Translate.vc / Portugais → Turc / Indica
Indica traduction Turc
2,644 traduction parallèle
Ele indica uma viagem para Richmond, e tem as suas iniciais nele.
Bu bilet Richmond bileti ve üzerinde isminizin baş harfleri var.
Um vídeo recolhido no local indica que o atirador será de descendência mexicana.
Kamera görüntülerine göre tetikçi Meksikalı olabilir.
A Agente MacTaggert tem uma pista sobre o Sebastian Shaw e, se não nos mexermos já, tudo indica que o perderemos.
Ajan MacTaggert Sebastian Shaw'ın yerini bulmuş. Hemen gitmezsek izini kaybedeceğiz.
A ressonância indica uma massa de "Schwannoma", que causa compressão medular e erosão óssea.
MR'da psoas kasını invaze eden, sinir kökü kompresyon sendromu ve kemik erozyonu ile birlikte seyreden masif, intradural ve malign schwannoma nörofibrosarkoma izlendi.
Por favor, indica-me o caminho.
Lütfen, görmeni sağlayın.
o verde nos olhos dele indica que o ALZ-112.. foi passado genéticamente de mãe para filho.
Gözlerindeki yeşil hareler ALZ-112 sayesinde anneden oğula genetik olarak geçmekte B :
A última análise do ADN indica o quê, Alice?
Kanda bulunan son DNA örneklerini araştırdınız mı, Alice?
Isso nos indica que ele os seguia.
Bu bilgiden onları takip ettiğini çıkarabiliriz.
Aquela coisa ao cimo, que indica.
Ekranın üstündeki...
Indica o local.
Buluşma yerini söyle.
Nada indica que é um vírus.
Virüs olması için bir sebep de yok.
Indica volatilidade.
Kararsızlık göstergesi.
"Preposição" é uma palavra que indica a localização.
"İlgeç" yer belirten bir sözcüktür.
Só porque não chegámos ao lugar que a estrela nos indica... não significa que seja a estrela errada.
Yıldızın bize işaret ettiği yere ulaşamamış olmamız yanlış yıldız olduğu anlamına gelmez.
Tudo o que faço é apontar o que a experiência me indica que deve ser a verdade.
Ben sadece geçmişteki yaşanmışlıklardan hangisini gerçeği yansıttığını söylüyorum.
A balística indica que foi um atirador, mas deve ter sido um pelotão que voltou e limpou o local.
Balistik teste göre bu bir keskin nişancıydı ama gelip olay yerini temizleyen bir birlik olmalı.
a lembrança das músicas a seguir a 70 indica quando a sua memória começa a esvanecer-se.
Fakat hafızasının 1970 sonrasındaki şarkıları hatırlamada düşüş gösterdiğini gördük.
Cada livro tem o seu próprio cartão, com um código único que indica o título, autor, localização e tópico.
Her bir parçanın kendi katalog kartı var ve de eşsiz kodu. Bu şekilde başlık, yazar, mekan ve konu belirtiliyor.
A parte visível do sacro indica uma mulher.
Kuyruksokumu kemiğinde görebildiklerim kadın olduğunu işaret ediyor.
A superfície pubiana indica que tinha pouco mais de 20 anos.
Kasık yüzeyinin gösterdiğine göre 20'li yaşlarının başlarında ya da ortalarındaymış.
Uma fractura clay-shoveler na C7... indica uma vida de trabalho pesado... mas a compressão anterior das vértebras torácicas... sugere muito tempo passado na posição de sentado.
C-7'deki kum atıcısı kırığı ağır işçiliği işaret ediyor ama orta-omurganın ön kısmındaki sıkışma zamanının büyük kısmının oturur pozisyonda geçtiğini belirtiyor.
O final da costela externa porosa indica que tinha cerca de 30 anos.
Göğüsündeki gözenekli kaburga, 30'larında olduğunu gösteriyor.
A remodelação indica que as fracturas têm alguns anos.
Yeniden yapılanmalar bu yaraların bir kaç yıllık olduğunu gösteriyor.
O exame toxicológico indica consumo de álcool e traços de diazepam.
Zehirlenme testleri alkol tüketimi ve diazepam belirtileri tespit etti.
- O que indica uma luta. - Exactamente.
Kesinlikle.
A pelve indica que a vítima era do sexo masculino.
Leğen kemiğinin şekli kurbanın erkek olduğunu gösteriyor.
A remodelação indica que estão lá há pelo menos, 4 anos.
Yeniden biçimlenme en az dört yıllık olduklarını gösteriyor.
Como podes ver, o comprimento do cabo indica que há um número finito de modos de movê-lo dentro das dimensões do elevador.
Görebildiğin gibi sıranın boyutları asansörün boyutları içinde sınırlı sayıda hareket yapabileceği anlamına geliyor.
Aranha indica drogas, a cor azul significa metanfetamina.
Örümcekler uyuşturucuyu, mavi renk esrarı işaret ediyor.
Também há estas estrias de raio móvel, o que indica que ambas as lâminas eram rectas e rígidas.
Ben de şaşırdım. Ayrıca bunlar değişken çaplı çizgiler ki her iki bıçağın da düz ve sert olduğunu gösteriyor.
Então um padrão na costela esquerda indica que a vítima era um passageiro no lado direito do carro.
Göğüs kafesinin sol bölümündeki yaralanma kurbanımızın, aracın aracın sağ koltuğunda oturduğunu gösteriyor.
Parece que sim, hemorragia petequial nos olhos indica afogamento.
- Öyle görünüyor. Gözlerindeki peteşiyal kanamalar boğulduğunun işareti.
Tudo indica que foi morto por dinheiro e peças do carro.
- Her şey, para ve araç parçaları için vurulduğunu gösteriyor.
Nada que sabemos indica isso, com nenhum deles.
Bildiklerimizin hiçbiri bunu işaret etmiyor. İki adamla ilgili de...
Entendo que tenha grandes reservas, Sr. Secretário, mas tudo indica que só o Peter é capaz de fornecer energia à máquina e se não determinarmos um modo fiável de atravessar entre mundos...
Fakat bilgilerimiz ışığında Peter'ın makine için eşsiz uygunlukta olduğu belli. Fakat evrenler arası geçişte yürüdüğümüz kararlı yolda- -
Bem, a lesão indica que ela, provavelmente, caiu e fracturou o fémur, causando um coágulo de sangue.
Yaralanmanın tipine bakılırsa, muhtemelen düşmüş ve uyluk kemiğini çatlatmış.
O facto de não conseguirmos ver os hematomas, indica que foram feitos menos de 2 horas antes da morte.
Anladığım kadarıyla bu çürükler ölümden iki saatten az bir zaman önce gerçekleşmiş.
O cérvix não indica gravidez, não tem tatuagens nem implantes.
Rahmi daha önce hamile kalmadığını gösteriyor. Dövmesi yok, takma bir şey yok.
Bakers indica uma iminente erupção vulcânica, comunidades num raio de 100 milhas são aconselhados a evacuar imediatamente,
Tekrar ediyorum, 160km çapındaki alanda bulunan kişilerin bölgeyi acilen terk etmeleri isteniyor. Pekâlâ, kadını duydunuz!
E a última, ao que tudo indica.
Ve maalesef son.
Tudo indica que sim.
- Öyle görünüyor.
Tudo o que encontrámos até agora só indica que eles eram amigos.
Şu zamana kadar bulduğum her şey, onların sadece arkadaş olduğunu gösteriyor.
- O Harris indica-lhe a saída.
- Harris size yolu gösterir.
A falta de resíduos de pólvora na pele e roupa indica que os tiros foram disparados pelo menos a 6 metros de distância.
Derisinde ve elbisesinde barut artığı olmaması gösteriyor ki atışlar en azından 6 metre uzaktan yapılmış.
O relatório indica que esta bala na cabeça foi pós-morte.
Raporuna göre, kurşun, adam öldükten sonra sıkılmış.
Um trauma da cápsula sinovial indica que tudo ocorreu muito lentamente.
Sinoviyal kapsül travması da bunun çok yavaş gerçekleştiğini gösteriyor.
"Vem ciclo" indica um ciclo de 60 anos,
"Gelen Çember", 60 yıllık bir döngüye işaret ediyor.
- Ela vai indicá-lo com movimentos do corpo e vários sons. - Amém.
- Amin.
Certo, talvez podemos indicá-la para outra direção. A Ade é como um bébé.
Tamam, belki onu başka bir şeye yönlendirirsek..,... Ade bebek gibidir.
Oh, a linha a vermelho ali indica... onde as mortes tornaram-se erráticas e inexplicáveis.
oh, şu kırmızı hat ( çizgi ). işte surada! .
Podes indicá-los na mesa?
Masa üzerinde hangisi gösterebilir misin?