Translate.vc / Portugais → Turc / Kino
Kino traduction Turc
92 traduction parallèle
Acho que nunca conheceste uma verdadeira mulher, rapaz.
Bence gerçek bir kadınla karşılaşmamışsın, Kino.
Tenho um Kino que comprei na zona francesa.
Fransız bölgesinde satın aldığım Kino var.
Paulie, ganhei 40 dólares no Kino.
Paulie, Keno'da 40 dolar kazandım.
Chamo-a de kino, percebes?
Ona Kino ismini koydum, Ruslardan esinlenerek.
Chamo-as de kino...
- Kino ismini koydum.
Podemos usar a kino para descobrir.
Öğrenmek için Kino'yu kullanabiliriz.
E estão com o kino.
Ayrıca, Kino da onlarda.
Para quê a kino?
Kino'nun burada ne işi var?
Coloquei uma kino em modo de procura e enviei-a para áreas não pressurizadas da nave para procurar consolas activas por aí. Ainda não encontrou nada.
Bir Kino'yu arama moduna getirdim ve aktif bir konsol araması için geminin basıncın yeterli olmadığı bölümlerine gönderdim.
Vi como ia ser, na kino.
Zaten Kino'dan, nasıl bir yer olduğunu görmüştük.
- Sim, já lá estava uma kino.
Evet, yani orada bir Kino mu varmış?
Saímos de velocidade FTL, o Stargate ligou-se e enviámos a kino a investigar o planeta.
IDH'den çıktık, geçit çevrildi ve gezegeni kontrol etmek için bir Kino gönderdik.
Só enviámos uma kino, não foi?
Sadece tek bir Kino gönderdik, değil mi?
Senhor, tendo em vista a doença que apareceu no planeta, sugiro que todos os que foram recuperar esta kino sejam postos em quarentena.
Efendim, gezegende gözüken hastalığı göz önüne alarak gidip Kino'yu getiren herkesi karantinaya almayı öneriyorum.
Na gravação da kino, o Eli disse que o Volker morreu da doença.
Kino kaydında, Eli Volker'ın bu yüzden öldüğünü söylemişti.
A kino tem visão nocturna, porque não a activei?
Kino'nun gece görüşü var. Neden açmamışım ki?
Então o Scott pensou que estava a mandar a kino para a Destino, mas na realidade estava a mandá-la de volta para o planeta, mas no passado.
Yani Scott Kino'yu Kader'e yolladığını sandı ama aslında gezegenin geçmişine geri yolluyordu.
Meu Deus, isso é tão esquisito, pensar que éramos mesmo nós na kino.
Tanrım, Kino'dakilerin bizler olduğunu düşünmek çok garip.
Nós numa anterior linha temporal não alterada. Agora modificada pela introdução da kino vinda do futuro.
Geçmiş ve değiştirilmemiş bir zamandaki bizler gelecekten gelen bir Kino'yla şimdi değiştirildiler.
A obter imagem da kino.
Kino görseli geliyor.
Se encontraram isto, é porque uma erupção solar interferiu com o portal. E eu consegui enviar esta kino para o passado.
Eğer bunu bulmuşsanız bir güneş patlaması geçit yolculuğunu engellemiş ve ben de bu Kino'yu zamanda geri gönderebilmişim demektir.
Verifique o vídeo da kino!
- Kino görüntülerine bakın.
Eli, ontem à noite puseste uma kino a voar na cara de toda a gente.
Eli, sen geçen akşam herkesin üstüne kino gönderiyordun.
Tens a certeza que não há nada nas imagens das kino?
Kino görüntülerinde bir şey olmadığına emin misin?
Temos aquelas coisas ligadas dia e noite, por toda a nave, e dizes-me que nenhuma delas viu algo... - Não.
Şu kino'lar gece gündüz demeden geminin her tarafında dolanıp duruyorlar ve sen bana bir tanesinin bile bir şey görmediğini mi söylüyorsun...
Temos um portal activo, e mandámos uma kino através dele.
Geçit şu anda açık durumda ve karşıya bir kino gönderdik.
- Então a kino gravou mesmo algo.
Yani kino bir şeyler yakalamış.
A kino continuou a gravar mas o ficheiro deve ter-se corrompido durante a transferência.
Kaseti kino yakalamış ama aktarılırken bozulmuş olmalı.
A kino continuou a gravar até você entrar na sala.
Kino, sen odaya gelince kaydetmeyi durdurdu.
E o resto da gravação da kino?
Kino görüntüsünün kalanı nerde?
Vou enviar uma equipa para dar uma olhada, preciso que operes a kino, por mim.
Bakmaları için bir ekip yolluyorum. Senden de, bir Kino'yu kullanmanı istiyorum.
Eli, tens noção de que a probabilidade de alguém descobrir uma kino aqui... - Provavelmente nulas, eu sei.
Eli, birinin dışarıda bir Kino bulma ihtimalinin kaç olduğunu- -
A kino está a enviar fotografias.
Kino'dan görüntü geliyor.
OPERAÇÃO KINO
KİNO OPERASYONU
Tenente Hicox, neste momento quero instruí-lo sobre a Operação Kino.
Teğmen Hicox, Kino Operasyonu'yla ilgili bilgi vermek isterim size.
O objetivo da Operação Kino é explodir a cesta.
Kino Operasyonu'nun amacı sepeti havaya uçurmak.
Pode-se até dizer que a Operação Kino nasceu dela.
Kino Operasyonu'nun onun beyninin ürünü olduğunu bile söyleyebiliriz.
Houve 2 mudanças relacionadas à Operação Kino.
Kino Operasyonu'yla ilgili iki yeni gelişme oldu.
Na história militar desta noite estará registrado que fiz parte da Operação Kino desde o começo como agente duplo.
Bu gecenin askeri tarihi yazıldığında en başından beri ikili ajan olarak Kino Operasyonu'nun bir parçası olduğum söylenecek.
Quero que todos os membros da Operação Kino recebam a Medalha de Honra.
Aslına bakarsanız, Kino Operasyonu'nun tüm üyelerinin Şeref Madalyası almasını istiyorum.
A kino diz que tem uma atmosfera respirável, água e oxigénio.
Kino'ya göre solunabilir atmosfere, suya ve oksijene sahip.
A kino atravessou.
Kino gidiyor.
Enviei a rota da kino para os controlos do vaivém, assim... deve levar-vos mesmo até lá.
Kino'nun izlediği yolu mekiğin kontrollerine yükledim yani sizi direkt oraya götürecek.
É uma câmara retirada de uma kino.
Bir kamera. Bir Kino'nun içinden çıkarmış.
- O que é um...
- Kino da ne...?
- Perdemos a kino?
Kino'yu kayıp mı ettin?
Ainda à procura da kino?
Hâlâ Kino'yu mu arıyorsun?
A kino encontrou uma saída.
Kino bir çıkış buldu.
Onde está a kino.
Peki Kino nerede?
- Perguntei-lhe como funcionava a kino.
Ona Kino'nun nasıl çalıştığını sordum.
A kino.
Kino.