English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Janko

Janko traduction Turc

76 traduction parallèle
Janko Electric. Modelo 220.
Janko Elektrik, Model 220.
Num campo de batalha, perto de Tirgoviste... na base dos Cárpatos, o príncipe da Transilvânia...
Karpatların eteklerindeki Tyrkovista yakınındaki savaş alanında... Transilvanya prensi Janko Dehiuledvara...
- Eu sou a Eddie Janko...
Eddie Janko.
Os Agentes Reagan e Janko foram os primeiros a responder.
Memur Reagan and Janko ilk gelenlerdi.
A Agente Janko, senhor.
Memur Janko, Efendim.
"planko" e "janko."
Planko ve janko.
"Planko" é uma colher com comida, "janko" é uma colher sem comida.
Planko, dolu kaşığa deniyor janko da boş kaşığa.
"Janko" escreve-se com um "ptang" silencioso.
Janko sessiz ptang ile okunuyor.
Fica fora disto, Agente Janko.
Sen karışma, olur Memur Janko.
Mas a Agente Janko, continuou a corrida.
Ama Memur Janko. yaya olarak devam etti.
Parabéns pela sua primeira prisão, Agente Janko.
İlk suç için tebrikler tutuklama, Memur Janko.
Um cidadão preocupado enviou-me isto, porque achou que a Agente Janko usou força excessiva.
Endişeli bir vatandaş e-postayla gönderilen bu ofisime, düşünme Memuru Janko aşırı güç kullandı.
A Janko disse que recuperou o telemóvel roubado, do bolso do réu.
Memur Janko benim ADA söyledi o alınan çalıntı cep telefonu cebinden davalının.
Convidou-me para almoçar, porque quer demitir a Agente Janko, e quer que eu aprove isso.
Bana seni sordu öğle yemeğine seni istiyorum çünkü yangın Memur Janko ve bana istediğiniz imzası.
Ela recomendou a demissão da Janko.
Tavsiye ediyor Janko sona ermesi.
Mas a Agente Janko não mentiu.
Ama Memur Janko yalan söylemedi.
Vai demitir a Agente Janko.
Ateş Memur Janko.
Kelly, estou disposto a assinar a sua recomendação para acabar com o caso da Agente Janko.
Kelly, imzalamak için hazırım senin tavsiyen üzerine Memur Janko, sona erdirmek.
Eu adoraria ir consigo como reforço, mas a Agente Janko estava no beco sozinha.
Gitmek isterdim senin gibi yedekleme ile ama Memur Janko yürüdü o sokağa yalnız.
Depois de revisão cuidadosa de todas as provas, o Inspectora Geral e eu concordamos que a Agente Edit Janko continuará a ser uma agente da polícia de Nova York.
Dikkatli bir incelemeden sonra tüm deliller, müfettişi ve kabul ediyorum Memur Düzenlemek Janko kalacaktır New York City polis memuru.
É da opinião do meu gabinete, que a Agente Janko fez um bom julgamento e teve um procedimento responsável neste assunto, dentro da liberdade que permitimos a todos os agentes, nessas condições extraordinariamente perigosas.
Ofisime fikrini Memur Janko icra kararına ve sorumlu yordam bu konuda istediğimiz enlem izin içinde barış herhangi bir memur böyle olağanüstü altında tehlikeli koşullar.
Enquanto a Inspectora Geral e eu estamos em completo acordo sobre a Agente Janko, há uma culpa associada a tudo, e é minha.
Bu süre müfettiş genel ve tam olarak aynı fikirdeyiz hakkında Memur Janko, bazı sakınca yoktur burada gitmek ve bana düşüyor.
Neste caso, o nosso treino falhou com a Agente Janko.
Bu durumda, bizim eğitim başarısız Memur Janko.
O meu quarto filho Janko não pôde estar aqui, mas mandou-te os parabéns de Poipet.
Oğlum Janko gelemedi ama sana Popiet'ten en iyi dileklerini iletiyor.
E há um quarto filho, o Janko, que dirige as operações de tráfico no sudeste da Ásia.
Güneydoğu Asya'da kaçakçılık operasyonlarını yöneten dördüncü oğlu Janko var.
O Janko, o seu filho...
Janko, oğlun.
Janko.
Janko.
O Janko escolheu-te a ti para entrares num dos seus filmes.
Janko, onun filmlerden birinde oynaman için seni seçti.
E o Janko?
Janko?
Onde está o Janko?
Janko nerede?
Não Janko. Não Janko.
Janko yok, Janko yok.
Não Janko... Não falar inglês.
Janko yok, İngilizce konuşmak yok.
O homem que procuras está no escritório do Janko.
Aradığın adam Janko'nun ofisinde.
Mas o Janko não está cá.
Ama Janko burada değil.
Janko!
Janko!
Quero que vás para casa e penses muito sobre os teus sentimentos pela Agente Janko.
yani eve gitmeni ve Polis Janko'ya karşı hislerin hakkında düşünmeni istiyorum.
E não tenho intenções de me envolver com a Agente Janko. Ela é a minha parceira.
Ve kesinlikle Officer Janko'ya karşı bir ilgim yok.
Pensei que ela tinha sido transferida daqui.
ne var...? JANKO : burdan transfer olduğunu sanıyordum.
És um AVC à espera de acontecer, Janko.
hayalinin gerçekleşmesine az kaldı janko
- Então, Jamie.
JANKO : Hey, Jamie.
Não, não é nada disso, Janko. Apenas vou andar com a Kara Walsh o resto da semana.
hayır janko seninle ilgili bir şey yok haftanın geri kalanını Kara Walsh ile çalışmak istedim.
Disse-lhe que a Walsh é que deveria ser condecorada. É uma óptima atitude, Janko.
ben ona walsh'ın hakkettiğini söyledim buzları eritmek için adım atmışsın, Janko.
Tens a tua razão, Janko. A perdedora fica com ele.
sen söyleyeceğini söyledin janko kaybeden onu alır.
Janko, desculpa. Não sabia.
Janko, özür dilerim, bilmiyordum.
Estamos aqui para falar com o Janko Stepovic.
Buraya Janko Stepovic'i görmek için geldik.
O Janko é inteligente.
Karışıklık falan yok. Janko akıllıdır.
Só queremos falar com o Janko.
Janko'yla konuşmak istiyoruz.
Se uma parte daquela heroína cair nas suas mãos, a polícia vai dedicar todos os seus recursos para ligar o assassinato dela a si, Janko.
Onların uyuşturucuları ile yakalanırsan polis o kadının cinayetini sana bağlamak için bütün kaynaklarını tahsis edecektir, Janko.
O Janko admitiu que o nosso traficante fez contacto com ele há vários dias atrás e depois usou um endereço de e-mail para marcar um encontro hoje à noite.
Janko Stepovic, kaçakçımızın bir kaç gün önce onunla iletişime geçtiğini ve sonra da e-mail adresi vasıtasıyla bu gece bir toplantı ayarladığını itiraf etti.
Nem o Janko.
Janko da gelmedi.
- Janko, este é o Detective...
- Janko, bu Dedektif...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]