Translate.vc / Portugais → Turc / Irs
Irs traduction Turc
563 traduction parallèle
Fez fortuna antes de haver IRS.
Gelir vergisi kaçırarak büyük paralar kazandı.
Vigilância do IRS, Pat Angelo, 8-12-70.
İç Gelirler Müdürlüğü gözetimi, Pat Angelo, 8 - 12 - 7 0.
Meersma, o IRS vai dar os últimos seis anos dele.
Vergi dairesi son altı yılı incelesin. Onları bir şebeke gibi kabul edeceğiz.
- Vê se Meersma sabe algo do IRS.
- Vergi dairesinden bir şey var mı?
Leary, lRS.
Avukat Leary, IRS.
Lamento, Sr. Winthorpe, mas o IRS congelou-lhe as contas.
Üzgünüm Bay Winthorpe ama Maliye hesabınızı dondurdu.
O IRS, as autoridades bancárias suíças, a Agência do Comércio...
I.R.S., İsviçre bankacılık otoriteleri, Federal Ticaret.
Pode tentar o IRS.
I.R.S.'i deneyebilirsin.
Gostava que eu mandasse vir cá o IRS para o investigar à lupa?
Maliyenin bir mikroskopla kıçına yapışmasını sağlayayım mı?
E lamento também este problema com o IRS.
Ayrıca bu vergi dairesi meselesi için de çok üzgünüm.
E penso que as finanças planeiam uma auditoria dos últimos de cinco anos. O quê?
Ve sanırım IRS seninle ilgili bir vergi denetimi başlatmak üzere.
O IRS persegue-me como se fosse uma vingança contra Boby Finstock.
Vergi dairesi ensemde soluyor. Sanki Bobby Finstock'a bir garezi varmış gibi.
Como é que posso tratar do teu IRS no meio desta barafunda?
Buradaki karışıklığın içerisinde senin gelir vergini nasıl hesaplayacağım ben?
Conduzir e comer, é como esquiar e preencher o IRS ao mesmo tempo.
Yemek yerken araba kullanmak, ski yaparken vergi ödemek kadar kolay.
Somos agentes especiais da Fazenda.
Biz IRS ( İç Gelir Hizmetleri ) özel ajanlarıyız.
Nunca diga quando o IRS deve cair por aqui.
Maliyenin ne zaman damlayacağı asla belli olmaz.
- Bem, tenho de pagar o IRS, por isso, vou vender o mobiliário do jardim.
Peg, vergi idaresine borcumu ödemem gerek, Ben de bahçe mobilyalarımızı satıyorum.
A má notícia é que o irs resolveu pedir um exame à nossa contabilidade.
Kötü haber şu, Maliye bu büronun gelir tespitini istedi.
Um velho amigo meu, que talvez conheças, o George Costanza conheceu há pouco uma contabilista que já foi uma alta funcionária de um Serviço conhecido por I. R. S.
Eski bir arkadaşım, tanışmış olabilirsin George Costanza, yakın bir zamanda bir kadın muhasebeci ile yakınlaştı ki o da eskiden IRS diye bilinen küçük bir örgütte çalışan yüksek düzeyli bir memurdu.
No início, pensei : " I.R.S. Parece-se com Toys'R'Us.
Bir denetleme yaşadım. İlk olarak, IRS kulağa Toys'R'Us gibi geliyor, diye düşündüm.
Isto deve manter-te longe de um escalão mais elevado de IRS.
Böylece yüksek gelir grubundan kurtuldun.
Pensando bem, isto deve manter-te longe de qualquer escalão de IRS.
Aslında düşünürsek her tür gelir grubundan kurtuldun.
Mas a minha é ao IRS.
Vergi memurlarına.
Um agente do IRS e um advogado em cima do World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'nin tam tepesinde bir vergi müfettişi ve bir avukat var.
O que é que te levou a fazer uma situação de comédia? Bem, eu apaixonei-me pelo guião, Bret... e o meu recente problema com o IRS, resolveu o problema.
Betiklerine bayıldım, Bret... ve vergi dairesinin anlaşmayı onaylamasıyla başım belaya girdi en son.
Espero que o meu telefonema ao INSS não tenha nada a ver com isso.
Umarım IRS'e açtığım telefonla bunun bir ilgisi yoktur.
Espero que a minha chamada para o IRS não tenha...
Umarım IRS'e açtığım telefonla...
- Obrigado. - Ed Drinkwater, IRS.
- Ed Drinkwater, Maliye müfettişi.
Os meus advogados asseguraram-me que resolvem os nossos problemas com o IRS.
Oh, avukatlarım maliye ile olan sorunlarını çözeceklerini söylediler.
Não é a mim que o IRS anda à procura.
Maliye'nin aradığı ben değilim.
- O IRS.
- Maliye.
É um fiscal do IRS que anda atrás do Doug.
Doug'u sıkıştıran maliyeciydi o.
Não, trabalha para o IRS.
Hayır, Maliye ye çalışıyor.
Um pequeno teste! Eu posso pô-lo em contacto com o IRS.
Memnuniyetle maliyeyle iletişime geçmenizi sağlarım.
Ou chamo a Fazenda... E mandamos você de férias para um Clube Federal?
Belki de IRS'i aramalıyız... ve sana Club Fed'de bir tatil ayarlamalıyız?
O Imposto de Renda permite que dê de presente para seu cônjuge até $ 60,000.
IRS eşinize bir kerelik olmak üzere 60 bin dolara kadar hediye vermenize izin veriyor.
O I.R. não pode tocar em nenhum centavo.
IRS bir kuruşuna bile dokunamaz.
Pergunte para o I.R. Eles dirão a mesma coisa.
IRS'e sorun. Onlar da aynı şeyi söyleyecekler.
E qualquer um ficará desconfiado, FBI, IR qualquer um.
Herkes meraklanır. FBI, IRS her ne haltsa.
Quem é o irs?
FICA da ne?
Os tipos do irs ficaram-me com o dinheiro.
Tamam. bakalım. FICA denen adam tüm paramı aldı.
Se alguém do IRS me estiver a ver, esqueci-me de preencher a minha declaração.
Vergi dairesinden seyredenler için söyleyeyim gelir vergisi beyanında bulunmayı unuttum.
Jack, vais ficar contente por saber que contactámos o Presidente Nixon... e ele vai conceder-te um adiamento no IRS, uma vez que estás mesmo fora do país.
Jack, bu hoşuna gidecek. Başkan Nixon bizi aradı gelir vergisi ödeme tarihinin ertelendiğini söyledi çünkü şu anda ülke dışındaymışsın.
Declaravam-no ao IRS. Mas não abrias uma conta.
- Vergi dairesine bildirirlerdi.
lnvestigámos o Brian Merrill e descobrimos um crédito, mas não encontrámos multas nem declaração de IRS.
Brian, Merrill birlikte gidin dikkatli olun, kimse harekete geçmesin B12 yok, 1099 yok
O IRS fez-lhe uma auditoria.
Maliye denetim yaptı.
Não digas ao IRS.
Vergi bürosuna söyleme.
ou então com o IRS?
Yoksa Gelir İdaresi'ni mi arayalım?
- O IRS.
- O I.R.S.
Por exemplo o IRS!
Vergi dairesi sanki bir June Cleaver yetim koğuşu ve biz de Wally ve Beaver'ız. Özellikle vergi bölümü.
O IRS são o Ward e June Cleaver e nós somos o Wally e o Beaver. E o vosso contabilista é o Eddie Haskell, a ensinar-vos os truques para se safarem disto tudo.
Harçlıklarımızı veren Eddie Haskell bize bütün o harika hareketleri gösterir ve herşeyden sıyrılmamızı sağlar.