Jennings traduction Turc

tudo bem, Sr. Jennings, mas e como é que vai fazê-lo?

İyi ve güzel, Bay Jennings, ama nasıl becereceksiniz? - Oldu bile.

Não se preocupe, Sr. Jennings, está tudo a correr bem.

Kaygılanma, Bay Jennings, her şey çok iyi gidiyor.

Olá, Sr. Jennings.

Merhaba Bay Jennings.

Olá, Menina Jennings.

Bn. Jennings. Nasılsınız?

- Sim, Jennings. Vou levá-lo.

- Evet, Jennings, onu getiriyorum.

Jennings.

Jennings.

Obrigada, Jennings.

Teşekkürler, Jennings.

- São 4 : 3O. Não é, Jennings?

- Saat 16 : 30, değil mi Jennings?

Rosebud. E seu nome é Jennings, não?

Rosebud, ve adınız da gerçekten Jennings, değil mi?

Jennings, Langley,

Jennings, Langley...

- Sim, Jennings?

- Jennings?

O Tenente Jennings tem um plano.

Yüzbaşı Jennings'in bir planı var.

Tenho a certeza de que o Jennings tem um plano, mas uma fuga?

Evet, evet, eminim Jennings'in bir planı vardır, ama kaçmak mı?

Como vê, Jennings, há vantagens em se estar na lista dos doentes.

Gördün mü, Jennings? Hasta listesinde olmanın bazı avantajları da varmış.

E o Tenente Jennings...

Çavuş Jennings ise...

O Jennings morreu.

Jennings öldü.

O Jennings.

Jennings.

Ela deu-me as poupanças que tinha... e mandou-me para o colégio em Jennings... para me educar.

Bütün parasını bana verdi ve kendimi daha iyi hissetmem için beni Jennings Koleji'ne yolladı.

- Jennings, ajudante de farmácia.

- Jennings, eczacı çırağı.

O Jennings que desça!

Jennings'i buraya getir!

Jennings, agarra-lhe as mãos.

Hey, Jennings, ellerini yakala.

Ao lado de uma foto de William Jennings Bryan :

William Jennings Bryan'ın resminin hemen yanında...

Podemos acabar até a jantar com William Jennings Bryan.

Kendimizi William Jennings Bryan'la akşam yemeği yerken bulabiliriz.

Sr.Jennings pediu que entregasse isso a você.

Bay Jennings sana vermem için verdi.

Onde diabo estás tu?

Jennings, Hangi cehennemdesin!

Olha, não consigo falar com o Jennings.

Iyi dinle, Jennings e ulasamiyorum.

O Sr. Jennings está lá atrás.

Arkadaki Jennings ver!

- Chamo-me Keith Jennings.

- Benim adım Keith Jennings, efendim.

- O Waylon Jennings?

Waylon Jennings? Hayır.

Não me envergonhem perante o Dave. É o único professor de quem gosto.

Bay Jennings mükemmel bir öğretmendir.

O Sr. Jennings é um óptimo professor.

Romanımı bitirene kadar kiramı öğretmenlik ödüyor.

O cofre está no quarto do Sr. Jennings.

Kasa Bay Jennings'in yatak odasında.

Somos da Franklin, Jennings e Roberts.

Biz Franklin, Jennings ve Roberts'tan geliyoruz.

Não percebo o que ele fazia na casa do Jennings.

Jennings'in evinde ne işi vardı anlamıyorum.

- Com o Sr. Jennings.

- Bay Jennings'le.

Tiraste as bobinas da Waylon Jennings?

Waylon Jennings kasetlerini aldın mı?

Este é o Roy Jennings. É o dono do Palace.

Bu da Roy Jennings, Palace'ın sahibi.

Teria arreado no Jennings, se não estivesse a tentar protegê-lo.

Seni korumaya çalışmasam Jennings'in kıçına tekmeyi basardım.

O Dr. Jenning é do laboratório Astro-Físico Dyna Technics.

Dr. Jennings Dyna-Teknik'te astrofizik laboratuarı başkanı.

- Larry, onde está o Dr. Jenning?

- Larry, Dr. Jennings nerede? - Carter, buraya gel.

Deixe-me levá-lo ao Dr. Jennings.

Bak seni Dr. Jennings'e götüreyim.

Este não é um dos seus exercícios, Sr. Jennings.

Bu, kitaplarda gördüğünüz basit problemlere benzemez Bay Jennings.

Agora, cumpra as suas ordens.

Bay Jennings. Şimdi talimatlara uyun.

Sr. Jennings, a sua especialidade é negócios.

Bay Jennings, sizin uzmanlığınız kurumsallık

Olhe, mrs. Jennings.

Bay Jennings bak

Só não sei onde se encaixa.

Sizi Bay Jennings işe aldı ve ben bunu kabul etmek zorundayım ama ben bunun uygun olacağını sanmıyorum

Sr. Jennings, se me vai demitir, demita-me!

Bay Jennings, eğer beni gereksiz görüyorsanız görevden alın

Mary Jennings?

Mary Jennings?

Jennings!

Jennings!

Lappe, Chan, Russell, Jennings,

Şu parçalar harap vaziyette : Lappe, Chong, Russell Jennings, Martin, Mitchell.

Jennings contratou-a e tenho que aceitar.

Bakın Bayan Wade.