Translate.vc / Portugais → Turc / Jen
Jen traduction Turc
2,174 traduction parallèle
Jen...
Jen...
Jen, não acredito no teu novo apartamento.
Jen, yeni evine bayıldım.
Só mais uma jogada, tia Jen.
Sadece bir oyun daha, Jen Teyze.
Dizes-me o que aconteceu?
Jen teyzene neler olduğunu anlat?
Deixa a tia Jen tratar de ti.
Gel tatlım, Jen teyzen seninle ilgilensin.
Diz adeus à tia Jen e não te esqueças de agradecer.
Jen teyzenize hoşçakal deyin ve teşekkür etmeyi de unutmayın.
Jen Jen?
Jen Jen?
O que... Jen, o que foi aquilo?
Jen, neydi bu?
Jen, vá lá. Eu...
Jen, hadi ama.
Jen, não me podes proibir de ver alguém, não tenho 12 anos.
Jen, biriyle konuşmamı yasaklayamazsın. 12 yaşında değilim ben.
Jen, o que estás a fazer?
Jen, ne yapıyorsun?
Cinco minutos, Jen.
Jen, 5 dakika.
Por quê não vi os resultados da Jen, Karev?
Karev, Jen'in laboratuar sonuçlarını niçin hala görmedim?
- Quais são os resultados preliminares sobre a condição da Jen?
Jen hakkındaki ilk laboratuar sonuçları ne diyordu?
Causado provavelmente por um antigéneo que deste à Jen durante a cirurgia.
Büyük olasılıkla buna, Jen'e ameliyat esnasında verdiğin kandaki Kell antijen uyuşmazlığı sebep olmuş.
A Jen está a deteriorar rapidamente.
Jen giderek kötüleşiyor.
Jen, sei que é assustador, mas vou fazer tudo...
Jen, biliyorum bu korkutucu ama elimden gelen her şeyi...
Jen, o coração do bebé está falhar.
Jen, bebeğinde konjestif kalp yetersizliği var.
Vou ser clara, se fizermos isto e o seu coração piorar ou tiveres outra hemorragia cerebral, podem ambos morrer.
Jen, açık olmak gerekirse... Bunu yaparsak ve kalbin daha kötüye giderse... veya bir beyin kanaması daha geçirirsen,.. ... hem sen hem de bebeğin ölebilir.
- Isso não vai acontecer. - Jen...
- Bu olmayacak.
- Não, não vai acontecer.
- Jen... - Hayır.Bu olmayacak.
Como vai Jen?
Nasılsın, Jen?
Jen, está em pânico?
Jen, panikliyor musun?
- É a minha irmã, Jen!
Jen!
Essa é a minha irmã Jen.
Bu benim ablam Jen.
Jen.
Jen.
Esta é a minha irmã, é a Jen!
Bu benim ablam Jen.
- Jen, voltaste! - Desculpa não ter ligado, papa.
- Aramadığım için üzgünüm babacığım.
Hei, Jen, disseste aquilo a sério?
Onu öylesine mi söyledin?
Sou a Jen Clark.
Jen Clark. Merhaba.
A minha irmã, Jen, acaba de voltar de Paris.
Ablam, Jen... Paris'ten geldi,
Jen, tens que me deixar fazer isto, ok?
Jen, bunu halletmeme izin ver, tamam mı?
Vamos, Jen.
Hadi, Jen.
Leva a Jen.
Jeni'i al.
Jen, não!
Jen, hayır!
Jen, já te disse que ela está na escola.
Jen, sana okulda olduğunu söyledim.
Vá lá, Jen.
Hadi, Jen.
Karev, podes ir buscar os resultados das análises da Jen?
Karev, Jen'in kan tahlili sonuçlarını alır mısın?
- Ele cometeu um erro na primeira.
- Jen'in ilk ameliyatında bir hata yaptı.
Sei que queres salvar a Jen, que tem de ser, mas não assim.
Jen'i kurtarmak istediğini biliyorum ama bu şekilde olmaz.
A Jen morreu, mas o bebé ainda pode viver.
Jen gitti ama bu bebeğin yaşama şansı var.
A Jen morreu.
Jen gitti.
Então, o bebé adoeceu e isso fez a Jen adoecer.
Daha sonra bebek hastalandı bu durum Jen'i de hasta etti.
É a minha irmã! É a Jen!
Bu ablam Jen.
Vou levá-los a todos, e peço opinião da Jen depois.
Hepsini alacağım ve sonra Jen'in fikrini soracağım
- Jen?
Jen?
Jen, preciso de te perguntar uma coisa.
Jen, sana birşey sormam gerekiyor.
... e depois tenho de ir a Sulup. - Está bem, Jenny.
- Tamam Jen, tamam.
- Jen...
- Jen...
Jen!
Jen!
- Olá, Jen.
Hey, Jen.