Translate.vc / Portugais → Turc / Isabel
Isabel traduction Turc
2,076 traduction parallèle
Ao menos ajude a tia Isabel e o tio Rory a estarem juntos.
Hiç olmazsa Isabel teyzemle Rory eniştemin birleşmesine yardımcı ol.
- Despacha-te com isso, Isabel.
- Hadi artık Isabel.
Isabel, vamos mas é acabar isto, está bem?
Isabel, şu işi bitirelim mi artık?
Isabel, vamos fazer isto, está bem?
Isabel, bitirelim artık şu işi.
Assina isto, Isabel.
İmzala artık Isabel.
É você, Isabel?
Bu sen misin, Isabel?
Isabel.
Isabel.
Isabel!
Isabel!
Isabel, rapazes, vamos.
Isabel, çocuklar, hadi.
Cristóvão Colombo, humilde servo do Rei Fernando de Aragon e da rainha Isabel de Castilha, em nome de Jesus Cristo, filho do verdadeiro Deus, tomo posse destas terras e mares e tudo que eles contêm.
Aragon Kralı Ferdinand'ın ve Castile Kraliçesi Isabella'nın sadık hizmetkârıyım. Gerçek Tanrı'nın oğlu Yüce İsa'nın adına bu toprakların denizlerin ve buradaki her şeyin kontrolünü ele alıyorum.
É a Mamãe Isabel.
Isabel anne.
Lembro-me de Isabel como uma alma alegre.
Isabel'i mutlu bir insan olarak hatırlarım.
A Isabel irá ao funeral?
Isabel cenazeye gelecek mi?
Isabel?
Isabel?
Porquê a Isabel?
Isabel'i neden öldürdün?
Come com os dedos, Rainha Isabel.
Parmaklarını kullan Kraliçe Elizabeth.
Isabel, não é?
Isabel, doğru mu?
Quero que faças algo por mim, Isabel.
Benim için bir şey yapmanı istiyorum Isabel.
O Marshall, a Lily, a Robin, o Barney, o Ted e "isto só prova que encontramos a tal quando menos esperamos" Isabel.
Marshall, Lily, Robin, Barney, Ted ve "belli ki aradığın kızı bulurken adam gibi bakmıyorsun" Isabelle.
- A Irene. - Ou a Isabel.
- Isabel.
- Isabel, podes trazer-me um pano?
- Isabel, bir bez getirir misin?
Princesa Isabel.
Prenses Elizabeth.
É certo que conheço a senhora Maria há anos, mas seria agora antes um prazer do que dever, fazer amizade com o príncipe Eduardo e a princesa Isabel.
Tabii Leydi Mary'yi yıllardır tanıyorum, ama Prens Edward ve Prenses Elizabeth ile arkadaş olabilmek,..... benim için bir görevden ziyade bir zevk olacaktır.
E talvez Vossa Majestade também concorde que a senhora Isabel tenha aposentos permanentes na Corte, como a senhora Maria?
Belki Majesteleri aynı zamanda, Leydi Elizabeth'in de Leydi Mary gibi, sarayda daimi odaları olmasına izin verebilir?
Se ele não tiver descendentes, então a Coroa passará para a senhora Maria e depois para a senhora Isabel.
Eğer onun çocuğu olmazsa, taht Leydi Mary'ye, sonra da Leydi Elizabeth'e geçecek.
Hanna, esta é a Isabel, a minha noiva.
- Hanna, bu Isabel. Nişanlım.
E esta é a filha da Isabel, a Kate.
Bu da Isabel'in kızı Kate. Kate bu da Hanna.
Pensei que o nome dela era Isabel.
Adı Isabel diye biliyordum.
Obrigado, Isabel.
Teşekkür ederim Elizabeth.
- Sou amigo da Isabel.
Isabel benim arkadaşım.
Não podes contactar a Isabel, querido.
Isabel'le görüşemezsin hayatım.
COM HENRIQUE VIII E ISABEL I, A DINASTIA TUDOR TEVE DOIS DOS MAIS FAMOSOS MONARCAS DA HISTÓRIA DE INGLATERRA.
Sekizinci Henry ve Birinci Elizabeth ile, Tudor hanedanı, İngiltere tarihinin en ünlü iki hükümdarını çıkarmış oldu.
Isabel. onde está?
Isabel nerede?
Isabel, ela é a minha irmã mais velha.
Isabel benim ablam. - Evet.
- Isabel! - E se me desse umas 48 horas?
Sizden 48 saat istiyorum.
Para avisar Isabel, certo?
Isabel'e haber vermek için, değil mi?
E em relação a Isabel?
Peki ya Isabel?
O Eduardo sempre disse o quanto ele procurou ter a Isabel com a sua irmã.
Eduardo hep Isabel'i bir kardeşi olarak görmeyi çok istediğini söylerdi.
Isabel parece que estão todos à espera que fales.
Isabel... Herkes senin konuşmanı bekliyor gibi.
Isso são palavras tuas ou da Isabel?
Bunlar senin lafların mı yoksa Isabel'in mi?
Ele contou-me tudo Isabel.
Her şeyi anlattı, Isabel.
Isabel sabes que isso não é verdade.
Isabel, bunun doğru olmadığını biliyorsun.
Põe-te de joelhos, Isabel. Ajoelha-te!
Dizlerinin üstüne çök, Isabel.
Não há mais nada que possa fazer por ti, Isabel.
Üzgünüm. Senin için yapabileceğim başka bir şey yok, Isabel.
Mas ele também tem um conjunto distinto de fundos que ele manteve completamente ocultos de todos, com a ajuda de Isabel, eu admito.
Ama o ayrıca herkesten sakladığı bir fon daha oluşturmuş. Sanırım İsabel'in yardımıyla.
Isabel, eu preciso saber que estás pronta para isto.
Isabel, buna hazır olup olmadığını bilmem gerek.
Ele nunca mais voltou depois de levar a Isabel de volta para o hotel.
Isabel'i otele götürmeye gittikten beri geri dönmedi.
Muito obrigado Isabel.
Sağol, Isabel.
Obrigada, Isabel.
Sağ ol, Isabel.
Isabel!
Isabel.
Bem... Eu vou levar a Isabel de volta o seu hotel.
Ben de Isabel'e oteline kadar eşlik edeyim.