Translate.vc / Portugais → Turc / Jameson
Jameson traduction Turc
377 traduction parallèle
A Sra. Jameson teve o bebé.
Bayan Jameson'ın bir bebeği oldu, efendim.
É um velho rancho de Jameson, a uns 65 km de Tascosa.
Eski bir Jameson yeri. Tascosa'nın 40 mil dışında.
- Este é o rancho dos Jameson?
- Jameson'ın yeri burası mı?
Para mim não, Sra Jameson.
- Benim kasabaya gitmem gerekiyor.
Vi "King" James tentar isso mesmo, da metade da distância.
Jameson o mesafenin yarısından ayni gösteriyi denemişti.
Vida longa para Walter Jameson
ALACA KARANLIK KUŞAĞI ÇOK YAŞA WALTER JAMESON
Prof. Walter Jameson, com uma popularidade além das palavras.
Profesör Walter Jameson, anlatılamayacak kadar popüler.
Walter possuía um conhecimento que não poderia ter saído de um livro de história. Mas sim de um livro de magia negra.
Walter Jameson'ın sahip olduğu bilgi tarih külliyatlarından değil bir kara büyü kitabından kaynaklanıyordu.
- O meu nome é Jameson.
- Adım, Jameson.
- Professor Walter Jameson.
- Profesör Walter Jameson.
Pode odiar as canhoneiras e o que representam, Jameson, mas os vossos missionários só são tolerados porque as temos.
Gambotları ve temsil ettiklerini sevmeyebilirsin Jameson, ama siz misyonerlerin kabulü bizde gambotlar olmasına bağlı.
E o Sr. Jameson.
Ve Bay Jameson.
O Sr. Jameson é missionário. A Miss Eckert, também.
Tahmin etmişsinizdir, Bay Jameson ve Bayan Eckert misyoner.
- O Sr. Jameson detesta canhoneiras.
- Bay Jameson gambotlardan hoşlanmaz.
Uma noite, o Sr. Jameson mostrou-me slides no rés-do-chão da igreja.
Bir gece Bay Jameson, kilisenin bodrum katında renkli saydamlar gösterdi.
Aqueles são de China Light, não vejo o Jameson.
Bunlar China Light'ten insanlar, ama Jameson'u görmüyorum.
O Sr. Jameson está sob minha custódia.
Bay Jameson benim gözetimimde.
- O Sr. Jameson, por favor. Entre.
- Bay Jameson, lütfen.
Acho que o Sr. Jameson os tem.
Sanırım onlar Bay Jameson'da.
O Sr. Jameson foi julgado num tribunal chinês.
Bay Jameson burada bir Çin mahkemesinde yargılandı.
O Sr. Jameson diz que os tem.
Bay Jameson onların kendisinde olduğunu söylüyor.
Sr. Jameson.
Bay Jameson.
Ah, o Sr. Jameson disse que lhe podia emprestar isto.
Bay Jameson bunları sana ödünç verebileceğimi söyledi.
O tribunal aceitou o regresso do Sr. Jameson.
Mahkeme Bay Jameson'un geri dönmesine karar verdi.
- Jameson, vai ter de regressar comigo.
- Jameson, sen benimle geri geleceksin.
- Estamos em guerra.
- Savaştayız Jameson.
Jameson...
Jameson...
Jameson...
Jameson efendim...
Jameson...
Jameson, efendim...
Já a enviei por um mensageiro ao Sr. Jameson, do Banco Golden West.
Bir süre önce Golden West Bankasında Bay Jameson'a haber gönderdim.
Também sei, porque o Sr. Jameson mo disse ao telefone, que existe uma cláusula de emergência para problemas como este.
Keza ben de, Bay Jameson telefonda söylediği için, biliyorum ki,... şey bu türlü durumlar için bir acil durum fıkrası var. Evet, öyle bir şey var.
Vou já falar com o Jameson.
Gidip, hemen Jameson'u göreceğim.
Se eu estou doente, devo ir ao Dr. Jameson.
Eğer hastaysam... Dr. Jamieson'ı görmeliyim.
Sr. Shaw, este é o Sr. Jameson, de Chicago.
- Bay Shaw, Chicago'dan Bay Jameson'la tanışın.
$ 400 para si, Sr. Jameson.
Size 400 Bay Jameson. Hesabınız tamam.
Isso me lembrou. Jameson quer que você apareça num programa de entrevistas no dia 12.
Hatırladım, Jamison ayın 12'sinde bir röportaj yapmanı istiyor.
Sr. Jameson, prometemos a página 6 a dois clientes.
- Bay Jameson, durum şöyle : 6. sayfada çifte rezervasyon var.
O Sr. Jameson mandou-me dar-lhe isto.
Bay Jameson size bunu vermemi söyledi.
- Sr. Jameson...
- Bay Jameson...
Jameson, seu verme.
Jameson, seni aşağılık herif.
- Jo Bob Jameson.
- Jo Bob Jameson.
"Parabéns, foi aceita na Universidade Jameson."
"Tebrikler, Jameson Üniversitesi'ne kabul edildiniz." yazıyordu.
E eu : "Não me candidatei a nenhuma Universidade Jameson."
Ben de, "Ben Jameson Üniversitesi'ne başvurmadım ki." dedim.
Já contou ao Inspector Jameson como encontrou o corpo esta manhã.
Müfettiş Jameson cesedi bu sabah sizin bulduğunuzu söyledi.
O que nos disse o nosso amigo do outro lado da estrada, Jameson?
Yolun karşısındaki arkadaşımız ne söylemişti, Jameson?
Um jameson duplo, se faz favor.
Bi duble Jameson's verir misiniz.
Talvez... o Harry Havemeyer, o Trent Potter e o Jimmy Jameson.
Galiba... Harry Havemeyer, Trent Potter ve Jimmy Jameson.
Também lamento, porque sabe o que vou fazer, visto que não posso castigar o Sr. Havemeyer, o Sr. Potter ou o Sr. Jameson?
Ben de üzgünüm Bay Simms, çünkü ne yapacağımı biliyorsunuz. Bay Havemeyer, Bay Potter ya da Bay Jameson'ı cezalandıramayacağımı bildiğiniz gibi.
Os Senhores Havemeyer, Potter e Jameson são suspensos por suspeita de conduta indigna de cavalheiros.
Bay Havemeyer, Potter ve Jameson saygısızca davrandıkları şüphesiyle uzaklaştırma cezası alacaklar.
Onde está Jameson?
Jameson nerede?
Sua esposa na linha 1.
Baş sayfamda ne işi var? Bay Jameson, karınız...