Translate.vc / Portugais → Turc / Keen
Keen traduction Turc
877 traduction parallèle
- Há quanto tempo está o Mr. Keen lá?
Bay Keen ne zamandır içeride?
Como planeia tirar o Keen daquela caixa de cimento?
O zaman Keen'i o beton kutudan nasıl çıkarmayı planlıyorsun?
O Keen está no da frente.
Keen önde.
O Keen ainda está livre.
Keen hâlâ yolda.
- O que se passa com a Agente Keen?
Ajan Keen'e neler olduğunu anlatmak ister misin? - Efendim?
General Keen.
- General Keen. - Memnun oldum.
Essa é a vala do Chefe Keen.
Burada Patron Keen'in fosseptiği var.
A tirar a minha porcaria da vala do Chefe Keen.
Patron Keen'in fosseptiğinden pisliklerimi çıkartıyordum.
Não te disse para tirares a tua porcaria da vala do Keen?
Sana pisliğini Patron Keen'in fosseptiğinden çıkarmanı söylememiş miydim?
# # É entusiástico
# # It's keen
Miss Seymour.
- Cebel şerifesi mi? Şey değil miydi o... - Emily Keen.
inglesa.
Emily Keen bir İngiliz, ya da İngiliz'di diyelim.
Não consigo imaginar como é que a Emily Keen pôde abdicar da Inglaterra em troca deste país menos civilizado.
Nasıl olmuş da Emily Keen İngiltere'yi bırakıp bu uygarlaşmamış ülkeyi tercih etmiş anlamıyorum.
Ao Smith Keen, mas ele não diria a ninguém.
Smith Keen, ama ele vermez.
Smith Keen... a Darby Shaw.
Smith Keen işte Darby Shaw.
Sabe Dr.ª Keen, nada disto são verdades absolutas.
Bu söylediklerim ille de gerçekleşecek demek değil.
- Sim? Sou o Agente Sharp e este é o Agente Keane.
Ben ajan Sharp ve bu da ajan Keen.
Tu foste ter com keen para ver se te arranjava emprego lá.
- Öyle mi? Orada çalışmak için çok hevesli duruyordun.
O he-roi qui cant-ava.
Glow ry to the nude blowed keen guh.
Os'Poderes Keen'da observação.
Keskin gözlem gücü.
É impossível ouvir a Sra. Kane, a voz dela parece um motor que não se desliga.
Bayan Keen'i dinlemek mümkün değil. Sesi hiç susmayan bir motor gibi.
- Ozbiljno... Kinen, zar ne bi voleo da znaš kako je u ženskom telu?
Cidden, Keen, bir kız vücudunda olmak nasıl bir şey görmek istemez miydin?
O keennan vem já aí.
Selam. Keen hemen arkamdan geliyor.
Keenan, pára...
Keen! Sus.
- Samo sam morao da budem siguran, Kinen.
Emin olmak zorundaydım, Keen.
Keen-haw, keen-haw.
Keen-haw, keen-haw.
O nosso Keenen Williams tem os detalhes. Keen?
Kendi Keenan Williams'ımız detayları aktaracak.
Tome, trouxe-lhe umas deliciosas tartes de pêssego.
Alın, size Peachy Keen Tartı getirdim.
"Free Newspapers ponto com". "Keen Snappers não comem".
Keen Snapers gelmedi.
O Peachy Keen é o meu preferido.
Şeftalisi bol olan benim favorim.
Quem é Claire Keen?
Claire Keen. Claire Keen.
Claire Keen. Porque deixamos a Adele, Caden?
- Adele'i neden tert ettik, Caden?
Estamos "afiados", e não, reunidos com "parentes".
Birisinin akrabasıyla ( kin ) tanışmak için hevesli ( keen ) ya da değilsinizdir.
O Keen sabe.
İlgili de.
- É Keen Carter, um dos NAP.
Evet, bu Keen Carter. Gözü peklerden birisi.
E do grupo... Uma cassete do grupo Americano "The Kin".
Ve Amerikan grubu Keen'in kasetlerini
Alex nas notícias das cinco. Acabamos de saber que os condenados Bred Aldrin e Jeff Cane...
- Jeff Keen bugün çıkarıldı ve basın açıklaması yaptı
Pequeno Keen.
Küçük Keen.
Poder ver um show na Broadway, comer no Keen's, ir às compras, sem ter de olhar para trás a cada segundo.
Broadway'de gösteri izlemeyi, Keen'in Yeri'nde yemek yemeyi biraz vitrinleri seyretmeyi ve bunları yaparken de her saniye arkama bakmamayı istiyorum.
Eu apenas falo com a Elizabeth Keen.
Sadece Elizabeth Keen ile konuşacağım.
Quem diabo é que é a Elizabeth Keen?
Elizabeth Keen de kim?
Agente Keen.
Ajan Keen.
Faça o perfil da Elizabeth Keen.
Elizabeth Keen'in profilini çıkar.
Agente Keen, que prazer.
Ajan Keen, ne büyük bir zevk.
Como foram as coisas com a Agente Keen?
Ajan Keen ile aranız nasıl?
E, finalmente, o mais importante, eu só falo com com a Elizabeth Keen.
Ve son olarak, en önemlisi... Sadece Elizabeth Keen ile konuşurum.
- Ainda não apareceu.
Hâlâ ortalıkta yok. Sana söyledim Keen.
"Undeclared", "Action", "That 80's Show", "Wonder Falls", "Fast Lane", "Andy Richter Controls the Universe", "Skin", "Girls Club", "Cracking Up"
Dark Angel, Titus, Undeclared Action, That Eighties Show Wonderfalls, Fastlane, Andy Richter Controls the Universe Skin, Girls Club, Cracking Up The Pitts, Firefly, Get Real Freakylinks, Wanda at Large, Costello, The Lone Gunmen A Minute with Stan Hooper, Normal Ohio, Pasadena Harsh Realm, Keen Eddie, The Street, American Embassy Cedric the Entertainer, The Tick, Louie ve Greg the Bunny gibi.
Berry Bonanza ou Peachy Keen?
Çile çılgınlığı mı, yoksa şeftalisi bol mu?
"Kin"?
Keen?
É bom ver-te, Keen.
Seni görmek güzeldi, Keen.