Translate.vc / Portugais → Turc / Jessup
Jessup traduction Turc
271 traduction parallèle
Sr. Jessup?
Bay Jessup?
Tenho novidades para si, amigo. Ninguém se mete com o Artie Jessup, percebeu?
Şey, sana haberlerim var, dostum, kimse Artie Jessup'u kurban edemez, anladın mı?
O Caldwell foi ao encontro segundo as minhas ordens. Se apanharmos o nosso homem com o dinheiro, apanhamos o assassino.
Jessup denen şu adamı parayla birlikte yakala, katilimizi bulmuş oluruz.
- Chama-se chantagem, Jessup.
Buna şantaj derler, Jessup.
Não acredito que o Jessup pudesse ter morto estas duas mulheres, especialmente a sua mulher.
Jessup'un bu kadınlardan hiçbirini, özellikle sizin karınızı öldürdüğüne inanmıyorum.
O Jessup surpreendeu-a e matou-a.
Jessup onu hazırlıksız yakaladı ve öldürdü.
Muito antes do Jessup chegar.
Jessup oraya varmadan çok önce.
Mas de repente apercebi-me que estavam os dois metidos nisto e queriam culpar o Artie Jessup.
Siz birlikte işin içindeydiniz ve Artie Jessup'u suçlamağa çalıştınız.
E a verdade é que o Jessup não andou nem perto das casas nessas noites.
Ve gerçek şu ki, Jessup evin ya da gecenin yakınında hiçbir yerde değildi.
Tirou-as de casa do Caldwell, escondeu-as, e colocou-as aqui para incriminar o Sr. Jessup.
Onları siz Caldwell House'dan aldınız, sakladınız, ve bugün onları buraya Bay Jessup'u suçlamak için yerleştirdiniz.
Pedi ao Sr. Jessup para telefonar ao Sr. Caldwell sabendo que o Caldwell iria falar consigo.
Görüyorsunuz, Bay Jessup'u Bay Caldwell'e telefon etmeğe ikna ettim, Caldwell'in sizinle irtibat kuracağını biliyordum.
Por isso, hoje de manhã, bem cedo, assim que assinei o contrato de arrendamento, fiz um ficheiro falso do Sr. Jessup.
Bu nedenle bu sabah, çok erken, kira sözleşmesini imzaladıktan hemen sonra, Bay Jessup hakkında yeni bir dosya klasörü oluşturdum.
Ela pode ir para a quinta de Jessup.
Jessup çiftliğine gidebilir.
Lizzie está na casa de Jessup.
Lizzie, Jessups'larda.
O que é que supõe que falámos na casa de Jessup?
Jessups'larda ne konuştuğumuzu sanıyorsun?
Foi a enfermeira diplomaa que repreendeu... o Sr. Jessup na praia.
Yukarıdan, sahildeki Bay Jessup'a seslenen bu hemşireymiş.
O Sr. Jessup assistiu à tragédia?
- Jessup trajediye karışmış mı?
- Sr. Jessup!
- Bay Jessup?
Partamos para a casa dos Jessup.
Jessups çiftliğine git.
- Vigie-os, Jessup.
- Tut bunları, Jessup.
O Dr. Jessup considerou as provas de encefalografia muito interessantes.
Dr. Jessup, ensefalografi sonuçlarını çok ilginç buldu.
Que vai o Jessup fazer com isso?
Jessup bununla ne yapıyor?
- Sabias que...
- Jessup'un bu türden...
... o Jessup anda metido nisto?
... işler yaptığını biliyor muydun?
És a última pessoa que pensava... andar metido em algo... excêntrico como consciência alterada.
Değişik bilinç halleri gibi... tuhaf bir konuyla... uğraşmasını beklediğim en son insan Jessup.
O próprio Jessup é bastante excêntrico.
Jessup aslında epeyce tuhaftır.
Jessup, tu és louco!
Jessup, sen bir çatlaksın!
És completamente louco, Jessup.
Jessup, sen lanet bir çatlaksın.
Sente-se bem, Dr. Jessup?
Dr. Jessup, iyi misiniz?
Ben Jessup.
Ben Jessup.
- Cortou-se a barbear-se?
Saçlarınızı kendiniz mi kesiyorsunuz, Bay Jessup?
Reparaste se havia os nomes Jessup ou Victor nalguma carta?
Mektuplarda hiç Jessup ya da Victor gibi isimlere rastladın mı?
Tenho sempre.
Beni her şey ilgilendirir, Bay Jessup.
- Este é o Sr. Jessup. Cujo nome verdadeiro não é Jessup.
Bu bey adı gerçekte Jessup olmayan Bay Jessup.
Hoje, no município de Jessup, Estado do Mississipi, no meio da violência desta semana os olhos da nação fixaram-se na busca dos três rapazes dos Direitos Humanos.
Bugün Jessup, Mississippi'de bu hafta meydana gelen şiddetin tam ortasında, Amerikan halkı Yurttaş Hakları Bürosu'ndan üç kayıp gencin aranmasına odaklanmış durumda.
Sou o Marek Barlbobi, da Network News, município de Jessup, no Mississipi.
Ben Marek Barlbobi, Network News, Jessup, Mississippi.
Têm vindo forasteiros para o município de Jessup e no meio deles existem pessoas de moral duvidosa
Yabancılar Jessup'a geldiler. Fazla ahlâklı insanlar değillerdi.
Os corpos foram trazidos para o hospital municipal de Jessup onde as autoridades também se recusaram a falar.
Cesetler Jessup Bölge Hastahanesi'ne getirildi. Yetkililer burada da yorumda bulunmadı.
Na base, vai falar com o oficial comandante, coronel Nathan Jessep.
Orada görüşeceğiniz kişilerden biri Garnizon Komutanı, Albay Nathan Jessup.
- O coronel Jessep... - 12 anos.
- Albay Jessup- -
Chamo-me Nathan Jessep.
Nathan Jessup.
Coronel, se não for pedir demais, quero uma cópia daquela ordem... senhor.
Albay Jessup, eğer sizin için çok sakıncası yoksa nakil emrinin bir kopyasını istiyorum, efendim.
O Jessep é uma estrela em ascensão.
Jessup'ın yıldızı yükselişte.
A divisão deu-me carta-branca para lhe poupar aborrecimentos.
Kurul bu olayda Jessup ve Askeriye'yi bir sıkıntıya sokmamak için bana bir hayli fırsat verecektir.
Avisei o coronel Jessep que iria lá investigar o caso.
Garnizon Komutanı Albay Jessup'a soruşturma yapmak için oraya geleceğimi haber verdim.
Escute, às 3 : 00, o Stone disse que não sabia o que matou o Santiago... e depois foi falar com o Jessep e disse que foi veneno!
Beni dinle. 03 : 00'da, Stone, Santiago'yu ne öldürdüğünü bilmediğini söylüyor. Sonra Jessup'la görüşüyor ve zehir olduğunu 05 : 00'da mı söylüyor?
O Jessep ia mantê-lo lá.
Jessup onu üste tutacaktı.
Ele também disse que o Jessep mentiu sobre o voo.
Neyse, Jessup'ın üsten nakil hakkında yalan söylediğini de belirtti.
O Jessep disse que o primeiro era às 6 : 00.
Jessup, Santiago'nun ayrılabileceği ilk uçuşun ertesi sabah 06 : 00'da olduğunu söylemişti.
Artie Jessup.
Artie Jessup'u.
Como o seu trabalho.
Oh, Bay Jessup işinden memnun musun?