Translate.vc / Portugais → Turc / Lab
Lab traduction Turc
359 traduction parallèle
Leeds, Laboratório Gateway, St. Louis, Missouri.
Leeds'lerin kutusunda, Gateway Lab., St. Louis, Missouri.
Louis, Missouri.
Gateway Lab., St. Louis.
Perece uma velha fabriqueta de ópio.
Eski bir haşhaş lab. benziyor.
A Dra. Beatty espera-te no laboratório da Phoenix daqui a uma hora.
Doktor Beatty seni bir saat sonra Lab. görebileceğini söyledi.
Não exactamente. Recebi uma mensagem do Dr. Kozby... para encontrá-lo no laboratório.
Pek sayıImaz, Dr. Kozby'den araştırma Lab. buluşmak için mesaj geldi.
O frasco que ele levou... tem uma tampa usada só em laboratório.
Aldığı tüpün yalnızca Lab. amaçlarına uygun bir kapağı olduğunu söylüyorum.
Estava próximo, em Seattle, e conheço o caso.
Seattle Lab. ile çalışıyorum. Bu tip davalara aşinayım.
Depois do acelerador ter rebentado, construí um modelo 3D dos Laboratórios STAR para que pudesse localizar o que causou a falha.
Hızlandırıcı patladıktan sonra, S.T.A.R. Lab'ın 3 boyutlu haritasını çıkarmıştım. Böylelikle arızanın tam olarak nerede olduğunu bulabilecektim.
Pequena brincadeira fez com o Adam Martoni no laboratório.
Bir şakanı duymuştum, Adam Martoni'yi Fizik labında kıstırmışsın.
Punks falhados como este Popeye Savedra com os seus lab. de PCP?
Popeye Savedra gibi PCP laboratuarı sahibi serseriler mi?
Todas as instalações estão K.O. Estranho.
Evet! Stratejik koruma ücü lab ının yeni prototipi.
Este laboratório foi agora colocado sob o controle da Nerv.
Bu andan sonra bu lab tamamen mühürlenmiştir. Artık NERV yargılama yetkisi altındasınız!
Laboratório Móvel chama Carro Um, a velocidade no solo aumenta.
Mobil Lab'dan Mobil 1'e... yer hızı artıyor.
- Mordeu aquele técnico de análises.
- Lab teknisyenini ısırmış.
Pensei que a Weaver já estava a arranjar-te uma bata branca.
Weaver sana bir lab önlüğü dikiyor sanıyordum.
- Ia a caminho do laboratório.
- Kateter Lab'a gidiyordu.
- O número corresponde ao registo.
- Numara lab formundakinin aynısı.
- Queria montar um laboratório aqui.
- Buraya bir lab kurmak istiyorum.
Fiz uns testes aos cristais no laboratório qualquer que seja a energia no cristal... está a começar a decair.
Lab'daki kristallere bazı testler yaptım kristalin içindeki enerji herneyse... parçalanmaya başlamış.
O laboratório continua a fazer testes mas tenho a certeza que se desintegra porque o campo electromagnético da Terra é mais forte que o de P3X-562.
Lab'da deneyler yapıyorlar ama eminim ki o da parçalanmaya başlamıştır çünkü dünyanın EM alanı P3X-562'inkinden daha güçlü.
- Código azul no laboratório!
- Lab'da Kod Mavi!
- O lab fica aberto até descobrirmos, ou quê?
Laboratuar biz bunu öğrenene dek açık kalacak mı? 24 saat.
E vamos trabalhar a partir do laboratório de astrofísica. Mas vamos ter de trabalhar em conjunto nisto.
Astrofizik lab'ının hemen dışında çalışıyor olacağız.
Temos à nossa frente um Celica cinzento com a matrícula LAB 823.
Gri Celica markalı, LAB 823 plakalı bir araba tespit ettik.
Se nos estão a ouvir no Celica cinzento com a matrícula LAB 823, façam sinal ao Larry e ganham dez mil dólares.
Pekala, gri Celica LAB 823. Eğer dinliyorsan, Tek yapman gereken Larry'e el sallaman,
Estamos mesmo ao lado do carro do Sr. LAB.
Şimdi onların yanlarına doğru gidiyoruz!
Parabéns Sr. LAB!
Tebrikler, Bay...
Miss Piggy, para si temos névoa mental dos nossos laboratórios.
Bayan Piggy, senin için Muppet Lab. Zihin Buğusu.
Scully, podes dizer o que viste no relatório médico?
Scully, anlatmaya devam edebilir misin... Lab. kayıtlarındaki tıbbi çalışmalarında ne buldun?
Só que, por qualquer motivo danado, aquela... Desculpe, isto é Stereo Lab?
Herhangi bir sebepten dolayı bu değildi... affedersiniz, bu Stereo Lab mi?
I gave you the security codes so you could ransack the lab... enquanto aqueles trapalhões tentavam matar o Wayne.
O serseriler Bruce Wayne'le uğraşırken, laboratuarı arayabilmeniz için size güvenlik kodlarını verdim.
Wen-Ho Lee, nascido em Tainan, foi acusado de ter violado normas de segurança e foi despedido do lugar no Los Angeles Research Lab.
Aslen Tainan'lı olan Wen-Ho Lee, Güvenlik Kanunlarını ihlal etmekten suçlu bulundu. Ve, Los Alamoz Araştırma Labratuvarı'ndaki işinden atıldı.
Então é isso. Laboratório de ciências no terceiro período... corredor entre o quarto e o quinto e campo Gilley durante a educação física.
Üçüncü derste bilim laboratuvarı... 4'le 5 arasında boşluk ve beden eğitimi süresince de Gilley Field var. ( antroploji lab ).
Ou devo eu dizer... a "lab-oratree".
Veya senin deyiminle laboratuyar.
Anda de olho no Wheeler Lab, o novo grupo militar de investigação do ITM.
MIT'nin ordu için araştırmalar yapan Wheeler Laboratuarında çalışmak istiyor.
General, está aqui o analista do Wheeler Lab.
Generalim, Wheeler'dan çağırdığımız danışman geldi.
Todas as missões espaciais da história, como a Gemini, a Mercury, o Skylab ficaram abaixou da zona de radiação.
İnsanlık tarihinin bütün görevlerinde, Gemini, Mercury, Sky Lab, Space Shuttle radyasyon kuşağının altında kalmıştır.
Um dos técnicos está vendendo plutônio aos árabes. Sala cinco. Tem uma droga ilegal na sete.
Lab. 5'te Araplara plütonyum satışı, Lab. 7'de yasak metan gazı var.
Estão atrasados na sala dez.
Lab. 1 0'da hala çalışıyorlar.
Nick Stokes, GiI Grissom, Las Vegas Crime Lab.
Nick Stokes, Gil Grissom, Las Vegas Kriminal Laboratuvarı.
Laboratório de DNA.
DNA lab.
Talvez seja melhor perguntar à tua parceira de laboratório.
Belki, lab ortağınıza sormalısınız.
Põe aí o laboratório e cala-te, porra.
Lab'i yerine koy ve sus. Hadi. Kahretsin, çocuklar, dikkat edin.
Tenho feito Serviço de Vendas em trabalho de laboratório, há 20 anos.
20 yıIı aşkın süredir mini lab baskı işinde çalışıyorum.
É o melhor mini-laboratório.
Burası eyaletin en iyi mini labı.
Nós temos sido parceiros de lab por três anos assim nós realmente confiamos um no outro.
Üç yıldır laboratuvar partnerleri olduk yani birbirimize gerçekten güvendik.
Posso mandar cá alguém. A amostra vai para a Metropolis Genetics Lab.
Birisi gelip örneği Metropolis Genetik Laboratuvarı'na götürecek.
Esta manhã vi uma das meninas do laboratório a sair de um quarto, uma das que está na organização, penso.
Bu sabah lab kızlarından birini odadan çıkarken gördüm. kızlardan biri sanırım.
Laboratório fotográfico.
Foto lab.
- O laboratório.
- Lab.
A equipa no 2 vai interceptar o correio antes de ele chegar ao laboratório.
İkinci Takım kuryeyi lab'e varmadan haklayacak.