English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Juli

Juli traduction Turc

131 traduction parallèle
Sem Mari, sem o Juli, sem a Sanyika.
Mari, Juli, Sanyika. Hepsi gitmiş.
- Chamo-me Juli, como o mês ( Juli = Julho ).
- Ben July, aylardan biri gibi.
- Juli?
- July?
Olá, Juli.
Hey, July.
Juli, ela é tão....
July, o öyle...
Juli, tiraste o cobertor todo.
July, battaniyenin hepsini sen aldın.
Chamo-me Juli, como o mês.
Ben July, aylardan biri gibi.
- Juli é um belo nome.
- July güzel bir isim.
- Ok, esta é a Juli.
- Tamam, bu July.
- Olá, Juli.
- Hey, July.
Juli?
July?
Juli!
July!
- Juli, por favor!
- July, lütfen!
Juli, aceitas-me como teu legítimo esposo?
July, beni kanuni kocan olarak kabul ediyor musun?
Despacha-te, Juli!
Acele et! Allah'ın belası.
O Ray leva hoje 3 horas a aperfeiçoar o corte e ali a Julie Andrews amanhã finge executá-lo em 20 minutos certos.
Ray 3 saatini onu kusursuzlaştırmak için harcıyor. ve yanındaki Juli Andrews kılıklı da yarın kesecekmiş gibi yapacak, 20 dakika boyunca.
Juli, eu não prestaria no catering.
Juli serviste iyi değilim.
Juli!
Juli!
Parece que o Juli é que tem a chave.
Juli'nin anahtarları yok gibi.
Agora não, Juli.
Şimdi değil Juli.
E tu, Juli, sai.
Ve sen Juli dışarı çık.
Juli, sai da frente!
Juli yoldan çekil.
Juli, por amor de Deus.
Juli tanrı aşkına.
Que se foda, Juli!
S.ktir et Juli!
Acabou-se, Juli.
Önemli bir sınavın var!
Acabou, Juli!
Oyun bitti.
Estava a dizer ao Júlio o que aconteceu.
Juli'ye bahsediyordum.
Júlio, veste-te e sai.
Juli? giyin ve çık dışarı.
Sim é a resposta rápida, Julia, mas...
Bunun kısa cevabı evet, Juli- -
Em relação ao assunto da Julie e da festa que falámos de manhã...
Juli ve şu parti hakkındaki sabahki konuşma.. - Mm-hmm?
Tens de compreender. Durante muito tempo, era só a Julie e eu e eu tomava todas as decisões sozinha.
Anlayış göstermen lazım çok uzun zamandır sadece Juli ve ben vardım ve tüm kararlarımı tek başıma verdim.
The Simpsons - S18E16 :
The Simpsons Sezon 18 Bölüm 15 Yaşlı Romeo ve Juli-öeh
Tenho um encontro no centro comercial, com a minha amiga Julie, por isso...
Alışveriş merkezinde arkadaşım Juli'yle buluşacağım.
E estas foram As últimas palavras da Julie
* Ve işte Juli'nin son sözleri
A única coisa que eu queria era que a Juli Baker me deixasse em paz.
Tek istediğim Juli Baker'ın beni rahat bırakmasıydı.
- Olá, eu sou a Juli Baker.
- Selam, adım Juli Baker.
O Bryce e a Juli sentados numa árvore
Bryce ve Juli bir ağaçta oturuyorlar
Para melhor compreender a genialidade deste plano, têm de perceber que a Juli detestava a Sherry Stalls, se bem que nunca soube porquê.
Bu planın ihtişamını anlamak için Juli'nin Sherry Stalls'dan nefret ettiğini bilmelisiniz ki sebebini hiç anlamadım.
A ideia era de que a Sherry iria comer comigo, talvez déssemos alguns passeios, e a Juli perderia o interesse.
Planıma göre Sherry'le yemek yiyip beraber dolaşacaktık ve eninde sonunda Juli ilgisini kaybedecekti.
A Juli soube, e pouco depois começou a fazer olhinhos outra vez.
Juli bu haberi duyunca yine beni dikizlemeye başladı.
- Olá, Juli.
- Selam, Juli.
Pelo menos até a Juli aparecer no jornal local.
Ta ki Juli yerel gazetede çıkana kadar.
Fala-me da tua amiga, a Juli Baker.
Bana arkadaşın Juli Baker'ı anlat.
A Juli. Ela não é bem minha amiga.
Juli benim arkadaşım değil.
A Juli Baker não apareceu no Mayfield Times por ser a Einstein do oitavo ano.
Juli, sekizinci sınıf dehası olduğu için Mayfield Times'a çıkmamıştı.
A Juli Baker e aquele sicómoro estúpido.
Juli Baker ve o salak çınar ağacı.
Subir a uma árvore com a Juli Baker.
Juli Baker'la bir ağaca tırmanmak.
O Bryce e a Juli sentados numa árvore.
Bryce ve Juli bir ağaçta oturuyorlar.
Por mais irritante que o meu pai achasse o jardim, não era nada comparado com o quanto a Juli Baker me irritava nessa árvore.
O bahçe babamı sinirlendirse bile ağaçtaki Juli Baker bizi daha da sinirlendiriyordu.
Juli, não te mexas.
July!
Rome-old and Juli-eh
Çeviri :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]