English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Hugh

Hugh traduction Turc

1,116 traduction parallèle
Sei de fonte segura que é o Hugh Elder.
Onun Hugh Elder olduğuna dair güvenilir bilgiler aldım.
Hugh.
Aaah...
Hugh! Vem aqui!
Hugh, buraya gelsene!
- O Hugh está aqui?
- Hugh burada mı?
Hugh.
Hugh!
Hugh, onde estás?
Hugh, nerelerdesin?
Hugh! Está aqui um emissário que te chama.
Hugh, bir hükümet görevlisi çağırıyor!
Este é o remédio caseiro do Hugh para o alcoolismo.
Bu, Hugh'un alkolizm için ev yapımı ilacı.
Olá, Hugh!
Merhaba Hugh.
Hugh.
Hugh...
Olá, Hugh!
Hey Hugh!
Contou-te, Hugh, que voltou ao palco?
Hugh'a sahnelere dönüşünü anlattın mı?
Hugh tem muito bom aspecto, não achas?
Hugh iyi görünüyor ha?
Tudo graças ao maravilhoso medicamento do Hugh, que ou te mata ou te cura.
Hepsi Hugh'un mucize ilacı sayesinde. Tedavi et ya da öldür!
Fica, Hugh.
Kal, Hugh.
De qualquer forma, Hugh, isso não me serve de muito consolo.
Bu pek teselliye benzemedi Hugh.
Vamo-nos, Hugh.
Boşver Hugh.
Está morto, Hugh.
Öldü Hugh...
Olé! Bravo, Hugh!
Bravo Hugh!
E quando o irmão Hugh vier visitar-nos... fresco e orgulhoso dos seus sítios heróicos, Espanha ou onde for... mostrar-lhe-ei a hospitalidade esquimó, deixando que a minha mulher... divida a sua cama com ele, durante as frias noites nortenhas.
ve Hugh kardeş kahramanlık hikayeleri, İspanya ya da diğer herhangi bir yeri bırakıp ziyarete geldiğinde, O'na o meşhur Eskimo misafirperverliğiyle o soğuk kuzey gecesinde yatağı paylaşması için karımı vereceğim!
Hugh, no umbral do paraíso... resfolegando pelas suas guelras como um bacalhau, com as veias como um puro-sangue, vigoroso como um bode, quente como um macaco, picante como um lobo no cio.
Cennetin eşiğindeki Hugh ise, - bir morina balığı gibi yayarken gazabını, yarış atı gibi damarları, koç gibi önde, maymun kadar ateşli, iş onura geldiğinde bir kurt gibiydi...
- Hugh, quem está errado somos nós e não Geoffrey.
- Hugh, hatalı olan biziz. Geoffrey değil!
- Isso ajuda muito, Hugh.
- Çok yardımcı oldun, Hugh.
Então, Hugh.
Yapma, Hugh.
Hugh, eu não confio no gato.
Hugh, ben bu kediye güvenmiyorum.
Hugh, o que se passa?
Hugh, ne oluyor?
Hugh, o que é que pensas que é?
Hugh, bu ne sence?
Hugh?
Hugh?
Hugh, conseguiste aquela amostra de pele que te tinha pedido?
Hugh, sana söylediğim deri örneklerini aldın mı?
O Honorável Hugh Chomondeley, Lorde Delamere.
Muhterem Hugh Chomondeley, Lord Delamere.
O Hugh Hefner sabe muito bem o que faz, não achas?
- Hakikaten. Evet, adamım. Playboy'un sahibi ağzının tadını iyi biliyor, değil mi?
Sid, há quanto tempo! Hugh Kares.
Sidney, uzun zaman oldu.
Nos conhecemos no Trumps.
Hugh Kares. Trump'ın orada tanışmıştık.
Eu fui enviado pela revista para fazer um história sobre o Zack Hugh...
Buraya Zack Hugh üzerine bir hikaye yazmam için dergi tarafından gönderilmiştim...
Zack Hugh.
Zack Hugh.
Zack Hugh...
Zack Hugh...
Hugh Hefner!
Hugh Hefner!
O cientista social de renome mundial, Mr. Hugh Hefner, fez grandes descobertas nessa área.
Dünyaca ünlü meşhur sosyolog bay Hugh Hefner bu konuda çok savaş verdi.
É o Marechal Sir Hugh Massingbird-Massingbird,
Hava Mareşali Sör Hugh Massingbird-Massingbird,
Mandei a Patience ir ter com a mãe, e só tinha plantado mais meia caixa quando o jovem McCarthy veio a correr.
Patience'ı annesine gönderdim. Ve henüz fala bir zaman olmamıştı ki Hugh McCarthy sanki hayalet görmüş gibi koşarak geldi.
Hugh.
Hugh.
Eu sou o Hugh Jazz.
Ben Hugh Jazz.
Olá. Daqui fala o Hugh Jazz.
Ben Hugh Jazz.
Do tipo John Wayne misturado com a filosofia de vida do Hugh Hefner.
... hayat felsefem John Wayne ve Hugh Hefner'ın karşılaşması gibiydi.
Isto se se considerar o Hugh Hefner um filósofo.
Tabi Hefner'ı filozof olarak kabul ederseniz.
Não chute a vitrola, Hugh.
Sakın onu tekmeleme, Hugh.
Hugh precisa de uma carona.
Hugh'nun yardıma ihtiyacı var.
De demissão é o que Hugh precisa.
Onun pembe dona ihtiyacı var.
Nós o encontraremos de novo, Hugh.
Onu tekrar bulacağız, Hugh.
Larry Flint, Hugh Hefner.
resim çekebilirler, fakat bunları yapamazlar.
Hugo Capeta também... que usurpou a coroa de Carlos, Duque de Lorena... único herdeiro masculino do trono de Carlos Magno... usou a coroa da França sem paz interior... até ter certeza de que sua avó, a rainha Isabel... era descendente directa de Emengarda, filha de Carlos... o supracitado Duque de Lorena... por cujo casamento a linhagem de Carlos Magno... havia se reunido à coroa da França.
Ayrıca tacı Lorraine Dükü Charles'dan... zorla alan Hugh Capet da... Yüce Charles'ın gerçek soyunun yegâne erkek varisi... Fransa tacını takarken vicdanını rahat ettirememiştir... tâ ki büyük annesi Kraliçe...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]