English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Kareem

Kareem traduction Turc

172 traduction parallèle
És o Kareem Abdul Jabbar.
Sen Kerim Abdül Cabbar'sın.
És o Kareem!
Sen Kerimsin!
- Kareem está a lavar.
- Evet, Kareem duşta.
Kareem Ab dul-Jabbar, num jogo que não ficou atrás de nenhum outro.
Maçtan çıkıp geldi ve parlak kariyerinde asla ikinci olmadı.
Kareem.
Kareem.
E o Kareem apanha o ricochete.
Kareem ribaundu aldı.
Mete Kareem na máquina das pipocas.
Cabbar'ı mahvetti.
Porque não aqui o Kareem?
Neden Kareem'i almadı?
Deves andar a arrebanhar, Kareem.
Bu işi seviyorsun, Kareem.
O Kareem chamou-me à atenção.
Onu yanıma Kareem getirdi.
Kareem Akbar.
Kareem Akbar.
O Kareem está aleijado.
Kareem sakatlandı.
O Kareem está lesionado.
Kareem sakat.
Kareem de Cebola!
Kareem of Union!
Kareem Abdul-Jabbar's ultima temporada.
Kareem Abdul-Jabbar'ın son sezonu.
Ele jogou fora ambos os times, o tecnico, o treinador, os pais de Kareem e os mexicanos.
Her iki takımı, antrenörleri, Kareem'in ailesini ve seyyar satıcıyı oyundan attı.
Aquele é o Kareem Said. É o "manda-chuva" muçulmano.
Bu Kareem Said, burada en çok sözü geçen Müslüman.
Mata-me, Kareem.
Öldür beni.
Recebeste os resultados do Kareem Said?
Kareem Said'in test sonuçlarını aldın mı?
E depois temos o Reverendo Kareem Said. Ele trabalhava para reunir os "manos", combater as injustiças que suportamos em nome da justiça.
Ve muhterem Kareem Said... kardeşlerini adalet adı altında dayatılan adaletsizliğe karşı savaşmak için bir araya toplamaya uğraşırdı.
Huseni Mershah, este é Kareem Said.
Huseni Mersah... Bu Kareem Said.
O líder muçulmano negro, Kareem Said, continua em estado crítico, na Penitenciária Estadual Oswald, após ter um enfarte na quinta-feira.
Geçtiğimiz salı günü Oswald Eyalet Hapishanesindeyken kalp krizi geçiren siyah Müslüman Lider Kareem Said'in durumu ciddiyetini koruyor.
- Não, Kareem, então, irmão, nunca... Não.
Hayır Kareem, yapma kardeşim...
Sabes, Kareem?
Biliyor musun?
Devias ser um Imã. Um professor. E tudo o que me ensinaste é que o teu Deus é odioso e vingativo, por isso é melhor teres cuidado, ouviste?
Kareem, senin imam olman gerekirdi, bir öğretmen, ve bana tek öğrettiğin senin Tanrı'nın nefret ve intikam dolu olduğu.
Aquele é o Kareem Said?
Şu Kareem Said mi?
Sim, sempre quis saber, um tipo famoso como Kareem Said, que tipo de roupa interior usava.
Evet... Hep merak etmişimdir, Kareem Said gibi ünlü birisi, iç çamaşırı markası olarak "Fruit of the Loom" mu kullanır "Hanes Man" mi? İç çamaşırı giymiyorum.
Nino Schibetta e Kareem Said.
Nino Schibetta ve Kareem Said.
Você e eu temos exactamente os mesmos objectivos, Kareem, mas por sermos quem somos, não podemos ajudar-nos a atingi-los.
Biliyorsun seninle hedeflerimiz aynı Kareem. Sadece kim olduğumuzdan dolayı, amaçlarımıza ulaşmak için birbirimize yardım etmiyoruz.
Próximo item, Kareem Said.
Diğer konu Kareem Said.
Prisioneiro número 97S444, Kareem Said, conhecido por Goodson Truman.
Mahkûm No : 97S444, Kareem Said, diğer adıyla Goodson Truman.
Caso contrário, vais para ao pé do resto da população e, Kareem, no resto de Oz ninguém é tratado como gostaria.
Aksi taktirde genel kalabalığa katılırsın Kareem, ve Oz'un geri kalanında kimse kendisine davranılmasını istediği gibi davranmaz.
Que merda estás a fazer, Kareem?
Ne halt ediyorsun Kareem?
Kareem, tome o remédio!
Kareem, ilaçlarını al!
Ora bem, Huseni Mershah, este é Kareem Said.
Hussani Murshaw, Bu Kareem Said.
O Kareem vai ajudar-te a habituares-te à rotina de Emerald City.
Emerald City'deki rutine alışman için Kareem sana yardımcı olacak.
Eu vim a você antes e você me veio com uma nuvem de banalidades. Agora Kareem Said diz que Deus sabe das coisas, e agora a nuvem foi embora e o sol está brilhando?
Sana Keane için geldim, ve sen beni yavan sözler bulutuna uçurdun.
Não sou um gigante.
Ben Kareem Abdul-Jabbar değilim!
Kareem, tu devias ser o nosso representante no conselho.
Kareem, konseydeki temsilcimiz sen olmalısın.
Sim, fala Kareem Said.
Evet, ben Kareem Said.
97F444, Kareem Said, 97A622, Zahir Arif,
97F444, Kareem Said, 97A622, Zahir Arif,
O Kareem Said tem sido um crítico sincero da nossa administração, mas, pondo as divergências políticas de lado, ele tem sido um extraordinário membro da população de reclusos.
Kareem Said, hükümetimize karşı acımasızca eleştiriler yönelten birisidir, ama politik farklılıklar bir kenara, hapishane mevcutları içerisinde inanılmaz bir bireydir.
E assim concedo um perdão total ao Kareem Said e desejo-lhe boa sorte na sua nova vida.
Bu vesileden ötürü Kareem Said'i tamamen affediyorum ve yeni yaşamında mutluluklar diliyorum.
Se Kareem Said acreditar em minha inocência um jurado também pode acreditá-la.
Eğer Kareem Said benim masum olduğuma inanırsa, jüri de inanabilir.
O Kareem disse que ia falar.
Kareem Said, konuşmayı o yapıyor.
Dos Lakers de Los Angeles, o maior campeão de pontuação de sempre,
NBA'de tüm zamanların en skoreri Kareem Abdul-Jabbar.
Hei Kareem.
* Sonsuza dek * * birlikte olacağız * Hey, Kareem.
- Olá, Kareem.
Merhaba Kareem.
O próximo é o Kareem Said.
Diğer konu Kareem Said.
Kareem Said veio me ver.
Kareem Said beni görmeye geldi.
Você percebe como isto danifica minha credibilidade?
Şimdi Allah bilir Kareem Said sana ne söyledi de bulutlar dağıldı ve güneş çıktı. Bunun mahkûmların gözünde benim güvenilirliğimi nasıl sarstığının farkında mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]