Translate.vc / Portugais → Turc / Hunt
Hunt traduction Turc
1,704 traduction parallèle
Pessoal, vai ser uma luta para se lembrarem. Dalton Hunt voltou a lutar fortemente... para enfrentar o actual campeão, Colin Wahle numa luta de três voltas.
Gerçekten çok sağlam bir gece olacak ve dövüşe doyucaz
Hoje o adversário é um antigo campeão do campeonato de wrestling... que faz sua primeira aparição no ringue depois de cinco anos com 1,88 de altura e pesa 100 quilos,... Hunt Dalton!
Ringde harika bir gece olacak Ve öncelikle karşınızda Dalton.. Hunt
Dá-lhe, Dalton. Aquele é o meu melhor amigo.
Bitir işini Hunt.. o benim en iyi dostum
Dalton Hunt venceu ao, campeão!
İşte bu
Mas, apesar da controvérsia, o Dalton Hunt lutou e venceu como um campeão.
Gerçekten tam bir şampiyon
O Hunt não disse se este é o teu regresso à luta, Mas a tua grande hipótese que me faz pensar... poderia regressar ao jogo.
Gerçekten çok iyi bir dövüştü
Duck Hunt e uma sanduíche Subway com extra Jalapeños?
Ekstra jalapenos ile.
Quando foi a última vez que me venceste no Duck Hunt?
- Ördek Avı'nda beni en son ne zaman yendin?
Quero que me digas quando foi a última vez que me venceste no Duck Hunt! Isso...
Ne zaman yendin ki en son?
- Dr. Hunt, estás a desconcentrar-me!
- Dr. Hunt, dikkatimi dağıtıyorsunuz.
Nunca te importaste, quando o Tommy jogava o "Duck Hunt". "Duck Hunt"?
Tommy "Tavuk Avı" oyununu oynarken bunu mesele yapmıyordun.
Acho que será óptimo ter um amigo negro para me ajudar com as manas.
Şuradaki kesinlikle Koreli Halen Hunt gibi görünüyor. Hayır, o Japon Laura Dern.
Ena. Aquela parece mesmo uma Helen Hunt coreana.
O zaman Japonca "Jurassic Park" a bayıldığımı söyle!
O Hunt tem um acidente de automóvel.
Hunt'ın elinde bir trafik kazası var.
O Hunt levou-o e agradeceu a sua ajuda.
Hunt onu yukarı götürdü ve yardımın için teşekkür ettiğini söyledi.
O que achas do presente que recebi do Hunt por ter assumido a chefia? Do Hunt?
Şef olmamın şerefine Hunt'ın bana aldığı hediyeyi nasıl buldun?
Então... a Yang está com o Hunt, a Grey está com o Shepherd, a Torres com a Robbins, e tu estiveste com o Sloan até ele te ter dado com os pés?
Yang Hunt'la birlikte... Grey Shepherd'la, Torres de Robbins'le. Sen de seni terk edene kadar Sloan'la birlikteydin.
Dr. Hunt, acabei de lhe enviar uma mensagem.
Dr. Hunt, size çağrı bıraktım.
Sei que estás muito ocupada com cirurgias e a olhar para o Owen Hunt...
Meşgul olduğunu biliyorum, ameliyatların ve Owen Hunt'ı izlemekle...
Hunt, ficas o responsável.
Hunt, sorumluluk sende.
Dr. Hunt?
Dr Hunt?
Visto que o Estado obriga à assinatura de dois médicos, pedi ao Dr. Hunt para examinar o seu processo.
Eyalet yasalarına göre iki doktorun imzası gerektiğinden Dr. Hunt'dan dosyanıza bir gözatmasını rica ettim. Tamam.
- Tens de trabalhar os passes, Hunt. - Sim?
- Pas alışverişini geliştirmen lazım Hunt...
Hunt, levamos o teu ferido de bala na VBTP.
Hunt, senin mermi yaralı hastanı zırhlı taşıyıcıya alacağız.
- Dr. Hunt, precisa de ajuda?
Dr. Hunt, Yardımcı olabilir miyim? Yo, yo.
Hunt?
Hunt?
! - Estás bem, Hunt? !
İyi misin, Hunt?
A Altman pintou a manta com o Hunt no bar.
Altman, Hunt'ı kafetaryada yerin dibine soktu.
Dr. Hunt.
Dr. Hunt.
Não vão matá-lo. Dr. Hunt...
O adamı öldüremeyeceksiniz.
a doente em questão é uma mulher.
Dr. Hunt... sözkonusu hasta bir kadın.
Ouve, Hunt, preciso que... Preciso que rezes comigo uma Ave Maria.
Benimle birlikte bir dua okumanı istiyorum.
Sei que é uma hipótese remota, mas salvar a sua vida, não vale a pena tentar? Dr. Hunt, chamo a segurança se não saíres...
Evet uzak bir ihtimal, ama uzun vadede kurtulabilecek olman bu riske girmeye değmez mi?
Deixe-a responder.
- Dr. Hunt, eğer hemen çıkmazsanız güvenliği... Bırak..
Tens de me deixar ir, Hunt.
Ölmeme izin vermelisin, Hunt. Tamam mı?
Quando se é alpinista há sempre uma nova montanha. Hunt.
Eğer bir dağcıysanız, herzaman tırmanılacak bir dağ daha vardır
Obrigado, Hunt. És uma boa pessoa.
Sağol Hunt, Sen iyi bir adamsın
Depende da informação que já passaste ao Dr. Hunt.
Dr. Hunt'a ne kadar bilgi sızdırdığına bağlı
Julgo estar mais inclinado para o plano do Dr. Hunt.
Hımm... Sanırım Dr. Hunt'ın planı içime daha çok siniyor
Mas o do Hunt faz-me mais sentido.
Ama Hunt'ınki bana daha mantıklı geldi
O seu marido tem razão. E o Dr. Hunt também.
Eşiniz haklı ve Dr. Hunt da haklı
Isto não vai resultar, Dr. Hunt.
Bu işe yaramayacak Dr. Hunt.
Hunt. Vamos extrair o fígado.
Hunt
O Hunt já ia a mais de meio na altura em que a ideia surgiu. Não há Harper Avery.
Fikir ortaya çıktığında Hunt işin yarısından fazlasını bitirmişti bile
O Sr. Dalton Hunt.
Bakın burda kim varmış
maldito, Dalton Hunt, maldito dinossauro. Não preciso de um pau para este dinossauro velho. Nem sequer preciso do pau, mas vou usá-lo.
Gel bakalım dinazor.. işini bitiricem... senin oğlanın olmamı istiyorsun ama yemezler oğlum
Tiveste um flash no Duck Hunt.
Ördek Avı'na çaktın.
O Dr. Hunt e eu...
Dr. Hunt ve ben...
Vemo-nos amanhã, Hunt.
Yarın görüşürüz, Hunt.
- Não!
Bak, Hunt, benimle...
A doente do Hunt.
Hastanın durumu iyiymiş Hunt'ın hastası