassinado.
Er Hill'in öldürüldüğü olay yerinde DNA'nı bulduk.
Aquele dinheiro enterrado não pertencia ao soldado Hill.
Gömülen para Er Hill'in değildi.
Pu-los numa arca térmica e sepultei-te em Goose Hill.
Onları bir soğutucuya koydum ve Goose Hill'e gömdüm.
Teve um furo em Teer's Hill.
Teer's Hill'de arabanızın lastiği inmişti.
Há saldos no DeMille's de botas de salto Kit Hill.
DeMille's'de uzun ve ince topuklu çizmeler satılıyor.
Um círculo perfeito de árvores surgiu, de repente, num estacionamento em Chestnut Hill.
Chestnut Hill'de kapalı bir otoparkta daire şeklinde bir ağaç kümesi görülmüş.
O ataque ao Presidente Hill foi o último de uma série.
Bu tür olaylar Belediye Başkanı Hill'den önce başkalarının başına da geldi.
Acho que foi aqui que ocorreu o problema símio do Presidente.
Başkan Hill'in karıştığı şebekliklerin olduğu yer burası sanırım.
O Capitólio está a avaliar as consequências políticas depois da conferência do congressista Richard Johnson, apanhado num escândalo sexual, por envio de fotos suas nu e seminu a inúmeros estagiários do Congresso. Acusação que ele nega veementemente.
Capitol Hill'de politik serpintiler hesaplanırken Sekizinci Bölge kongre üyesi Richard Johnson kongredeki bazı stajyerlere cinsel içerikli bir dizi çıplak ve yarı çıplak resim gönderdiği skandalı ortaya çıktı ve Johnson tüm suçlamaları reddediyor.
E em 1 de julho de 1898, O coronel Theodore Roosevelt e o seu bando de cavaleiros marcharam até San Juan Hill e libertaram Cuba.
Ve 1 Haziran 1898'de Albay Theodore Roosevelt ve birliği Rough Riders San Juan tepesine gidip, Küba'yı hürriyetine kavuşturdu.
- Hill, Flynn, Grant!
- Hill, Flynn, Grant!
Grant, está com Hill.
- Grant, sen Hill'le git.
Esta é a análise da substância que encontrei na máscara de Craig Hill.
Bu, Craig Hill'in maskesinde bulduklarımın analizi.
O exterior da máscara do Craig Hill estava coberta disso.
Craig Hill'in maskesinin dış yüzüne potasyum permanganat sürülmüş.
O Craig Hill era afro-americano.
Craig Hill de siyahi biri.
Combateu o fogo de Whistler com o Craig Hill.
Onunla konuşmuştuk. Yangına Craig Hill'le birlikte müdahale etmişti.
Não gostava do fato de Craig Hill ter uma nota inferior no teste, e ter sido contratado antes de si. - Não.
Craig Hill'in sınavda senden daha az puan almasına karşın senden önce işe girmesi hoşuna gitmemişti değil mi?
A mulher do Craig disse que ele esteve lá - na hora do atropelamento.
Craig Hill'in dul eşi vur-kaç olayı sırasında yanında olduğunu söylüyor.
Que estranho. Foram vistos pelo Craig Hill.
Garip, Craig Hill kontrol etmek için almış.
O Craig Hill procurou todos os incêndios que a sua unidade foi chamada o ano passado, e acabou morto?
Craig Hill geçen yıl kendi ekibinin müdahale ettiği bütün yangınları inceledikten sonra mı öldürülmüş?
Então o Craig Hill deve ter descoberto que alguém estava a provocar incêndios no seu distrito.
Yani Craig Hill kendi bölgesinden birinin kasten yangın çıkardığını anlamıştı.
Desde a sua criação, os bancos seguem como sendo a assembléia mais poderosa de Capital Hill.
"[Bankalar] hala Capitol Hill'in en güçlü lobileri ve onlar, açıkçası, oranın sahibiler."
Este... é Tommy Hill.
Bu Tommy Hill.
Sr. Hill, já passou pelo sistema,
Bay Hill, daha önce sistemden geçtiniz ;..
Nicholas Albertson e Thomas Hill, ambos de 22 anos.
Nicholas Albertson ve Thomas Hill,.. ... her ikisi de 22 yaşında.
Pessoal, um ciclone foi visto perto de Rose Hill, a sul da vossa posição.
Çocuklar, bulunduğunuz yerin hemen güneyinde Rose Hill yakınında bir hortum görüldü.
Vais assinar contrato antes que possas dizer : "Guarda-roupa do Krusty equipado por não-sei-das-quantas de Beverly Hills."
"Krusty'nin gardırobu Beverly Hill'in Ha-Halarıyla donatılmış." demeden önce ajandan görüşmelerle dolacak.
Dra. Megan Hunt, a realizar o exame externo para beneficio dos nossos convidados da Faculdade de Medicina de Penn Hill.
Dr. Megan Hunt Penn Hill Tıp Fakültesi misafirleri yararı için harici inceleme yapıyor.
Tive de devolver um chapéu de 300 dólares que a Lacey comprou em Society Hill com o meu cartão de crédito.
Lacey'in Society Hill'den kredi kartımla aldığı 300 $'lık bir şapkayı iade etmek zorunda kaldım.
Em Society Hill.
Society Hill.
E falaram com todos? Todos menos um médico e a esposa em Richmond Hill.
Richmond Hill'deki bir doktor ve karısı hariç herkesle.
Antes de tomar nota do meu pedido, devo explicar por que razão está um homem solteiro e hétero, está em Bacon Hill, sozinho, a tomar chá.
Sipariş vermeden önce bekâr ve heteroseksüel bir erkek olarak neden Beacon Hill'de tek başıma çay içtiğimi açıklama ihtiyacı hissettim.
Fui levar a minha avó ao aeroporto... e no regresso, os da "Five Points" tinham bloqueado a rua.
Büyükannemi havaalanına götürdük dönüşte Five-Pointers Lennox Hill caddesini kapatmıştı.
Testemunhou no Capitólio e debateu os méritos da pornografia na Universidade de Cambridge.
Shelly Lubben XXX işi kapatmak için görevine odaklanmış durumda. Capitol Hill'deki ifadesinden beri Cambridge Ünuversitesinde pornografinin erdemleri konusunda tartışmaya katıldı.
O meu marido é cirurgião no Lennox Hill, sabe?
Kocam Lennox Hill'de cerrah.
Barbeau Benedict certamente, Mead Hill, também.
Barbeau ve Benedict'e gittiğini biliyorum. Mead ve Hill-Tout'a da gitmişsindir.
Porque a direcção do coro já discutiu o assunto e decidimos oferecer o lugar à Vi Rose Hill.
Çünkü kilise kurulu bunu tartıştı ve Vi Rose Hill'i bu göreve atamaya karar verdik.
Posso dar-lhe boleia para casa depois do ensaio, Miss Hill.
Provadan sonra onu eve bırakabilirim, Bayan Hill.
E vi como olhavas para a Olivia Hill.
Olivia Hill'e bakışını gördüm.
A Olivia Hill, e nem um banco de igreja à vista.
Olivia Hill kilisenin dışına çıkmış.
A infalível, intocável e antipática Vi Rose Hill.
Hata yapmayan, dokunulmaz, sevilmeyen Vi Rose Hill.
- Raptou a Olivia Hill.
- Olivia Hill'i kaçırdı.
Olivia Hill, não saias por essa porta.
Olivia Hill, sakın o kapıdan çıkma.
Quando pus o bacon na frigideira, vi o Freeway a vir de Lawson's Hill em Pioneers Turn.
Pastırmaları tavaya koyduğumda... Freeway'i Lawson Tepesin'den Pioneer Kavşağı'na doğru giderken gördüm.
Encontrei umas entradas estranhas nos livros da Old Hill.
Old Hill kayıtlarında bazı garip kayıtlar fark ettim.
Não te preocupes, dei livros diferentes à equipa e mantive a Old Hill para mim.
Merak etme, ekibe farklı bir portföy verdim ve Old Hill'i kendime sakladım.
O fundo da Old Hill.
Old Hill fonunu.
Old Hill.
- Neyi? Old Hill'i.
A festa viral em Murray Hill...
Murray Hill'deki ağızdan ağıza yayılan parti...