Homey traduction Turc

Homey, porque é que não vais ao Moe's... falar com ele?

Homey, niye Moe`ya gidip konuşmuyorsun onunla?

Homey, larga a tua revista por um minuto.

Homey, dergiyi biraz kenara bıraksana. - Huh?

Obrigada, Homey.

Teşekkürler, Homey.

Oh, Homey.

Oh, Homey.

Homey, não é lindo?

Homey, çok güzel değil mi?

Você é somethin, homey.

Aferin sana.

- Homey!

- Homie!

- Está na altura querida.

- Zaman geldi, Homey.

Homie, não acho que isto da marinha seja boa ideia.

Homey, bu donanme şeysinin iyi bir fikir olduğunu hiç sanmıyorum.

Hã querida?

Huh, homey?

Homie, duas mulheres podem fazer tanto mais por ti.

Biliyorsun Homey, iki kadının senin için yapabileceği çok şey var.

Agora, Homie, quando chegarmos à loja de bebidas compra-me uns Jack Daniels e um volume de tabaco.

Homey, içki dükkanına gittiğimizde bana viski ve bir karton sigara al.

Esperte aí, o de casa

Bekle bir dakika, homey!

- Onde estiveste, Homey?

- Homey, nerede kaldın?

Deixaram-me com o meu tio, que tem um filho, o meu primo Homey.

Tek çocuğu olan amcamla yaşamam için beni bıraktılar.

Ele queria dizer amigaço. ( homey )

Sevimli demek istiyor.

O Homey é mais esperto, o Hymie não se importa e a Huntington teria feito um trabalho melhor.

Homey daha iyisini bilir,.. Hymie'nin umurunda değil,.. Ve Huntington's çok daha iyi bir iş çıkarırdı.

Essa merda não se faz Grande cabrão

Hey bu kandırmaca, homey.

- Estou contigo, mana.

N'haber kardeş. Homey.

Adeus, companheiro.

Adios, Homey.

O MacGrubie não joga como o Homey.

- Ne? MacGrubie, oyunu kanka gibi oynamıyor.

E o Homey não joga assim.

Kanka oyunu böyle oynamaz.

Amigo, vais responder ou não?

Homey, şu telefona bakacak mısın?

Homey, precisamos de falar.

Kanka konuşmamız gerekiyor.